Ara ara tekrarlayan ve insanı dehşet icinde bırakan korku nobetleridir. Panik atağın en temel ozelliği beklenmedik bir anda ortaya cıkmasıdır. Hastalarımızın coğu zaman “kriz” adını verdiği bu nobetlere biz “PANİK ATAĞI” diyoruz.
Panik Atağı, birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika icinde şiddeti en yoğun duzeye cıkar; coğu zaman 10-30 dakika (seyrek olarak da 1 saate kadar) devam ettikten sonra kendiliğinden gecer.
Panik atak belirtileri nelerdir?
Goğus ağrısı ya da goğuste sıkışma,
Carpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması
Terleme,
Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma,
Soluğun kesilmesi
Baş donmesi, sersemlik, duşecek ya da bayılacak gibi olma
Uyuşma ya da karıncalanma
Uşume, urperme ya da ateş basması ,
Bulantı ya da karın ağrısı
Titreme ya da sarsılma
Kendini ya da cevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
Kontrolunu kaybetme ya da cıldırma korkusu
Olum korkusu
Bu belirtilerden en az 4 ya da daha fazlası oluyorsa buna panik atak diyoruz. Dortten daha az belirtiler goruluyorsa Kısıtlı Panik Atağı tanımını kullanırız.

Panik Ataklar Nasıl Oluşur?
Korku aslında tehlikeli durumlarda bize avantaj sağlayan bizi korumaya yonelik hizmet eden gerekli bir duygudur. Mesela, karşımıza bir hayvan cıktığında (kedi, kopek gibi...) korkarız. Korkuyla vucudumuzda sempatik sistemimiz devreye girer. Sempatik sistem tehlikeli durumlarda ya da tehlikeli olduğunu duşunduğumuz durumlarda alarm veren sorunla savaşmak ya da kacmak icin vucudumuzu hazırlayan bir sistemdir. Sonra;
Hızlı nefes alıp vermeye başlarız: Bu da nefesimiz daralıyor ya da boğuluyormuş, soluğumuz kesiliyormuş gibi hissetmemize, goğus ağrısı ya da goğuste sıkıntı hissine neden olabilir.
2. Kalp atışlarımız hızlanır:Carpıntı hissedebiliriz ya da kalp atımlarımızı duyumsayabiliriz.
3. Kan basıncımız artar ve kalbimiz ozellikle kaslarımıza bol miktarda kan pompalar:Terleme, titreme ya da sarsılma, ateş basması hissederiz.
4. Derimize daha az kan pompalanır:Uyuşma ya da karıncalanma hissetmemize yol acabilir.
5. Sindirim sistemimize daha az kan pompalanır:Bulantı ya da karın ağrısı hissedebiliriz.
6. Kanımızdaki oksijen artar karbondioksit azalır ve beyin kan sirkulasyonu değişir:Kendimizi ya da cevremizi değişmiş, tuhaf ve farklı hissetmemize, kontrolumuzu kaybedebileceğimiz korkusunun oluşmasına neden olabilir.
Panik Bozukluğu Nedir?
1. Tekrarlayıcı beklenmedik Panik Atakları ile
2. Ataklar arasındaki zamanlarda başka Panik Ataklarının daha olacağına ilişkin surekli bir kaygı duyma,
3. Panik Ataklarının “kalp krizi gecirip olme”, “kontrolunu yitirip cıldırma” ya da “felc gecirme” gibi kotu sonuclara yol acabileceği inancıyla surekli uzuntu duyma ya da Ataklara ve olası kotu sonuclarına karşı onlem olarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da icecekleri yeyip icmeme, yanında ilac, su, alkol, ceşitli yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin gorulduğu RUHSAL BİR RAHATSIZLIKTIR.
Panik atak tek başına bir hastalık değildir. Panik bozukluğu hastalığının bir kriteridir.
Agorafobi Nedir?
Hastaların % 60 ‘ından fazlası, atakların geleceği yer ve durumlardan kacınmaya başlarlar. Yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız cıkamaz, taşıt araclarına, asansore binemez, dar sokak ya da koprulerden gecemez, pazar yeri, buyuk mağazalar gibi kalabalık yerlere ya hic giremez olurlar ya da ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık duyarak bu tur yerlere gidebilirler. Hastaların, yalnız başlarına “Panik Atağı” geleceğini zannettikleri yerlere gidememe, o tur yerlerde kalamama durumlarına Agoragobi adı verilir.
Panik bozukluğu nasıl bir hastalıktır?
Toplum icinde herhangi 100 kişinin yaklaşık 3-4’u bu hastalığı ya daha once gecirmişlerdir ya da halen bu hastalığı yaşamaktadırlar. Genellikle ilk kez 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, erkeklere gore2-3 kat fazla gorulur.
Panik bozukluğu neden oluşur?
Panik Bozukluğunun neden oluştuğuna ilişkin iki bilimsel acıklama vardır:
1. Panik Bozukluğu, beynimizde noron adı verilen sinir hucrelerinden salgılanan, heyecan ve duygusal yaşantılarımızı duzenleyen bazı beyin hormonlarının anormal calışması sonucu oluşmaktadır.
2. Panik Bozukluğu, gunluk yaşantımızda yaptığımız bazı davranışlarımızın sonucunda ortaya cıkan ve tamamen “doğal ve zararsız” olan carpıntı, terleme, nefes sıkışıklığı ya da baş donmesi gibi bedensel belirtilerin, hasta tarafından kotu bir hastalığın belirtileri olarak değerlendirilmesi ve bunun sonucunda da “kalp krizi geciriyorum, oleceğim”, “cıldırıyorum”, “felc olacağım” şeklinde yanlış yorumlanması ile oluşur.
Panik bozuluğu tedavisinde neler yapılır?
Panik Bozukluğu, tedavisi mumkun bir hastalıktır. Panik Bozukluğunun tedavisinde, beyin sinir hucrelerindeki bozuk olan hormon faaliyetlerini duzelterek panik ataklarını onleyen ilaclar kullanılmaktadır. Hekim kontrolunde başlanan ilaclar en az bir yıl kullanıldıktan sonra yavaş yavaş azaltılarak kesilecektir. Diğer kullanılan tedavi yontemide bilişsel-davranışcı terapi teknikleridir. Bu terapide hastanın, aslında tamamen “zararsız”olan panik atağı belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının duzeltilmesi ve hastanın bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin oğretilmesi amaclanır. Panik Atağı geleceğinden korktuğu icin tek başına bulunmaktan kacındığı yer ve durumlarla aşamalı bir şekilde tekrar tekrar karşılaştırılması, boylece korkularının ustune gitmesi sağlanarak korkularını yenmesi amaclanır.
Tedavide en iyi sonuc bu iki ceşit tedavinin birlikte uygulanmasıyla alınmaktadır.

[h=2]Bursa Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]