O soz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe cıkarırız; o da, insanların bizim
ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara soyler.
(Neml Suresi, 82)









Ahir zaman, Dabbetu'l-Arz, Mehdiyet kavramları bazı insanlar icin cok tanıdık olmayabilir. Bu nedenle oncelikle bu kavramları acıklamakta yarar vardır. Ahir zaman sozu, "son donem" anlamına gelir. İslam'a gore ahir zaman, kıyamete yakın bir zamanda, Kuran ahlakının hakim olacağı ve insanlar arasında cok yaygın olarak yaşanacağı bir donemi ifade eder.

İnsanların hayalinde her zaman icin daha guzele, daha iyiye yonelik bir ozlem bulunmaktadır. Daha guzel bir manzara, daha guzel bir yiyecek, daha iyi ve toplumsal sorunların yaşanmadığı bir hayat, refah, huzur, bolluk, guzellik� İşte ahir zaman da tum bu "daha iyi", "daha guzel" kavramlarını icinde barındıran bir cağı ifade eder. Ahir zaman, sıkıntının ve kıtlığın yerini bolluğun ve bereketin, adaletsizliğin yerini adaletin, ahlaksızlığın yerini guzel ahlakın, kargaşanın yerini barışın ve huzurun aldığı ve tum inanan kulların asırlardır ozlemini duydukları, İslam ahlakının hakim olduğu kutlu bir donemdir.

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bu donemi ve ozelliklerini acıklayan detaylı anlatımlar yer alır. Peygamberimiz (sav)'in ardından bazı İslam buyukleri de ahir zaman hakkında onemli acıklamalarda bulunmuşlardır. Bu anlatımlara bakıldığında, ahir zamanın, birbirini izleyecek olan birtakım onemli olay ya da sureclerle dolu olduğunu goruruz. Ahir zaman dunyanın once buyuk bir bozulma ve karmaşa yaşadığı, ancak sonra da gercek dinin yaşanmasıyla kurtuluşa kavuştuğu bir donemdir.

Ahir zamanın ilk aşamasında, dunya Allah'ı inkar eden birtakım felsefi sistemler nedeniyle dejenere olacaktır. İnsanlar yaratılış amaclarından uzaklaşacak, bunun sonucunda buyuk bir manevi boşluk ve ahlaki bozulma oluşacaktır. Buyuk felaketler, savaşlar ve acılar yaşanacak, insanlar "Bu felaketlerden nasıl kurtuluruz?" sorusunun cevabını arayacaklardır.

Ahir zamanın bu donemi, aynı zamanda dinin de dejenere edildiği bir donemdir. İslam dini, icine sokulan birtakım hurafeler ve batıl inanışlar nedeniyle aslından uzaklaştırılmıştır. Dindarlık adı altında tutuculuk ve ikiyuzluluk yapan bazı kimseler bu hurafeleri daha da yaygınlaştırmak icin cabalamakta, İslam'ın ozundeki guzel ahlakın kavranmasına engel olmaktadırlar. Bir yanda ateizmi ve dinsizliği telkin eden felsefeler, ote yanda da dini icten tahrip eden bu tutucu gucler, insanlığı buyuk bir karanlığa suruklemiştir.

Ancak Allah, ahir zamanın bu buyuk karmaşası icindeki insanları kurtuluşa ulaştıracaktır. Yolunu şaşırmış olan insanlığı doğru yola davet etmek icin, "Mehdi" (doğruya goturen) sıfatını taşıyan ustun ahlaklı bir kulunu vesile kılacaktır. Mehdi, once İslam dunyasının icinde fikri bir mucadele yurutecek ve İslam'ın aslından kopmuş olan Muslumanları gercek imana ve ahlaka dondurecektir. Mehdi'nin bu noktada uc temel gorevi vardır:

1. Allah'ı inkar eden ve dinsizliği destekleyen felsefi sistemlerin curutulmesi.

2. İslam'ı, onu dejenere etmiş olan ikiyuzlu kimselerin boyunduruğundan kurtararak hurafeciliğe karşı mucadele edilmesi. Kuran'ın hukumlerine dayanan gercek İslam ahlakının ortaya cıkarılması ve uygulanması.

3. Tum İslam dunyasını siyasi ve sosyal yonlerden guclendirmesi, huzur, guvenlik ve refah sağlaması, toplumsal sorunları cozmesi.

Hadislerde bildirildiğine gore, Mehdi'yle aynı donemde dunyaya yeniden donecek olan Hz. İsa ise, ozellikle Hıristiyan ve Yahudi dunyasına hitap edecek, onları icine duştukleri hurafelerden sıyrılıp Kuran'a gore yaşamaya cağıracaktır. Hıristiyanların Hz. İsa'ya uyması ile birlikte, İslam ve Hıristiyan dunyaları tek bir inancta birleşecek ve dunya "Altıncağ" olarak anılan buyuk bir barış, guvenlik, mutluluk ve refah donemi yaşayacaktır.

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde ahir zamanın başlangıc alametleri ile ilgili ceşitli acıklamalar mevcuttur. Ayrıca Kuran'da da bu doneme işari manada bakan ayetler vardır. Bu kitapta ceşitli ahir zaman alametleri, hadisler ve Kuran ayetleri doğrultusunda acıklanmaktadır.

Kitapta ayrıca ahir zamanda cıkması beklenen alametlerden biri uzerinde detaylı olarak durulacaktır. Neml Suresi'nin 82. ayetinde soz edilen bu alamet, Dabbetu'l-Arz'dır. Konu ile ilgili olarak Peygamber Efendimizin de pek cok acıklaması mevcuttur.

Dabbetu'l-Arz ifadesi son donemde kamuoyunda cok yoğun bir şekilde gundeme geldi. Bu konuyla ilgili pek cok goruş one suruldu, ceşitli kaynaklardan bilgiler aktarıldı, konuyla ilgili tartışma programlarında bircok uzman goruşlerini ve bilgilerini aktardı. Elinizdeki kitapta da, Kuran'da bir kıyamet alameti olarak dikkat cekilen Dabbetu'l-Arz ile ilgili ceşitli goruş ve bilgilerin yanısıra, basında Dabbetu'l-Arz ile ilgili yayınlanan ceşitli haberlere yer verilmektedir.