Oğretmenlerin entellektuel seviyeleri giderek sorgulanıyor. Mehmet Altan, "memuroğretmen ve entellektueloğretmen" uzerine carpıcı bir analiz yaptı.
Oğretmenler memur mu entelektuel mi?
Zaman zaman aklıma takılan sorulardan biri meslek gruplarının bizdeki temsilcileriyle yeryuzundeki temsilcileri arasındaki farktır.
Orneğin, bizdeki hukukcular evrensel hukuku savunmak icin mucadele etse, hukuksuzluğa dirense, durum boyle perişan olur muydu?
Aynı şeyi oğretmenler icin de duşunurum. Oğrenimin iceriği yeryuzunde "yaratıcılığı geliştirme" noktasına geldi, bizde ise hala "devlete memur yetiştirme" anlayışına sabitlenmiş, erimeye devam ediyor.
Denk duştuğunde Anadolu'daki oğretmenlerle sohbet imkanı buluyorum. En son bu fırsatı Balıkesir'de yakaladım.
Bu gezi, gelişmiş ulkelerin oğretmenleriyle bizimkiler arasındaki farkları biraz daha netleştirmeme yardımcı oldu.
Oğretmenlik zihinsel uğraştır. Oğretmen de bir bilgi teknisyenidir. Oğrenimi, mezun olduğu yuksek okul yıllarıyla sınırlı değildir. Alanındaki gelişmeleri izleyen, irdeleyen, yargılayan bir beyin işcisidir. Kısacası omur boyu surecek entelektuel bir yaşamın sahibidir. Oğretmenler bu ozellikleriyle, Batı'da her turlu yeniliğin oncusu olmuş, ulkelerin zihinsel gucunu temsil etmiştir. Bir meslek grubu olarak değil, toplumsal bir zihinsel egzersiz merkezi olarak gorulmuşlerdir.
Entelektuel bir uğraş olan oğretmenlik, bizde ise uzun zamandır eprimiş memurluk haline gelmiş. Oğretmen, bırakın ilgi alanının cağa paralel gelişmelerini izlemeyi, eskilerde oğrendiğini bile unutur olmuş. Yeryuzunde entelektuel kadroları oluşturan eğitimciler, bizde az maaşa yaşam cilesi ceken sıradan devlet memuru rolune indirgenmiş; daha da vahimi bu rol oğretmenlerce de neredeyse benimsenmiş.
Yabancı dil bilmeyen, alanındaki yenilikleri ve yerli, yabancı basını izlemeyen, enerjisi alınmış gunluk bir yaşamı tekrarlayarak paslanan, kamunun maaş bordrosunda da surekli hırpalanan, hırpalandıkca yaşam kalitesi duşen ve bunu da bir mazeret olarak kullanan koca bir topluluk.
Yabancı dil bilen, mesleğine ilgisini taze tutan, yerli, yabancı basını izleyen, dunya vatandaşı oğretmenlerin ise bu dar acıda bunalıp, layık olduğu yaşamı kotardıkları da bir gercek. Ama onlar cok azınlık.
Dunyada entelektuel bir iş olan oğretmelik, Turkiye'de aynı işi kalıplaşmış bir şekilde tekrarlayan rutin bir yeknesaklığa inmişse, bunu nasıl aşabiliriz? Koca bir memur yığınından yeniden entelektuel bir ordu nasıl yaratabiliriz? Değişimi hızlandırmak ve yaygınlaştırmak istiyorsa, Turkiye'nin temel sorularından ve sorunlarından biri bu.
Cumhuriyet tarihinin neredeyse en uzun musteşarlıklarından birini yapmış eski bir eğitimcinin dediği gibi, bizde lise eğitiminin bilgisi oğrenciye aslında altı ayda oğretilebilir. Ancak lise eğitiminin amacı eğitim değil, demokrasiden mahrum edilmiş cumhuriyete militan yetiştirmektir.
Demokratik değerlere inanmış bir dunya vatandaşlığı bu amacın dışında ve uzaklarında seyreder.
Seyrettiği icin de, oğrenci ve oğretmen neyin, nicin, nasıl oğretildiğini bilemez. Başta kendiniz olmak uzere etrafınızdaki herkese sorun bakalım, "integral hesabı" neye yarar, niye oğreniriz, bize niye oğretilir? İnsan, olcup bictikce doğayı yonetir hale gelir. Bilimin amacı bilinmeyeni bilinir hale getirmektir. Bu nedenle evrenin yasalarını bulan fizik, bilimlerin babasıdır. Olcup bicmenin nirvanası fizikte gercekleşir. Newton'un bulduğu integral hesabı da, eğri buğru alanlar da dahil yerkureyi ve evreni olcmemize yarar. Siz bunu sadece bir matematik formul olarak algılayıp doğal gerceğinden koparınca, integral hesabı, insanoğlunun sanayi donemindeki en parlak keşfi olmaktan cıkıp kezzaplı bir işkenceye donuşur.
Memuroğretmen yaratıcılıktan uzak, burokratik zihniyeti surdurur. "Buyuklerine" karşı hal ve tavrı onemser ama patent sayısını artıracak cocuklar yetiştirmeyi amaclamaz. Cocuk oyunlarına bile yenilerini ekleyemez.
Turkiye hızla silkinecekse, memuroğretmen kitlemizi nasıl entelektuel oğretmene donuştureceğimizin formulunu bulmalı. Yoksa insan kalitesini yukseltmemiz mumkun olmaz.
Turkiye gerilerde kaldıysa, bunun onemli nedenlerinden biri oğretmenini entelektuellikten koparıp, zor durumdaki bir memura donuşturmesiydi.
Mehmet ALTAN
__________________
Oğretmenler Memur mu Entelektuel mi?
İlkokul ve Ortaokul0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- İlkokul ve Ortaokul
- Oğretmenler Memur mu Entelektuel mi?