Aile toplumla ilgili en kucuk sosyal birimdir. Butun toplumlarda aile,birey icin hayat merkezi, bireyin icinde bulunduğu en onemli ve asli sosyal grup, uyeleri arasındaki ilişkilerden ve ilişkilerin yapılanmasından doğan bir kurumdur. Uyeleri arasındaki ceşitli rollerin organizasyonu aile sistemini meydana getirir (Aslanturk,2002).
Le Play aileleri buyukluklerine gore geleneksel(geniş) aile ve cekirdek(dar) aile olmak uzere ikiye ayırmıştır:Geleneksel aile (geniş aile) terimi, tek bir hanede birden cok kuşağın bir arada yaşadığı bir aile sistemini ifade eder.Geleneksel geniş aile, genellikle sanayi devriminden onceki toplum ve toplulukların aile yapısıdır. Bugun de kırsal kesimlerde geleneksel ailelere rastlamaktayız. Cekirdek aile ise sanayileşmiş toplumların aile bicimi olarak kabul edilir. Anne, baba ve evlenmemiş cocuklardan oluşan ailelere cekirdek aile adı verilir (Aslanturk,2002). Sanayileşme ile nufusun genc ve orta yaş kesimi anne-babaları ve/veya buyukanne-buyukbabaları ile birlikte yaşamakta olduğu hanelerden kente yerleşmiştir.
Sanayileşen toplumların refah seviyesi de yukselmiştir. Refah seviyesinin yuksek olduğu toplumlarda da cocuğun maddi değeri ya da yararcı değeri, yaşlılık guvencesi değeri, ekonomik değeri azaldıkca cocuğun psikolojik değeri on plana cıkmaktadır. Buna bağlı olarak erkek cocuk tercihi, dolayısıyla cocuğun cinsiyetine atfedilen değer azalmaktadır. Okullaşmanın yaygınlaşmasıyla, cocukların daha uzun yıllar okulda kalması nedeniyle cocuklar daha uzun yıllar aileye bağımlı kalmaktadır. Dolayısıyla cocuk yetiştirmek pahalı olmaya başlamış ve doğurganlık haliyle azalmıştır (Kağıtcıbaşı, 1994).
Bu nedenlerden dolayı, geleneksel aileden cekirdek aileye gecişle birlikte ailenin uye sayısında azalma, fonksiyonlarında ve yapısında değişme olmuştur.
Değişim surecinden aile kurumu da etkilenmiş bu değişim sonucu yapısı ve işlevinde buyuk değişimler gercekleşmiştir.
Cekirdek ailenin dışında; parcalanmış aileler, anne (veya baba) ve cocuktan ibaret tek ebeveynli aileler, karı-koca ve onceki eşlerinden olan cocuklardan oluşan eklemli aileler, aynı cinsten kişilerin oluşturduğu eşcinsel aileler gibi yeni aile modelleri oluşmuştur. Ancak bu yeni modeller, cekirdek ailenin ciddi bir alternatifi olarak gorulmemektedir.
Aile kurumu, sanayileşme ve kureselleşmenin getirileri ile uğradığı yapısal ve buna paralellik gosteren işlevsel değişim sonucunda işlevlerinden bazılarını diğer kurumlara devretmesine karşılık, başka bir şekilde yerine getirilmesi mumkun olmayan temel işlevleri nedeniyle varlığını ve onemini surdurmektedir (Diyarbakır Toplantı Raporu,2008).
Richter aileyi, insanların birbirleriyle en yakın ve yakın olduğu kadar da karmaşık ruhsal ilişki ve etkileşim icinde bulundukları bir ortam olarak tanımlarken ozellikle ruhsal konularda cok yonlu ic ve dış cevre etkilerinin goz onune alınmasını ailenin kendi dinamikleri icinde incelenip değerlendirilmesi zorunluluğuna işaret etmektedir. Araştırmacı, duygusal karşılıklı eylem kapsamında bireysel rollerin neler olduğunun bilinmesinin cok onem taşıdığını vurgulamış, aile uyelerinin birbirleriyle ilişkisinin, roller cercevesinde incelenmesinin gerekliliğine işaret etmiştir (Bulut,1993)
Epstein ve Bishop ise sorunlarını bir araya gelerek cozebilen, birbirine duygusal olarak bağlı ve ozgurluklerini onlemeyecek şekilde ilgili, herkesin kendisinden beklenen rolu etkili bir bicimde yerine getirebildiği, birbirlerinin davranışlarını aşırıya kacmayacak şekilde kontrol edebilen ve aralarında acık, rahat ve dolaysız bir iletişim bulunan aileleri, işlevlerini yerine getirebilen, sağlıklı aileler olarak tanımlanmaktadırlar. (Bulut,1993)
Ailenin işlevlerini yerine getirebilmesi icin anne ve babanın rollerinin birbirini tamamlayıcı ve destekler nitelikte olması gerekmektedir. Ailede cocuklar ve yetişkinler birbirlerini etkileyecek surekli bir iletişim ve etkileşim icerisinde bulunmaktadır. Anne-baba ve cocuk arasındaki bu etkileşim, bir yandan cocuğun gelişimini etkilerken,diğer yandan da cocuğun gelecekteki duygu, duşunce ve davranışlarının şekillenmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Buna bağlı olarak, anne ve babanın tutum ve davranışları, anne-baba ve cocuk arasındaki ilişkide belirleyici nitelik taşımaktadır (Ozdoğan, 2006).
Aile tanımlarında ve işlevsel ailelerin ozellikleri arasında gorulen en onemli etmen uyelerin birbirleri ile olan iletişim ve etkileşimleridir. Epstein ve Bishop ailenin işlevselliğini koruması acısından uyelerin bir araya gelerek sorun cozmelerinin onemini vurgulamışlardır. Ozetle; ailenin işlevselliğini surdurebilmesi ve uyelerin psiko-sosyal yonden sağlıklı bireyler olarak yaşamlarını surdurebilmeleri icin en onemli faktor aile ici iletişimdir.
[h=2]Balıkesir Pedagog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Aile problemleri: aile ici iletişim catışmaları ve iletişimsizlik
Sağlık0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Aile problemleri: aile ici iletişim catışmaları ve iletişimsizlik