Bircok aile “son secenek” olarak yardım almayı duşunduklerini soyler. Bazıları aile ici şiddeti yaşadıktan sonra, bazıları boşanma avukatıyla goruştukten sonra gercekten yardıma ihtiyacı olduğuna karar verir. Geriye kalan aileler ise kendi problemlerine bir psikoloğun nasıl yardım bulacağını merak ederler. “Benim bilmediğimi o mu bilecek” demişti bir danışanımın eşi, “etrafımdaki evli ciftlerin nasıl olup da mutlu olduklarını anlamıyorum” diyordu bir başkası da. Bu doğru! Psikoloğun gorevi cozum bulmak değil, secenek yaratmaktır cunku yıkıcı bir iletişim modelinde cozum sonraki olası problemler icin sadece gecici bir rahatlık olacaktır.

Aile toplumun yapıtaşıdır ve bu kucuk yapıda uretilen iletişim modelleri aile bireylerinin hayat boyu kullanacağı alışkanlıklara donuşebilir. Orneğin “babam bana hic sarılmadı, sevgisini hic gostermiyor” diyen onaltı yaşındaki bir cocuğun babası “gostermem mi gerekir? Benim seni ne kadar cok sevdiğimi biliyorsun” diyerek cevap veriyor. Her ikisi de birbirini seviyor, iyi niyetli ve sadece doğru iletişim kurmayı bilmiyorlar. Babasının onu sevmediğini duşunen cocuk değersiz olduğunu hissederken babası da oğlunun ona soğuk ve mesafeli olduğuna karar verebilir. Eğer sevginin nasıl ifade edileceği konusunda bir cozum sunulursa gecici bir sorun ortadan kalkabilir fakat dongusel iletişim modeliyle yeni sorunların ortaya cıkması kacınılmazdır.

Acı ceken, şiddet uygulayan ve caresi olmadığını duşundukleri sorunlar yuzunden birbirlerini kıran bircok aile ile karşılaştım. Bircoğu artık konuşurken birbirleriyle gozgoze gelmekten bile kacınır olmuşlardı. Einstein “aynı şeyi yaparsanız aynı tepkiyi alırsınız” der. Bu yuzden bircok aile cıkmaza girdiğini duşunuyor ve iletişim kurmayı en az seviyeye indiriyor.

İnsanlar coğu zaman nereden başlanması gerektiğini soruyolar. Bir değişim butun parcaları etkiler, bu herhangi bir yerden başlayabileceğimiz anlamına gelir. Yeni bir model yeni bir başlangıc demektir.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]