Diş Dolguları



Curume İhtimali Olan Bolgelere Dolgu Yaptırarak Curukten Korunabilir miyiz?
Hayır. Sağlam bir organı curuyecek diye kopartıp almak mumkun değildir. Diş korumada en etkin onlemin dişleri fırcalamakla alınacağını tekrar hatırlatalım.

Dolgu Nasıl Yapılır?
Gunumuzde kullanılan dolgu maddelerinin coğu sadece dişe tutunur, yapışmaz. Bu nedenle diş hekimleri dolgu yaparken bazı tutucu onlemler alırlar. Bu onlemler ozel tutucu oyukların hazırlanmasıyla mumkun olur. Dolgu yaparken ana kural olarak iyi bir kavite (oyuk) hazırlanır; ve dişe yapılacak dolguyla curumeden onceki doğal bicimi tekrar verilmeye calışılır.

Hangi Dolgu Maddeleri Secilir?
Dolgu maddesini secerken diş hekimleri maddenin arka dişlerde ciğneme basıncına dayanabilmesini; on dişlerde mumkun olduğunca fark edilmemesini; dişe ve diş ozune zarar vermemesini goz onune alırlar. Şimdi sizlere birkac tip dolgu maddesi hakkında bilgi vermek istiyoruz:


1.Amalgam Dolgular (Metal Dolgular)Cok dayanıklı ve ekonomik bir dolgu maddesidir; fakat gorunumu estetik değildir. İcinde % 70 gumuş, % 23 kalay, az miktarda bakır ve cinkodan oluşan tozun cıva ile karıştırılmasıyla hazırlanır. Karışım diş hekimi tarafından hazırlanan oyuğa yığılır ve dolgu birkac saatte sertleşir. Ozellikle azı dişleri icin gunumuzde kullanılan en iyi dolgu maddesidir.


2. Porselen Simanlar, Kompozitler (diş renginde dolgu)
Estetik dolgu maddeleridir (bonding); fakat amalgam kadar direncli değillerdir. En cok on dişlerde kullanılırlar.

3. İnlaylarİnlaylar dokum, dolgulardır. Dolgu icin şekillendirilmiş oyuğun (kavite) olcusu alındıktan sonra, laboratuvarda altın veya porselenden hazırlanır ve dişe yapıştırılır. Ozel teknik ve cok hassas calışma gerektirirler.

Amalgam nedir?
Amalgam dolgular gumuş dolgular olarak da tanımlanır. Amalgam; gumuş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, cok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.

Amalgamdaki civa zararlı mıdır?
Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale gecer. Ciğneme ve oğutme sonucunda ağızda acığa cıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan cok daha kucuktur. Butun bilimsel araştırmalarla civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar sokulduğunde civanın oluşturduğu duşunulen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.



Dişhekimleri amalgamı nicin tercih ederler?
Amalgam hala en zararsız, en uzun omurlu ve en ucuz dolgu maddesidir. Yılda, bir milyardan fazla amalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır. Diğer dolgu maddelerine oranla cok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler. Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri hem daha pahalıdırlar hem de daha cok zaman ve dikkat isterler. Ayrıca altının dışındakiler amalgam kadar uzun omurlu değildir. Amalgam ancak civaya alerjisi kesin olarak tespit edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yuzde birden cok daha duşuk bir olasılıktır. Gerekmediğinde amalgam dolgular sokulmemelidir. Cunku hem gereksiz masraf getirmekte hem de dişe zarar verme olasılığını arttırmaktadır.

Amalgam restorasyon sonrası hastaya uyarılar
Uygulamanın yapıldığı tarafı en az bir saat kullanmaması ve takip eden 24 saat icinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bolgede ciğnememesi hastalardan istenmelidir.Hastaya 24 saat gectikten sonra polisaj işlemi.,icin ikinci bir randevu verilmelidir.Bu uygulama, hem amalgamın metalik ozelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gozden gecirilme olanağını sağlayacaktır.

Amalgam dolgulardan sonra kısa sureli bir sıcak-soğuk duyarlılığı olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır.Ancak ender olsa da bazı kişilerde ağızda ceşitli metaller bulunduğunda ya da catal gibi başka bir metal girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir.Gecmeyen duyarlılıklarda duyarlılığın yalnızca bu sebepten olduğuna emin olduktan sonra restorasyonu metal olmayan bir restoratif madde ile değiştirmek cozum olabilir.



Kompozit dolgular nasıl yapılır?
Kompozit dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka ozel bir ışık ile sertleştirilir. Bu işlem bitince kompozit dolgular dişe gore şekillendirilir ve duzeltilir. Butun bu işlemler amalgam dolgu işleminden daha uzun surer. Ancak amalgamın en az iki katı kadar daha pahalıdır. Kompozit dolguların ağızda kalma suresi de 7-10 yıldır ki bu sure amalgamın omrune yakındır. Ancak cok buyuk dolgularda durum amalgamın lehinedir.

Kompozit recinelerin avantaj ve dezavantajları:
Bu dolguların en buyuk avantajları estetik olmalarıdır. Ayrıca bu dolgular dişlere iyice bağlandığı icin diş dokularını destekler, kırılmaları ve sıcaklık gecmesini engeller. Kompozitler, yalnızca curukleri restore etmek icin değil, dişlerin rengini ve bicimini değiştirerek kozmetik etkileri icin de kullanılabilmektedirler. En onemli dezavantajı işlem sonrası duyarlılıkların olmasıdır. Dolguların renkleri, kahve, cay gibi boyayıcı yiyeceklerle de hafifce değişebilmektedir.

Kompozit restorasyonlar sonrası hastalara uyarılar
Kompozitlerde de artık aynı seansta polisaj işlemi yapılabilmektedir.Ancak cok buyuk restorasyonlar ya da cok diş icin yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole cağırıp varsa gerekli duzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon acısından cok daha iyi olacaktır.

Bu materyallerle on dişlerde cok buyuk kayıplar restore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli olmalarının bu restorasyonların omrunu uzatacağının da anlatılması gerekmektedir.Ozellikle (fasial) yuzde yapılan uygulamalardan sonra ne kadar iyi polisaj yapılmış olsa da boyayabilen yiyecek ve iceceklerin dolguların renklerini değiştirebileceği yine hatırlatılmalıdır.Aşınma nedeni ile restore edilmiş dişlerde daha cok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya cok sert olmayan diş fırcaları onermek ve fırcalama yontemlerinde duzeltmeler yapabilmelerini sağlamaktır.Bu oneriler geniş (fasial) yuz restorasyonları icin de gecerlidir.



Prof. Dr. Ilter Uzel