Alerjik hastalıklar gibi bağışıklıkla ilişkli hastalıkların sıklığının giderek artması erken donemde mikroplara olan maruziyetin azalmasıyla ilişkilendirilmetedir. Barsak mikrobiyotası( barsakta yaşayan yararlı, zararlı, ortakcı butun mikroorganizmalar) vucuttaki en geniş mikrop ceşitliliğini oluşturur ve bu nedenle de bağışıklık sisteminin gelişiminde en onemli rolu oynadığı duşunulmektedir. Bu bilgiler alerjik hastalıkların tedavisinde barsaktaki mikrobik iceriğin değiştirilmesinin etkili olabileceğini akla getirmiş ve bu konuda cok sayıda calışma yapılmaya başlanmıştır.
Probiyotik ve prebiyotikler nelerdir?
İnsanların ve hayvanların sağlıklı bir yaşam surdurebilmesi icin sağlıklı bir gastrointestinal (mide-barsak) sisteme sahip olmaları gerekmektedir. Probiyotik bakteriler yeterli miktarda ağız yoluyla alındıklarında hastalık yapan mikroorganizmaların uremesini engeller, gıdaların sindirilmesini kolaylaştırır ve immun sistemi guclendirir. Probiyotik gıdalar ise icerisinde raf omru sonuna kadar yeterli miktarlarda canlı probiyotik mikroorganizma (108 cfu/gram) iceren yoğurt, kefir gibi gıdalardır. Prebiyotikler ise mide icerisinde sindirime uğramadan barsağa gecebilen ve buradaki insan vucuduna dost probiyotik bakterilerin coğalmasını sağlayan kompleks karbonhidrat yapıdaki besinlerdir.
Atopik Egzama ve Probiyotik Tedavisi
Atopik egzama cocukların %5-20 arasını etkileyen cocukluk doneminin en sık gorulen hasta deri hastalığıdır. Barsaktaki mikrofloranın (barsakta yerleşik bakterilerin) iceriği atopik egzaması olan ve olmayan cocuklarda farklılık gostermektedir ve icerikteki bu farklılıkların aktif egzama gelişimi oncesinde olabileceği duşunulmektedir. Calışmalarda bu konu ile ilgili en sık bulunan sonuc egzamalı bebeklerin gaytalarında Bifidobakteri turlerinin azalması şeklindedir. Probiyotikler tum dunyada fermente sut urunleri şeklinde tuketilmektedirler. Probiyotiklerin etkileri turlere gore ceşitlilik gostermektedir.
Atopik egzamada probiyotik tedavisi ile ilgili olarak 0-55 yaş arası 2599 hastanın katıldığı 35 calışmanın verileri 2018 Kasım ayında (en guncel) analiz edilmiştir. Bu calışmalarda Lactobacillus ve Bifidobacteri turleri tek başlarına ya da diğer bakterilerle karıştırılarak ya da prebiyotiklerle kullanılmıştır. Sonuc olarak, egzama ciddiyetinde ve hastaların yaşam kalitesinde cok az ya da hic değişiklik olmadığı gorulmuştur. Egzama da probiyotik tedavisi onerilmesi icin daha fazla kanıt grektiği belirtilmiştir. Ayrıca cok kucuk ya da bağışıklık yetmezliği olanlarda dikkatli kullanılması onerilmiştir.
Astım ve Probiyotik Tedavisi
Astım cocukluk doneminin en sık gorulen akciğer hastalığıdır. Son zamanlarda probiyotiklerin barsak mikrobiotasını etkileyerek astımda bronşlarda gorulen yangıyı (hassasiyet, kızarıklık) azaltabileceği on gorusuyle bircok calışma yapılmıştır. 2018 yılında 910 astım tanısı almış olan cocuk hastanın katıldığı 11 calışmanın verileri değerlendirilmiştir. Ancak bu calışmaların az sayıda hasta ile yapıldığı ve calışmalarda Lactobacillus, Bifidobakteri, Streptococus gibi farklı probiyotiklerin kullanıldığı belirtilmiş. Sonuc olarak probiyotik tedavisinin cocukluk cağı astımında daha az astım atağı gecirmeyi sağlayabileceği, ancak gunduz ve gece olan astım yakınmalarına ve solunum fonksiyonları acısından onemli bir fayda sağlamadığı gorulmuştur. Astım tedavisnde probiyotik onerilmesi icin daha fazla kanıta ihtiyac vardır.
Alerjik Rinit ve Probiyotik Tedavisi
Alerjik rinit tum toplumun %10-30’unu etkileyen, burun akıntısı, tıkanıklığı, gozlerde kaşıntı ve akıntı , hapşırık gibi yakınmalarla seyreden bir hastalıktır. Sıklığının giderek artması alerjik rinitin tedavisi ile ilgili calışmaları arttırmıştır. 1919 hastada yapılmış 21 calışmanın değerlendirildiği bir araştırmada calışmalarda farklı probiyotik tedavisinin hastaların şikayetlerinin azalmasında ve yaşam kalitelerinin artmasında faydası olabileceği ancak calışmalarda farklı tur bakteriler kullanıldığından standardize edilemediği ve daha fazla bilimsel kanıta ihtiyac duyulduğu belirtilmiştir.
Besin Alerjisi ve Probiyotik Tedavisi
Besin alerjenleri bireyin immun sistemi tarafından tanınarak alerjik bulgulara neden olur. Bunların icinde en onemlisi anafilaksi olarak adlandırılan ağır alerjik reaksiyondur. Cocuklarda erişkinlere gore besin alerjisi sık gorulur. En sık sut, yumurta, kuruyemiş, buğday, kabuklu deniz urunleri ve balık ile olan alerjilere rastlanır. Probiyotiklerin barsakta oluşan alerjik yanıtı duzelterek etki edebileceği duşunulmuştur.
2018 yılında 895 inek sutu alerjisi olan cocuk hastanın değerlendirildiği bir yayında probiyotiklerin inek sutu alerjisi olan cocukların yakınmalarında ılımlı bir duzelme sağladığını gostermiştir. Cocuklarda inek sutunun tolere edilmesini sağlamakla ilgili olarak probiyotik tedavisinin etkisinin kesin olarak belirtilemeyeceği ancak Lactobacillus rhamnosus GG tedavisinin inek sutu alerjisi olan cocuklarda inek sutunun tolere edilmesini sağlayabileceği belirtilmiştir.

[h=2]İstanbul Cocuk Doktorları uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]