Akciğer kanseri, yemek borusu kanseri , tedaviAkciğeri kanserinin sıklığı, son yıllarda giderek artmaktadır. Daha onceleri sıklıkla 60 yaşın uzerindeki erkeklerde gorulmesine rağmen, gunumuzde kadınlar arasında da sıklığı artmıştır. Erkeklerde gorulme yaşı da 60 yaşın altına inmeye başlamıştır.
Akciğerde başlayan kanserler iki ayrı tipe ayrılırlar. Kucuk hucreli disi akciğer kanseri (KHDAK) ve kucuk hucreli akciğer kanseri (KHAK). Bu kanserlerin birbirinden ayırımı, hucrelerin mikroskoptaki goruntulerine gore yapılır. Her iki tip kanserde değişik şekillerde gelişip yayılır ve tedavi edilirler.
Kucuk Hucreli Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK)
Kucuk hucreli akciğer kanserlerinden daha yaygındır (%80) ve genel olarak daha yavaş gelişir ve yayılırlar. Bu kanserin 3 ana tipi vardır; a-) skuamoz hucreli, b-) adeno kanser, c-) buyuk hucreli
Kucuk Hucreli Akciğer Kanseri (KHAK)
Kucuk hucreli olmayan akciğer kanserine gore daha az yaygındır (%20). Bu tipdeki kanserler daha hızlı gelişir ve vucudun diğer organlarına yayılması da daha fazladır. Bu tip akciğer kanseri sigara icimi ile ilişkisi en belirgin akciğer kanseridir. Sigara icen kadınların erkeklere gore bu tipe yakalanma olasılığı daha fazladır.
Yapılan calışmalar, akciğer kanseri ile aşağıda bahsedilecek ceşitli olayların ilgili olduğunu gostermiştir;
Sigara: Sigara icimi ile akciğer kanseri arasında direkt bir ilişki mevcuttur. Tutundeki zararlı maddeler (karsinojen) akciğerdeki hucrelere zarar verir. Zamanla bu zararlı etkiler hucrelerde kansere neden olabilirler. Bir sigara icicisinin akciğer kanseri olması; hangi yaşta sigara icmeye başladığı, ne kadar suredir sigara ictiği, gunde ictiği sigara sayısı, sigarayı ne kadar derin icine cektiğiyle alakalıdır. Sigara icmeyi bırakmak bir kişinin akciğer kanseri olma riskini buyuk olcude duşurur.
Puro ve pipo; puro ve pipo kullananlar bunları kullanmayanlara gore daha cok akciğer kanseri olma riskine sahiptirler. Kişinin kac yıldır puro veya pipo ictiği , gunde kac adet ictiği ve ne kadar derin icine cektiği, kanser olma riskini etkileyen faktorlerdir. İclerine cekmeseler de puro ve pipo icicileri akciğer ve ağız kanserinin diğer tipleri icin de risk altındadırlar.

Pasif iciciler (tutun dumanına maruz kalanlar); akciğer kanseri olma riski pasif icicilik durumunda da artmaktadır. Ceşitli kanser yapıcı maddeler: Berilyum, radon ve asbest gibi maddeler akciğer kanseri riskini arttırırlar.
Asbest; Krokidolit (mavi); Amozit (kahverengi); Krizolit (beyaz)
Belli bazı endustrilerde kullanılan ve doğal olarak fiberlerde bulunan bir mineral grubudur. Asbest fiberleri partikullere ayrılmaya meyillidirler ve havada dolaşıp kıyafetlere yapışırlar. Bu partikuller solunduğu zaman akciğerlere yerleşirler ve orada akciğer hucrelerini zarara uğratırlar ve boylece kanser gelişme riskini artırırlar. Calışmalar asbeste maruz kalan işcilerde akciğer kanseri gelişme riskinin maruz kalmayanlara gore 3-4 kat daha fazla olduğunu gostermiştir. Bu artış gemi inşası, asbest madenleri, izolasyon işi ve fren tamiri gibi endustrilerde calışanlarda gosterilmiştir.
Akciğer kanseri olma riski asbest işcileri sigara iciyorlarsa daha fazladır. Asbest işcileri iş verenleri tarafından temin edilen koruyucu malzemeleri kullanmak ve tavsiye edilen iş ve guvenlik prosedurlerini takip etmek zorundadırlar.
Hava Kirliliği;
Akciğer kanseri ile hava kirliliğine maruz kalmak arasında bir ilişki bulunmuştur. Ama bu ilişki acıkca tarif edilememiştir ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Akciğer Hastalıkları;
Gecirilmiş tuberkuloz (verem) nedbe dokusu uzerinde akciğer kanserleri gelişebilir.
Ailede akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır.
§ Hastanın hikayesi; Bir kere akciğer kanseri olan kişinin tekrar ikinci akciğer kanseri olma riski, hic kanser olmamış kişiye oranla daha fazladır. Akciğer kanseri tanısı aldıktan sonra sigara icmeyi bırakmak, ikinci bir akciğer kanseri gelişmesini onleyebilir.
Riskli meslekler; madenciler, tekstil, izolasyon ve tersane işcileri, petro-kimya, baca temizleyiciler, plastik sanayi işcileri, maden ve kaynak işcileri, camaşır suyu ureticileri, cam seramik, muşamba ve batarya işcileri, boya, dokumhaneler, celik işcileri.
§ Akciğer kanserinden korunmanın en iyi yolu sigara icmeyi bırakmak veya hic başlamamaktır.
TANI
Belirtilerin nedenlerini bulmaya yardımcı olması icin kişinin gecirdiği hastalıklar, tutun kullanma ( sigara,pipo,puro vs.) durumu, cevresel veya mesleki olarak maruz kaldığı maddeler ve diğer aile fertlerinde kanser olup olmadığı sorgulanir.
Goğus rontgeni (bilgisayarli tomografi, manyetik rezonans goruntuleme, pozitron emisyon tomografisi; ihtiyaca gore bu testlerin hepsi ayni hastadan istenebilir) ve bazı testler istenebilir. Eğer akciğer kanserinden şupheleniliyorsa balgam tetkiki (sputum sitoloji; akciğerlerdeki mukozadan derin oksurukle cıkan materyalin mikroskopta incelenmesi) istenir. Bu tetkik akciğer kanserini tespit etmek icin basit ve yararlı bir testtir.
Doktorun kanserden emin olmak icin akciğer dokusunu incelemesi gerekebilir. Biyopsi ile alınan kucuk bir doku parcasının patolog doktor tarafından mikroskop altında incelenmesi kişinin kanser olup olmadığını buyuk olasilikla gosterir.
Bu doku parcasını almak icin bir cok yontem vardır.
1) Bronkoskopi: İnce ve ışıklı bir tup (bronkoskop) hava yollarını gormek icin ağızdan sokulurak hava yolları incelenir ve supheli ya da tumor bolgesine yakin brons mukozasindan kucuk bir doku parcası alınır.
2) İğne aspirasyonu: Goğus duvarindan tumor bolgesine dogru (radyolojik rehberlik esliginde yer tespiti yapilarak) bir biyopsi iğnesi sokularak tumorden kucuk bir doku parcası alınması işlemidir.
3) Torasentez: Bir biyopsi ignesi kullanılarak akciğerleri cevreleyen (plevral bosluktaki) sıvıdan biraz ornekalinarak incelenmesidir.
4) Torakotomi: Kanseri tanımak icin dogrudan tumorden bir parca almak amacıyla goğus kafesinin cerrahi mudahale ile acılmasıdır.
TEDAVİ
Kucuk hucreli dışı akciğer kanseri hastaları bir cok değişik yolla tedavi edilebilirler. Tedavinin secimi hastalığın yaygınlığı ile ilgilidir. Cerrahi mudahale en yaygın tedavi şeklidir. Radyoterapi ve kemoterapi de hastalığın suresini yavaşlatma ve semptomları kontrol etmede kullanılabilir.
Kucuk hucreli akciğer kanseri hızlı yayılır. Bircok vakada hastalık tanı konduğunda vucudun diğer bolumlerine de yayılmıştır. Doktorlar vucuda yayılmış kanser hucrelerine ulaşmak icin hemen hemen her zaman kemoterapi kullanırlar. Kemoterapi iceren tedavi de akciğerdeki tumorler veya vucudun diğer bolumlerindeki tumorler hedeflenerek uygulanabilirler. Bazı hastalara beyine yonelik radyoterapi orada kanser olmasa da uygulanabilir. Bu tedaviye koruyucu beyin ışınlaması denir. Bu beyinde tumor oluşmasını engellemek icin verilir. Cerrahi tedavi kucuk hucreli akciğer kanserinde cok az uygulanır.
Tumorun buyukluğune, yayılımına ve patolojik tipine bağlı olarak tedavi secenekleri:
Cerrahi
Kemoterapi (ilac tedavisi); neoadjuvan (cerrahi oncesi) ve adjuvan (cerrahi sonrası).
Radyoterapi (ışın tedavisi)
Kombine Tedavi (cerrahi +/- kemoterapi +/- radyoterapi)
YEMEK BORUSU - OZOFAGUS KANSERİ
Yemek borusu ağızdan başlayıp midede sonlanan kastan yapılmış ozel bir tuptur. Gorevi yutulan gıda ve icecekleri mideye ulaştırmaktır.

Gunumuzdeki bircok kanser turu gibi yemek borusu kanseri de cevresel etkenlerle yakından ilişkilidir. Bunların başında sigara icmek yer alır. Bu ve ozellikle yanında alkol alınması yemek borusu kanseri riskini artırmaktadır.
Ayrıca aşırı sıcak icecekler, sebze ve meyveden fakir yağlı oğunler, gastroozofageal reflu denilen mide asit sıvısının yukarı geriye kacarak oluşturduğu yemek borusu hasarı da kanser oluşumunu artırmaktadır.

Yemek borusu kanseri iki farklı tipte, yassı hucreli (genelde ust kısımda) ve adenokarsinom(genelde alt kısımda) tipinde olabilir.
Fakat belirtiler her ikisinde de aynıdır, değişmez. İlk başlarda kanser dokusu kucuk olduğu icin her hangi bir belirti yoktur. Ancak ilerledikce bazı belirtiler ortaya cıkar. Bunların icinde en onemlisi yutma gucluğudur. Bu durum kanser ilerledikce yemek borusunun gecişini tıkamasından kaynaklanır. Sanki kursakta yemek takılmış hissi oluşur. Diğer belirtiler arasında yemek sonrası kusma (ozellikle sindirilmemiş gıda), yemek sırası veya sonrasında artan goğuste veya sırtta ağrı, kilo kaybı, kanlı kusma, yutma ile birlikte oksuruk, ses kısıklığı ve hazımsızlık sayılabilir.
Bu belirtiler başka bircok hastalıkta da olabileceği icin bu yakınmalarınız olursa mutlaka doktorunuza başvurun; ek bazı testler ve tetkikler yapılacaktır.
Kanser ilerledikce kanseri oluşturan hucreler bulundukları dokudan ayrilir. Lenf sıvısı (ozel bir ceşit kan sıvısı) organ yakınındaki lenf duğumlerine ve kan yolu ile bedenin başka yerlerine yayılabilir.
TANI: Kan testleri yanında tanıda en cok kullanılan tetkikler ilaclı grafi (baryumlu yemek borusu grafisi) ve endoskopi (icbakı) tetkikidir. Endoskopide tıkayan kitle saptanıp doku tanısını doğrulamak icin parca (biyopsi) alınır. Bu parca mikroskop altında değerlendirilir ve kesin tanı netleştirilir.
Hastalığın yaygınlığının derecesini değerlendirmek icin endoskopi ile ultrason yapılabilir. Bunda tumorun derinliği olculur. Bilgisayarlı tomografi ile hastalığın başka yerleri tutup tutmadigi saptanmaya calışılır. Başka yeni yontemler de (PET-pozitron emisyon tomografisi, MRG-manyetik rezonans goruntuleme) hastalığın durumunu değerlendirmek icin kullanılabilir.
Yemek borusu kanserinin belirtileri nelerdir?
Yemek borusu kanseri tanısı genellikle hastanın şikayetlerinden yola cıkılarak konulur. Aşağıdaki belirtilerin bazılarının varlığı yemek borusu kanseri şuphesini uyandırmalıdır?
1. En sık gorulen belirti yutma gucluğudur. Bu başlangıcta yutulan gıdaların yemek borusundan gecerken takılması şeklindedir. Başlangıcta daha cok katı gıdalar yutulamaz iken, zaman icinde hasta su bile icemez,

2.Kusma veya yutulan gıdaların ağza geri gelmesi,

3. Gıdaların yutulması sırasında ağrı oluşması,

4. Ust karın bolgesinde yanma hissi veya ağrı.
5.Tukruk salgısının artması.
6.Kilo kaybı, zayıflama.
7.Ses kısıklığı, oksuruk.
Yemek borusu kanseri kimlerde daha sık gorulur ?
1. Erkeklerde,
2. Şişmanlarda,
3. Sigara icenlerde,
4. Kronik alkol tuketicilerinde,
5. İleri yaşta,
6. Kronik reflu hastalığına bağlı Barrett ozafagusu gelişenlerde,
7. Taze meyve ve sebzeleri az tuketen kişilerde,
8. Kaza veya intihar amacıyla toksik madde icenlerde daha sık gorulur ve
9. Yemek borusu hastalıklarından biri olan akalazya hastaliginda (ymek borusu alt ucunda darlik ve yemek borusunun kendisinin lokmayi lerletmedeki bozuklugu) .
TEDAVİ: Hastalığın yaygınlık derecesi ve genel sağlık durumuyla da ilgilidir. Kanser erken aşamalarda yakalanabilirse ve genel sağlığınız iyiyse cerrahi oncelikle duşunulmesi gereken tedavi yontemidir. Ancak tersi bir durum varsa belirtileri kontrol etmek ve hastalığın ilerlemesini durdurmak amaclı diger tedavi yontemleri uygulanabilir.

Guc kaybı ve zayıflama belirginse ameliyat oncesi bir sure damardan beslenme destek tedavisi gerekebilir.
Mumkunse geride hic tumor bırakmadan cerrahi yapılır. Kanserin yerine ve seviyesine gore goğus kafesi, karın ve boyun acılabilir. Bazı cerrahlar goğus kafesi acılarak lenf bezlerinin geniş olarak cıkarılmasını savunmakta, diğerleri ise goğus kafesinin acılmasının ek bir yarar sağlamadığını, sadece karın ve boyun acılarak yapılan ameliyatın yeterli olabileceğini belirtmektedir.
Etkilenen yemek borusunun genelde hepsi ve cevre lenf duğumleri cıkartılır. Bu cıkarma işleminden sonra genelde mide karından serbestleştirilerek yemek borusunun olduğu yatağa, boyuna doğru cekilir. Midenin ust ucu boyunda ağız tabanı ile birleştirilir, boylece gıda alımı ağızdan olabilir. Midenin kullanılamadığı durumlarda yemek borusu yerine sırasıyla kalın barsak ve ince barsak kullanılır.

Işın tedavisinde (radyoterapi) dışardan veya icerden guclu X-ışınları kanserin bulunduğu alana gonderilir. Genellikle ameliyat ve ilac tedavisiyle (kemoterapi) birlikte uygulanır. Kemoterapide kanser hucrelerini olduren veya coğalmasını durduran bazı ilaclar kullanılır. Bu da ışın tedavisi gibi genellikle cerrahiye ek olarak kullanılır.

Bu hastalığın tedavisi zor, bazı durumlarda da mumkun değildir. Bu nedenle oluşmaması icin onlem almak, ilk olarak sigara icmemek, en iyi secenektir.
Yemek borusu kanseri nasıl teşhis edilir?
Yemek borusu kanserinin teşhisi icin yemek borusunun ilaclı film veya endoskopi ile incelenmesi yeterli olmaktadır. Ancak hastalığın yayılım derecesinin anlaşılmasında veya tedavi sonrası takibi icin endoskopik ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MRG ve PET gibi goruntuleme yontemleri kullanılmaktadır.
Yemek borusu kanserinde tedavi yontemleri nelerdir?
Yemek borusu kanserinin tedavisinde kullanılan ana tedavi yontemleri cerrahi, ilac (kemoterapi) ve şua-isin (radyoterapi) tedavisidir.
Yemek borusu kanserinde en etkili tedavi yontemi ``cerrahi``dir.
Cerrahi tedavinin amaci nedir?
Yemek borusu boyundan başlayıp karın icine kadar devam eder. Bu konumu ve pek cok hayati organ ve damarlar ile yaptığı yakın komşuluk nedeni ile yemek borusu ameliyatlarının gercekleştirilmesi diğer bircok ameliyattan daha zordur. Ameliyatta kanser, yayılma olasılığı olan bezeleri (lenf nodlarını) de kapsayacak şekilde steril-temiz cerrahi sınırlarla birlikte cıkarılmalıdır (Radikal ozefajektomi- Lenfadenektomi).
Yemek borusu kanserlerinin coğu tanı konulduğunda lenf bezlerine yayılmış durumdadır. Lenf bezlerine yayılma olduğunda yalnız yemek borusunun cıkarılması yetersiz bir tedavi yaklaşımı olur ve başka bir cozum bulunamaz ise hastalık kısa bir sure icinde tekrarlar. Bu nedenle yemek borusu kanserlerinde kanserin yayılma olasılığının olduğu tum lenf bezlerinin cıkarılması gerekir. Bu işlem ameliyatın vazgecilmez prensiplerinden biridir.
Yapilan cerrahi yontemleri nelerdir?
Kanserin yemek borusundaki yerine gore değişik ameliyat şekilleri kullanılır.
1. Acık (klasik) yontem
Yemek borusunun bir bolumunun cıkarılması
Mideye cok yakın olan tumorlerde karından veya goğus boşluğundan yapılan kesi ile yemek borusunun sadece alt kısmı cıkarılır. Cıkarma işlemini takiben mide goğus boşluğu icinde tekrar yukardaki yemek borusu bolumu ile cerrahi yontemle birleştirilir. Bazen bu işlem icin hem karnı hem de goğus boşluğunu acmak gerekir.
Yemek borusunun tamamının cıkarılması
Diğer bir ameliyat şekli yemek borusunun tamamının cıkarılmasıdır. Bu işlem iki veya uc ayrı kesi kullanılarak yapılabilir (Ivor Lewis - sag torakotomi+laparotomi; Sweet proseduru – sol torakotomi+laparotomi; Sol torakoabdominal ozofajektomi)
Bazı hastalarda karnından ve boynundan yapılan iki ayrı kesi ile yapılır. Yemek borusu cıkarıldıktan sonra hastaya midesinden veya kalın barsağından yeni bir yemek borusu yapılır.
Bu ameliyatta kanser etrafındaki lenf bezlerinin cıkarılması teknik olarak mumkun değildir.
Bu kanserin bu bolgedeki lenf bezlerini tuttugu hastaların daha sonraki tedavisinde onemli problemler yaratır.

Uc kesi yapılan ameliyatlarda lenf bezleri yeterince temizlenebilir. Ancak yapılan uc ayrı kesi nedeni ile ameliyat sonrası donem ozellikle ileri yaşta olup ek problemleri olan hastalarda oldukca sıkıntılıdır. Bu hastalarda solunum sistemi ile ilgili cok ciddi problemler yaşanabilir.
2. Laparoskopik ve torakoskopik yontem
Yemek borusu tedavisindeki onemli gelişmelerden biri de tum bu ameliyatların laparoskopik olarak yapılabilmesidir. Yemek borusu kanserlerinin laparoskopik yontemle yeterli onkolojik temizlik sağlanarak guvenli bir şekilde tedavi edilebileceği son yıllardaki calışmalarda gosterilmiştir. Bu yontemde ameliyat sonrası donemin cok daha iyi gecmesini sağlamak amacıyla laparoskopik ve torakoskopik yontemler birlikte kullanılır. Bu ameliyatta yapılan işlem uc kesili klasik yontem ile aynıdır. Ameliyat hastanın karnına ve goğus boşluğuna yapılan cok kucuk 4-5 kesiden iceriye sokulan capları 0.5-1 cm arasında değişen borucuklar yardımı ile yapılır. Yemek borusu ve cevre lenf bezleri birlikte cıkarılır. İşlem deneyimli ellerde guvenilir bir işlemdir. Ameliyat sonrası solunum problemleri cok daha az gorulur. Hastalar cok daha az ağrı duyar, hastanede daha kısa sure yatar ve daha kısa bir sure icinde normal yaşantılarına donerler. Kozmetik goruntu oldukca iyidir. Laparoskopik-torakoskopik yemek borusu kanseri tedavisi bu alanda en yeni ve etkili yontemdir.
Yemek borusunun cıkarılamaması
Bazı durumlarda yemek borusundaki tumor cıkarılamaz. Bunun en temel nedenleri;
1. Hastanın genel durumunun buyuk bir ameliyata izin vermemesi,
2. Kanserin ameliyatla cıkarılmasının mumkun olmaması ve
3. Kanserin uzak organlari tutmasidir.
Bu şekilde tumoru olduğu yerde bırakılan hastalarda hastayı beslenmesi amacıyla endoskopik stent, endoskopik gastrostomi ve ameliyatla by-pass gibi değişik tedavi seceneklerinden yararlanılabilinir.

[h=2]İstanbul Goğus Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]