Aba gureşlerinin genellilkle yaygın olarak yapıldığı yerler Gaziantep ve Hatay illerimiz ile bağlı ilceleridir.
Aba : Yakasız kaban uzunluğunda kolu pazı hizasında yarım kollu kalın kumaştan veya kece kılından orulerek yapılır.Geleneklere gore aba koy halkının ortak malı olarak sayılır.Gureşin icra edildiği koylerde en az her koyun 2-3 abası vardır.Gureş yapacak pehlivan abayı giydikten sonra beline kuşak bağlar.Aba gureşlerinde yenişme suresi genellikle 7 dakikadır.Gureş yerde pek surmez.Folklorik gureş turunden olan aba gureşlerinde calgı olarak gureşlere davul zurna eşlik eder.Duzenlenme ve organize tarzına gore gureşlerde davul sayısı 6-7 olurken , zurna sayısı ise ikidir.Birisi gureşin havasını calarken diğer zurna ise ritm saz gorevi gorur.
Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’na (GSDF) bağlı olarak Gaziantep ve Hatay yorelerinde yapılan Aba Gureşleri bulunmaktadır. Gunumuzde az da olsa hala yapılmakta olan bu gureşlerden ozellikle Hatay yoresinde yapılanı; gunumuz Orta ve Kuzey Asya ile Kafkasya da hala cok yaygın olarak yapılan ( Abbotov, 1991; Bektenov ve Musim, 1978) aba gureşleriyle her bakımdan aynilik ve orijinallik taşımaktadır. Bu gureşlerin cok onemli bir yanı da, eski Turk geleneğinde olduğu gibi hala Orta ve ozellikle Kuzey Asya Turk halklarının bayanlarının da yapmış olmalarıdır. Hatay usulu aba gureşlerinin diğer bir onemli yanı da, minder gureşiyle teknik ve fizyolojik acıdan benzer oluşudur. Bu bağlamda aba gureşi; hem alt yapı ve potansiyel acıdan hem de gureşini kalkındırmak bakımından onem arz ettiği gorulebilmektedir.
ABA GUREŞİ
ABA WRESTLİNG
Aba Guresinin Tarihcesi
Gures sporunun tarihine bakildiginda en eski gures turu olarak Aba Guresi gozlenmektedir. Bu gures turu Iskit, Saka, Uygur, Karahan, Mogol, Ozbek, Kazak, Cagatay, bugunku sinirlar icerisinde de Gaziantep, Antakya yorelerinde konaklamalarini yapan Kizik Turkleri’nce yapilmaktadir.
Aba guresi, dunyada giysilerle yapilan ilk gures turlerindendir. Orta Asya’da mucadele ve askeri egitim araci olarak yapilan gures sporu M.O. 4 yy’da Turk topluluklarinca Cinli’lere ogretilmistir. Hatta uzakdogu yakin bogusma sporlarindan olan Judo, Aba Guresi’nin biraz degistirilerek modernize edilmis seklidir.
Bugun Isvec’te yapilmakta olan pantolon guresinin de, Orta Asya’da yapilan gocler sirasinda Baltik bolgesine yerlesen Hun Turleri tarafindan yapildigi tahmin edilmektedir.
Aba Guresi
Aba; koyun yonunden orulmus kalin, saglam, kolsuz, onu acik, boyu dizkapagina kadar olan mahalli bir giyecektir.
1- Yerli Aba
a) Kirmizi Aba
b) Boz Aba
2- Maras Abasi
3- Hamis Abasi
4- Cuha Abasi
5- Siyah Aba
6- Urfa Abasi
7- Torun Abasi
Aşırtmalı Aba Gureşi Kuralları
1- Sure
Hava sartlari ve zemine gore belirlenir ve gureslerden once ilan edilir. Ayaktaki sure en az 10, en fazla 20 dakikadir. Yerdeki sure ise en az 30 sn. En fazla 1 dakikadir.
Aba Wrestling
Aba; is a sheepwool-made, thick, regional costume, that lies until knee.
1-Domestic Aba
a) Red Aba
b) Grey Aba
2- Aba of Marash
3- Aba of Hamis
4- Broadloth Aba
5- Black Aba
6- Aba of Urfa
7- Aba for Children
The Rulers of Aba Wrestling
1- Duration
It is determined by wheather and playground conditions and announced before the matches. The matches can last 10-20 minutes minumum and maximum respectively, at arousal position. From 30 seconds to 1 minute are given for ground wrestling.
2-Eslesme
Illerde yapilan gureslerde, ayni koyden olma, kardes olma vs. onemli degildir. Ancak bu ayrintilar koylerdeki gureslerde onemlidir.
2- Matching
Btrotherhood and being from same village are handicapes at intervillage organizations while drawing. They are not important relations for upgrade organizations.
3- Kilo
Sikletler kilo ve yasa gore belirlenir.
3- Weights
They are arrenged according to ages.
A-) Yildizlar ( 15-16 yas )
35-40 kg.- ayak
40-45 kg.- tozkoparan
45-50 kg.- deste
50-55 kg.- kucukorta
55-60 kg.- buyukorta
A) Juniorvarsity ( 15-16 ages )
35-40 kg.- foot
40-45 kg.- tozkoparan
45-50 kg.- deste
50-55 kg.- little middle
55-60 kg.- grand middle
B) Gencler ( 17-18 yas)
45-50 kg.- ayak
50-55 kg.- tozkoparan
55-60 kg,- deste
60-65 kg.- kucukorta
65-70 kg.- orta
70-80 kg.- buyukorta
80-90 kg.- basalti
Agir siklet- bas
B) Juniors ( 17-18 ages )
45-50 kg,- foot
50-55 kg.- tozkoparan
55-60 kg.- deste
60-65 kg.- little middle
65-70 kg.- middle
70-80 kg.- grand middle
80-90 kg- second class
Heavyweight- first class
C) Buyukler ( 19 ve ustu )
50-55 kg.- ayak
55-60 kg.- tozkoparan
60-65 kg.- deste
65-70 kg.- kucukorta
70-75 kg.- orta
75-80 kg.- buyukorta
80-90 kg.- basalti
Agir siklet - bas
C) Adults ( 19+ )
50-55 kg.- foot
55-60 kg.- tozkoparan
60-65 kg.- deste
65-70 kg.- littke middle
70-75 kg.- middle
75-80 kg.- grand middle
80-90 kg.- second class
Heavyweight- first class
4- Hakem
Bir meydan hakemi, iki masa hakemi ve bir kusak hakemi vardir. Her guresci icin bir orta hakem vardir.
4- Referee
On area referee, two table referee and one belt referee ares necessary. There is one middle referee for each wrestler.
5- Puanlama
Puanlama yoktur. Sonucu hakemlerin insifiyati belirler.
5- Grading
There is no grading. The winners are determined by the general acceptance of referee jury.
6- Tezahurat
Gureste herhangi bir tezahurat yapilmaz.
6- Cheering
It is forbidden to cheer and applause.
7- Ihtar
Aba guresinde ihtar yoktur. Yanlis hareket diskalifiye sebebidir.
7- Warns
There is no warning but if a forbidden action is committed, it is a reason to be disqualified.
Aba Gureşinde Yasak Hareketler
El asiran guresci rakibinin kusagina birakamaz.
Elle rakibin topuklarina tirpan vuramaz.
Asirilan guresci kafayi koltuk altindan gogse dogru cikaramaz.
El asiran guresci rakibin kusagini birakarak cift veya tek dalamaz.
Dizden asagi tutmak yasaktir.
Rakibini boyunduruga alan guresci onun boynunu sikamaz.
Guresci kollarini 90 dereceden fazla actiginda, iki eliyle rakibine kirma gibi tehlikeli oyunlar yapamaz.
Yenen veya yenilen guresci, kesinlikle seyirci tarafindan alkislanamaz.
El asirirken guresciler devamli sag elleri ile asirmak zorundadir
Aşirtmali Aba Gureşinde Yenme- Yenilme
El asirtip, kusaktan tutan guresci, elini biraktigi an yenik sayilir.
Tus olan, acik dusen ( yuzunkoyu dusmek ) guresci yenik sayilir.
Kalcasi ve omuz yani tam yere degen guresci yenik sayilir.
Geriye atma veya buna benzer bir oyunu yapan gurescinin sirti veya yan tarafi yere gelirse, bu da gozle izlenir bicimde olursa, oyunu yapan bu guresci yenik sayilir.
Asirilan guresci, el asiranin ayaklarini yerden kestiginde, yere duserse, el asiran guresci yenik sayilir.
Aba Gureşinde Oyunlar
1- El Asirma : El asiran guresci rakibinin, omuzunun uzerinden elini asirarak, arkadan rakibinin kusagini tutar.
2- Ic Cangal : Ic cangali genellikle el asiran pozisyonondaki guresci yapar. El asiran guresci rakibine kalcasini doner, sag ile rakibinin sol ayagini icten sarar ve atmaya calisir.
3- Dis Cangal : El asiran guresci, rakibine kalcasini doner. Sag ayagi ile rakibinin ayagini distan sarar.
Games In Aba Wrestling
1- Hand Propeling : Hand propeling wrestler propels his hand from his opponents shoulder and catches the belt.
2- Inner Hook : Ilt is generally committed by hand propeling wrestlers. Hand propeling one turns his hip to opponent, holds rivals left with his right leg from inner side and tries to turn over forward
3- Outer Hook : Hand propeling wrestler turns his hip to rival and holds rivals leg with his right leg from outer side and tries to turn over opponent forward
ABA GUREŞİ
Turk Milleti tarihin her doneminde kendine has gelenek ve gorenekleriyle birer kultur merkezi oluşturmuştur.Oluşturulan bu kulturlerin başında Spor ve Gureş kulturu gelmektedir.Gureşin icerisinde ise Turklere ozgu bolgelere gore farklılık gosteren "YAĞLI-KARAKUCAK-KISA ŞALVAR GUREŞİ-ABA ve SİNSİN GUREŞLERİ vardır.
Toplumları anlamak ve değerlendirmek icin once onların değerlerini , orflerini, Gelenek gorenek ve toplumsal değerlerinini tanımak gerekir.Butun toplumlaran kendine has kutlurleri vardır.Bu kulturel değerler ulkelerin gucu ve propagandasını yapabildiği olcude evrensel bir niteliğe kavuşmuşlardır.
Bu gun unutulmaya yuz tutan Gureş turlerimizden biriside Aba Gureşleridir.Aba gureşi : Gureşcilerin sırtlarına ABA giyerek , bellerine kuşaka bağlayarak yaptıkları gureştir.Gunumuzde Hatay ve Gaziantep yorelerinde yapılır.Ancak her iki yoreninde Aba gureşi arasında uygulanış bakımından farklılıklar vardır.
Onceleri buyuk şenliklelerle yapılan gureş artık malesef unutulmaya yuz tutmuş olup ancak yılda bir iki defa yapılmaktadır.Ozellikle koylerde yapılan gureşlerde Duğun sahibi cevre koylere haber salarak "OKUNTU YOLLAYARAK" gureşcileri duğun gureşine davet ederdi.
Cevre koylerden gelen gureşciler koyde duğun suresince misafir edilirdi.Gureş koy meydanında yapılırdı.Bazen bir hafta surduğu olurdu.Koyluler meydanın etrafına halaka kurarak gureşi izlerlerdi.Bu gureşin diğer gureşlerden en onemli farkı yenen ve yenilen gureşci hakkında lehte veya aleyhte tezahurut yapılmamasıdır.Eğer herhangi birisi icin bir tezahurat yapıldığında koyluler tarafından bu durum yadırganır ve cok ayıplanırdı.Aba gureşlerinde genel manada tezahurat yapılmaz tavrı yıllardan bu yana yerleşik gelen bir adettir.
ABA :
Gunluk yaşamda kullanılan coğunlukla yunden dokunmuş sağlam , kaba ve kalın bir giysidir.Yakasız olup ,uzun kısa boz işlemeli , kırmızı sırmalı Aba gibi bir cok ceşitleri vardır
KOYNEK :
İcten giyilen uzunca gomlektir.Acık renkli basit keten bezinden yapılmıştır.Uzun ve kısa kollu olabilir.Gureş esnasında kolun serbestce hareket edebilmesi , kolun hareketini engellememesi iicin omuzdan koltuk altına kadar yırtılmaktadır.Uzun olan koynekler genellikle dize kadar inmektedir.Bolca ve yakasızdır.Duğme kullanılmayan koynek baştan giyilip baştan cıkarılır.normal gunlerde gomlek donun uzerinden giyilmektedir.
DAVUL VE ZURNA :
Bir cok şenliklerde , duğunlerde ceşitli mevsim eğlencelerinde , bayramlarda , torenlerde ve kaynaşmalarda Muzik olarak ozellikle davul zurnanın etkinliğin gormekteyiz.Davul zurna bu gureşin vazgecilmez unsurlarıdır.Gureş esnasında calınan ezgilere ve kendine has usluba HARBİLEME denir.Harbileme harbten gelip cenk havası , harb havası anlamına gelir.Yiğitce, mertce Gureşe davettir.Olağanustu durumlarda ritim ve vuruşlar artar ve bazende azalır.
ABA GUREŞİNDE CUKUR
Aba gureşinin yapıldığı alana cukur adı verilir.Koy meydanı, harman yeri, cimenlik bir alan , yumuşak topraklı bir alan cukur icin arzu edilen uygun olan bir yerdir.Cukurlar genellikle duğunun durumuna gore tesbit edilir.Gureşe ilgi ve kalabalık cok olur ise geniş alanlar cukur olarak belirlenir.Aba gureşleri genellikle duğunlerin yoğun olduğu Sonbahar da organize edilir.Ozellikle koyluler harmanlarını kaldırdığı hasatlarını bitirdiği zaman ve gelirlerini elde ettikleri ay olan sonbahar ayında duğun merasimlerini yaparlar.Eğer cukur camur olursa saman serpilmektedir.Ayrıca cukur bolgesi taş cakıl ve insan bedenine zarar verecek şeylerden tertemiz temizlenir ve tam gureş yapacak evsafa getirilir.
DOLANMA
Gureşin yapıldığı cukurda gezinmeye dolanma adı verilir.Taraftarlar tarafından cukura salınan gureşci kendine rakip bulabilmek icin dolanır.Bu dolanma karakucak ve yağlı gureşteki dolanmaya benzemez.Rakip taraf cukurda gezinen gureşciye denk bir gureşci bulduğu zaman hemen soyunup cukura cıkar.Dolanan gureşci cukurda gezinen gureşciyi kendine denk bulursa hemen gureş başlar.Eğer dolanan gureşci rakibi kendine eş gormez ise gureş başlamadan cukurdan cıkar ve giyinir.Fakat genellikle korkmuş havası vermemek icin ilk evvela rakibi kabul edip ondan sonra giyinir.Dolanan gureşci kendine guvenen gururlu cesur gureşcidir.Bu sebeple kendinden daha ağır rakiplerle mucadele etmekten cekinmez.Aba gureşinde ozellikle bilhassa duğun gureşinde gureşcileri kilolara gore eşleştirerek gureştirmek pek gorulmez. İsteyen isteyenle gureşir.Bur tur gureşlerde rakibe itiraz genellikle gureşcinin taraftarları tarafından yapılmaktadır.Rakip uygun gorurse gureş başlar rakip uygun gormez ise yukarıdada belirtmiş olduğumuz gibi gureş başlamaz.
TOP (odul)
Diğer gureşlerde Yol (Yolluk) adını alan odul aba gureşinde "TOP" adını alır.Gureşte duğun sahibi tarafından ortaya konan oduldur.Bu odul duğun sahibi tarafından cukura getirilen beş metrelik bez, halı , koc vb gibi olabilir.Topun maddi değeri pek fazla yoktur.Manevi değeri vardır.Diğer gureşlerdeki gibi para toplama işi aba gureşinde kesinlikle yoktur.Bu tore yıllardan beri suregelmektedir.Top şampiyon icin en buyuk zenginlik buyuk bir zenginlik ve gururdur.Ancak son zamanlardaki buyuk organizasyonlarda ise altın ve para odulleri verilmeye başlanmıştır.
OKUNTU
Yoredeki koyluleri ve misafirleri gureşe davet, cağrının adıdır.Şimdiki modern anlamda davetiye denen cağrı pusulasına halen anadolunun bir cok yerinde okuntu denmektedir.Okuntuyu duğun sahibi listeler halinde tanzim ederek gonderir.
EŞLEŞTİRMELER
Gaziantep'te yapılan tum Aba gureşlerinde Pekmezciler, Fıstıkcılar, Derekoyluler diye uc gruba ayrılır.Bağcılıkla uğraşanlara pekmezci ,Fıstıkcılıkla uğraşanlara ise Fıstıkcı adı verilmiştir.Boylelikle kimin fıstıkcı kimin pekmezci olduğu anlaşılır.Bir fıstıkcı ile pekmezci eşleştirilir.Ayrıca burada gureşcilerin beslenme tipinide burada gorebiliriz.
HAKEM SECİMİ
Hakem seciminde de fıstıkcılar ve pekmezciler goz onunde bulundurulur.
Onceden Aba gureşi yapmış her iki tarafında saygı duyduğu yaşlı kimselerden bir heyet oluşturulur.Bu heyet secilirken kişinin sosyal ve dini yaşantısı dikkate alınır.Yalan soylemeyen,doğru,dinine bağlı kişiler heyete kabul edilir.Heyet her iki tarafında kabul edeceği,Eski Aba ustalarını hakem
olarak tayin eder.
ABA GUREŞİNİN BAŞLAMASI
Gureş yazı tura ile başlar,genellikle iki kez yapılır.Beraberlik durumlarında uc kez yapılır.Gureşe başlamadan once aba giyilir.Ustunden kuşak bağlanır.Gureşcilerden birisi rakibin kuşağını sağ eli rakibin omzunun uzerinden yakalar.Kuşak sırasıyla once bir gureşci sonra diğer gureşci tarafından
sırasıyla tutulur.Kuşaktan tutmaya, aşırma yada el atma denir.Bu pozisyon dezavantaj olduğu icin
yazı turayı bilemeyen once aşırır.Gureş esnasında kuşak bırakılırsa gureşci yenik sayılır.Yenik duşme gobeğin gun gormesidir.Gobeğin guneşe karşı gelmesi sırtın yere gelmesidir.Yerde pek guneş olmaz.
Oyunlar genellikle ayaktan yere duşurmeyle sonuclanır.İki defa yenen gureşci cukurdan galip ayrılır.
Berabere kalmaya "Toy gelme" denir.Cukurda dolanan gureşci yenilinceye kadar cukurdan cıkmaya-
bilir.Rakibi yenen gureşci alkışlanmaz,yenende yenilende erdemlidir.
TEMEL TEKNİKLER
YAN BAĞDA:El atan (Aşıran)Gureşci tarafından rakibin yan tarafından,sağ bacağa yapılan ayak
hareketidir.Yan bağda en etkili tekniklerden biridir.
BOŞA KALDIRMA : En onemli tekniklerden biridir.Aşırılan gureşcinin rakibin bağdalarını etkisiz kılarak iki bacağı arasından yoklayıp goğus hizasına kadar kaldırıp yere vurduğu oyundur
İC BAĞDA : Aşıran (el atan) gureşcinin , sağ bacağı ile rakibin sol bacağına yapılan hamlenin adıdır.
SONUC OLARAK . Kulturel varlığın vazgecilmez bir parcası olarak bilinen Aba Gureşimizde gun gectikce onemini maselef kaybetmektedir.Nedeni medyanın ve yazılı basının her şeyi futbola endekslemesi bunun en tipik orneğidir.Japonların sumosu gibi temennimiz bu guzelim gureşimizin Ata ecdad yadigarı olarak nesiller boyu surdurulmesi yaşatılması ve dunyaya tanıtılmasının sağlanmasıdır.
KAYNAKCA . Enver KESKİN "ABA GUREŞLERİ" 1978 Ankara
***Selli Hasan (Canlı Kaynak eski Aba ustası)
***Osman Mehmet (Canlı kaynak eski aba ustası
***Kekec halil 'Canlı kaynak eski aba ustası. Gaziantep - Nizip-Kilis-Oğuzeli
Gureş Ve Pehlivan Sozcuğunun
Tarihi Tasviri ve Acıklaması
Gureş ;
Kaşgarlı XI. Asır DLT’de “Calış” ve “Celme” kelimesinin karşılığı olarak “Gureş” (kureş) diye tanımlanmıştır. Aynı sayfada “calışcı” kelimesi “Gureşci” olarak acıklanmıştır (Kaşgarlı, 1985). Bu buyuk yazar eserinin bir başka yerinde “Kız ila kureşme kısrak ile yarışma” (Kaşgarlı, 1985) diye bir deyişle ornekleme yapmaktadır.
Aynı donemlere (XI. Asır) tekabul eden ve temel eserlerden biri olan KB’de Yusuf Has Hacip; “Gureş” sozcuğunun karşılığı olarak “Kureşmek = Boğuşmak” olarak vurgulamaktadır (Yusuf Has Hacip, 1979).
Bu iki temel eserlerden yarım asır sonra (1127 - 1144) yazılmış olan ME.’de de El-Havarizmi gureşe “kureş” derken bu sporun bu isim altında Oğuz, Kıpcak ve diğer Karahanlı Turk’lerinin severek yaptıklarını vurgulamaktadır (El-Havarizmi, 1993).
Gunumuz Orta ve diğer Asya Turk toplumlarından Azeriler “gulaş”, Başkurtlar “koraş”; Kazaklar “kures”; Kırgızlar “kuroş”; Ozbekler “kuraş”; Tatarlar “koraş /kureş; Turkmenler “goreş”; Uygurlar’ın “kuraş/kureş” (KTLS., 1992) dedikleri gorulmektedir. Diğer Turk’lerden Gagouzlar “kureş”; Yakutlar, Sakalar, Tuvalar ve Hakaslar ise “kuraş” demektedirler (BRSMSTS., 1988)
Yukarıda da goruleceği gibi gureş sozcuğu butun Turk toplumlarında birbirine benzer ya da aynı şekilde telaffuz ediliyor. Bilindiği gibi Anadolu’da da gureş sozcuğu halk arasında “guleş” ya da “kuleş” (Afşin, 1988) diye telaffuz edilmektedir. Gorulen o ki, eski ve yeni butun Turk toplumlarında bu sozcuğun kokeninin “kur” olduğudur.
“Kur” sozcuğu eski Turk yazıtlarında (Orhun ve Yenisey) da sık sık gecmektedir ve manası “guclu”, “sarsılmaz”, “kuvvetli” anlamına gelmektedir (Orhun, 1987). “Eş” ise eski ve yeni Turkce’de ”arkadaş” anlamına gelmektedir. “Kur-eş-mek” ME:’de kendisine denk başka biriyle aynı mucadeleyi paylaşmak ve yarışmak anlamına gelmektedir (El-Havarizmi, 1993; Kahraman, 1989). Sımakov, bu konuyu daha sade şekilde şoyle yorumlar. “Turkler de 7. ve 8. Asırlarda guclu kuvvetli kişilerin karşılıklı eşleşerek at uzerinde ve yerde saatlerce kur-eş yaparlardı” (Sımakov, 1984) demektedir.
Her toplumun kultur hayatında farklı boyutlarda gorulen gureş sporu, Turk spor geleneğinde cok zengin bir yere sahiptir. Buna rağmen eski Turk toplumları daha ziyade gocebe hayatı yaşadıklarından, konuyla ilgili MO. Somut belgelere ulaşmak oldukca zordur. Belli bir coğrafyada değil uc kıtaya yayılmış olan Turkler hakkında tarihi vesikalar daha ziyade yabancı muelliflerden faydalanılarak aydınlatılmaya calışılmaktadır (Safran, 1993).
Gureş ve turleriyle ilgili ilk vesikalar da, Cin kaynaklarından tasvir edilebilmektedir. Hanname, Can Ciyan Teskeresi’nde Turkistan’ın gureşini acıklamakta olup, “gureş” kelimesini “jiao Cu” şeklinde iki karakter ile ifade etmektedir. Aynı eser gureşlerin yapıldığı esnada gureşcilerin başlarında ve uzerlerinde giysilerin olduğunu ve halk arasında sevilerek yapıldığını vurgulamaktadır (Almas, 1986).
M.O. Turk gureşleriyle ilgili ilk belgeler yeni Cin kaynaklarında ve vesikalarında gorulmektedir. 1983 yılında Barcuk (Maralbaşı)’un Cona Tim harabelerinde; Cin Fen Bilimleri Akademisi, Arkeoloji Araştırmaları Bolumu’nun 1955 - 1957 yıllarında Şien (Congen) şehri civarındaki Şonglinten isimli bolgede Han sulalesi donemine ait 140 numaralı ozel bir mezarda bulunan kap ve heykellerde Turk gureşlerinin ilk figurleri tasvir edilmektedir (Şinjan Daşu, 1982; Rahman, 1996).
İlk Turk gureşlerini, ilk Batı medeniyeti gureşlerinden ayıran bircok ozellik bulunmaktadır. Bunlardan birisi Turkler de namahrem yerlerinin her zaman giyimli ve kapalı olmasına rağmen Batılıların cırılcıplak gureştikleri net olarak gorulmektedir (Umminger, 1990; Minkowski, 1963 ). Diğer bir ayırıcı ozellik ise geleneksel tarzda yapılan Turk gureşlerinin hepsinde muzik bulunmaktadır. Diğer toplumlarda bu gelenek sadece İranlılarda vardır ki bu da bunlara IX. Asırlarda Turklerden gecmiş olduğu bildirilir (Lvov, 1989).
Ancak şu ana kadar tespit edilen belge ve bulguların hic birisi, Turk gureş geleneğinin zengin boyutlarını yansıtmamaktadır. Cunku gureş, atlı (binicilik) sporlarından sonra Turk’lerin sosyal yapı ve yaşayışlarının her safhasında gorulebilen diğer bir spordur (Turkmen, 1996; Rahman , 1996; Almas, 1986; BRSMSTS, 1988).
Pehlivan;
Bu sozcuğun aslı Farsca olup “Pehlevan”dır. Pehlivan “gureşci, yiğit ve bahadır” anlamına gelmektedir (Develioğlu, 1993). “Pehlevan - ane” (Pehlivanlıkla = pehlivancasına = yiğitlikle = yiğitcesine) “Pehlivani” (pehlivanlık = gureşme = yiğitlik) ile ifade edilmektedir (Develioğlu, 1993).
XI (11). Asrın sonlarına kadar Turk dilinde olmayan pehlivan sozcuğu, İranlılarla savaş ve barış anındaki munasebetlerle Turklere gecmiştir. Onceleri sadece sıfat olarak kullanılan bu sozcuk, sonradan ozel isim olarak da kullanıldığı olmuştur (Kahraman, 1989).
Aslında mitolojiden genellikle uzak, sosyal yapı ve yaşayışı yansıtan Turk destanlarındaki “Alp” tipi, İran destanlarında “Pehlevan” olarak gecmektedir. Diğer yabancı destanlarda olduğu gibi İran destanlarının da mitolojik yonu cok ağır basmaktadır. Buna rağmen “Şahname”’de Turanlılardan (Turklerden) Peşeng, Efransiyab ve Ercasb hem hukumdar hem de pehlivan olarak sıkca gecer. Yine Şahname’de adı İranlıların efsane gureşcisi Rustem’inki kadar cok gecen Turanlı (Turk) gureşci Efransiyab; guclu-kuvvetli ve kolay yenilmeyen bir yiğittir. İranlılara gore duşman pehlivanlarının en unlusu Efransiyab’tır. Diğer duşman saydıkları Arap, Rum vb... kavimlerin pehlivanları, İranlılara gore cok kolay yenilenleridir ve bunları fazlaca ciddiye almazlar (Demirel, 1995).
Turk destanlarında ve gercek hayatta eskiden ve gunumuz Orta Asya Turk toplumlarında gureşte galip gelene “Baatır” (Bahtiyar - Kahraman) denir ve o gozle bakılırdı (Savalayev - Bukayev ve Membetkaliyev, 1995). Turk destanlarında pehlivan sozcuğu “alp” sıfatıyla gecmemektedir. Fakat, savaşlarda gureş (kureş) gecmektedir. Orneğin, iki duşman ordusu karşılaştığı zaman coğunlukla iki tarafın alp’i veya savaşcısı gureşir, kim yenerse zafer o tarafın sayılır. Manas’ta Turk gureşcici Koşay Han’ın Cinli Coloy Han’la gureşip yenmesi gibi (Demirel, 1995; Saralayev-Bukayev ve Membetkaliyev, 1995).
XII. Asırdan itibaren ozellikle Selcuklularda pehlivan hem isim hem de sıfat olarak gecmeye başlar. Bunda onemli sebep de Tuğrul beyin resmi dil olarak Farsca’yı kabullenmesi de gosterilebilir. Selcuklu emiri Şemsettin İldeniz’in oğlunun adı “Nusret ud din Muhammed Pehlivan” idi (Kahraman, 1989). Konya Selcukluları doneminde şimdiki Niğde ilinin adı “Dar ul Pehlivaniye” olarak gecmektedir (Taneri, 1977).
Daha sonraları Şecere-i Terakime/Turk’lerin Soy Kutuğu (Ebulgazi Bahadır Han, 1663/1972) ve diğer eserlerde pehlivan adı ve sıfatının gectiği gorulebilmektedir (BRSMSTS, 1988; Ciley, 1986; Liu, 1987).
Bilindiği gibi bugun Turkiye’de pehlivan sozcuğu gureşci manasına gelmektedir. Hatta gureşciler arasında “sen gureşci olabilirsin ama pehlivan olamazsın” esprisi yaygındır. Bunu demekle pehlivanlığın cok iyi bir gureşcilik gerektirdiği ya da daha iyi meziyetlere sahip olunduğu vurgulanmaktadır.
Bugun Azeriler’in “pahlavan”, Kazaklar’ın “baluvan” Kırgızlar’ın “balban”, Uygurlar’ın “palvan” (KTLS, 1992) dedikleri ve gureşciyi, hatta iyi gureşciyi kastettikleri anlaşılmaktadır. Aynı terimi gureşci icin kullandıkları gibi gureş icinde kullanmaktadırlar (Balgambayev, 1985; Bahtiyavov, 1993; Kılıcov, 1995).
Orta Asya Turk halklarının ata sozleri ve deyimlerinde pehlivan sozcuğu sık sık gecmektedir. Orneğin, Kazaklar “palwağa on tersi birdey” (Pehlivana ters-doğru birdir); “Balwandıgtı al al biledi, mırzalıgtı mal biledi” (Pehlivanlık guctendir, efendilik maldandır) vb artırılabilir (İsmail ve Gumuş, 1995). Trukmenler de buna benzer sozler sarfederler. “Gaharını yuwdan-, palwan” (Kahrını gizleyen pehlivandır) vb. soylemektedirler (Kurenov ve Gumuş, 1995).*