Astım, alerjinin formlarından biridir. Her yıl Amerika’da yaklaşık olarak 5 milyonu cocuk, 10 milyonu erişkin 15 milyon kişiyi etkilemektedir ve bu hastalık yuzunden her yıl 1.8 milyon klinik başvuru yapılmaktadır. Genellikle cocukluk yıllarında başlar. Erken cocukluk doneminde astma semptomlarının başlamasının bir nedeni ailevi ve ya kişisel atopi hikayesidir (anne, baba ve ya kişinin kendisinde atopi olması). Aynı şekilde cocuğun erken donemlerde pasif iciciliğe yani sigaraya maruz kalması da cok onemli bir faktordur. Ayrıca cocuğun bu donemlerinde gecirmiş olduğu viral ust solunum enfeksiyonları, astımı tetikleyen onemli etkenlerden biridir. Erken doğum, duşuk kilolu doğma ve ya cocuğun doğum ve sonrasındaki donemde kucuk hava yollarının olması da risk faktorlerinin icerisindedir. Kalıcı astma semptomları, ailevi ve kişisel atopi hikayeleri, sigara dumanına ve indoor alerjenlere uzun sureli maruz kalma sayılabilir. Alerjik rinit ve astım genellikle birlikte bulunur. Cunku iki durumda da hastalık aynı immunopatogenez dediğimiz mekanizmalarla meydana gelir. Her iki hastalık da enflamatuardır. Yani alerjik reaksiyonlarda bir takım salgılarla yayılan hastalıklardır. Ust ve alt solunum yolu mukozası aslında birbirinin devamıdır.
Burnumuzun ucundan başlayarak akciğerlerimizdeki son hucreye kadar her şey birbirinin devamıdır ve ayrı duşunulemez. Yapılan bazı araştırmalara gore alerjik riniti olanların %40’ında teşhis edilmemiş astım gorulmektedir. Astım tanısı konanların ise %72’sinde alerjik rinit raslanmıştır. Bunlar buyuk oranlardır. Burundaki alerjinin tedavi edilmesi, astimatik form bir takım reaksiyonların tedavi edilmesinde de anahtar rol oynar. Yani oncelikle alerjik rinit tedavi edilmelidir. Post-nasal drip dediğimiz genize olan akıntıların devamlı olarak bronşları ve akciğerleri rahatsız etmesini engelleyip hastalığın daha kolay bir şekilde tedavi edilmesi sağlanmalıdır.

[h=2]İstanbul Kulak Burun Boğaz uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]