hucurat suresinin meali hucurat duası suresi turkce okunuşu suresi okunuşu 11 ayet meali
HUCURÂT
Bu sûrede muminlere bazı gorgu kuralları, Peygamber'e ve birbirlerine karşı nasıl davranacakları oğretilmektedir. Medine'de inmiştir. 18 (onsekiz) Âyettir. Adını, dorduncu Âyetteki "odalar" anlamına gelen "hucurÂt" kelimesinden alır.

RahmÂn ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Ey iman edenler! Allah'ın ve Resûlunun onune gecmeyin. Allah'tan korkun. Şuphesiz Allah işitendir, bilendir.
2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin ustune yukseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yuksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.
3. Allah'ın elcisinin huzurunda seslerini kısanlar, şuphesiz Allah'ın kalplerini takv ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve buyuk bir mukÂfat vardır.
4. (Resûlum!) Sana odaların arka tarafından bağıranların coğu aklı ermez kimselerdir.
5. Eğer onlar, sen yanlarına cıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri icin daha iyi olurdu. Allah cok bağışlayan, cok esirgeyendir.
6. Ey iman edenler! Eğer bir fÂsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kotuluk edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
7. Hem bilin ki, icinizde Allah'ın elcisi vardır. Şayet o, bircok işlerde size uysaydı, sıkıntıya duşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu gonullerinize sindirmiştir. Kufru, fıskı ve isyanı da size cirkin gostermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.
8. Bu, Allah'tan bir lutuf ve nimettir. Allah alîmdir, hakîmdir.
9. Eğer muminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını duzeltin. Şayet biri otekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna donunceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer donerse artık aralarını adaletle duzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şuphesiz ki Allah, Âdil davrananları sever.
10. Muminler ancak kardeştirler. Oyleyse kardeşlerinizin arasını duzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.
11. Ey muminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kotu lakaplarla cağırmayın. İmandan sonra fÂsıklık ne kotu bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir.
12. Ey iman edenler! Zannın coğundan kacının. Cunku zannın bir kısmı gunahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından cekiştirmesin. Biriniz, olmuş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şuphesiz Allah, tevbeyi cok kabul edendir, cok esirgeyicidir.
13. Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız icin sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en cok korkanınızdır. Şuphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.
14. Bedevîler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henuz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elcisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hicbir şeyi eksiltmez. Cunku Allah cok bağışlayan, cok esirgeyendir.
15. Muminler ancak Allah'a ve Resûlune iman eden, ondan sonra asla şupheye duşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.
16. De ki: Siz dininizi Allah'a mı oğretiyorsunuz? Oysa Allah goklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
17. Onlar İslÂm'a girdikleri icin seni minnet altına sokuyorlar. De ki: Muslumanlığınızı benim başıma kakmayın. Eğer doğru kimselerseniz bilesiniz ki, sizi imana erdirdiği icin asıl Allah size lutufta bulunmuştur.
18. Şuphesiz Allah, goklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yaptıklarınızı gorendir.