İnsan vucudunu incelediğinizde, her bolgesi mukemmel calışan biyo-mekanik bir yapı ozelliğindedir.Butunu ise bir orkestranın uyum ve ahengini sergiler. İlgi alanımızdaki diş,cene ve yuz bolgesinde de bu uyum hassas dengelerle sağlanmaktadır.Bize duşen ise mevcut dengeleri korumaktır.


Dişler ağız icerisinde ; dış taraftan yanak ve dudak, iceriden ise dilin baskısının sıfırlandığı notral yani basıncsız bir alan uzerinde sıralanırlar.Dik yondeki konumlarını ise karşıt cenedeki dişlerle ilişkileri belirler. On-arka yonde komşu dişle teması mevcut konumunu korumasını sağlar.Soz konusu denge halinde, dişlerin koklerini cevreleyen kemik ve diş eti dokusunun sağlığı ve butunluğunun de onemi tartışılamaz.


Bu hassas denge halini bozmak icin coğu zaman tek bir dişin cekimi yeterlidir.Cekilen dişin yerine vakit gecirmeden,cocuklarda ‘’yer tutucu’’,erişkinlerde ise uygun bir protez yapılmalıdır.Yapılmazsa ne olur?On-arka yonde; cekim boşluğuna komşu dişler, arkadaki daha fazla olmak uzere, cekim boşluğuna doğru devrilirler.Dik yonde ise;karşıt cenedeki diş cekim boşluğuna doğru uzar.Sonuc olarak, cocuklarda alttan gelecek daimi dişlere yer kalmaz ve ortodontik bozukluk oluşur,erişkinlerde ise protez yapmak cok zorlaşır.Şoyle ki,devrilen dişleri kopru ayağı olarak kullanmak icin ya ortodontik tedavi ile dikeltmek,yada kanal tedavisi yapmak gerekecektir.Karşıt ceneden cekim boşluğuna doğru uzamış olan dişin duzeltilmesi ise ayrı bir sorundur.



Diş eti cekilmesi ve buna paralel olarak dişi cevreleyen kemik dokusunun azalmasıyla dişlerde konum değişiklikleri olur. Bu durumda da dişlerdeki denge halinde bozulmalar olacaktır.Yine dişleri cevreleyen yumuşak dokulardaki değişiklikler de aynı sonucu doğuracaktır.Yumuşak doku değişiklikleri; makroglossi dediğimiz buyuk dil,yetersiz alt yada ust dudak,ağzın surekli acık kalmasıyla yanak kaslarının basıncı ve cevre yumuşak dokularda gelişebilecek herhangi kistik,tumoral veya uzun sureli enfeksiyona bağlı gelişimler olarak sayılabilir.



Kotu alışkanlıklar da dişlerin denge halini bozan cevresel etkenlerden sayılabilir. Dudak,dil yada parmak emmek,uzun sureli yalancı emzik kullanmak, tırnak yemek, kalem ısırmak, pipo alışkanlığı ve benzerlerinin dişlerin konumları uzerine doğrudan etkileri vardır.


Peki,hekimlerin yaptığı hatalardan kaynaklanabilecek sorunlar yok mu?Yuksek yapılmış bir dolgu,doğru uygulanmamış bir protez, sut dişinin erken cekimi sonrasında yer tutucu yapılmaması,erişkinlerde yapılan cekim sonrasında hastanın proteze yonlendirilmemesi,yumuşak dokulardaki değişimleri veya hastanın ağız solunumu yaptığının fark edilmemesi v.b. ‘’iyatrojenik faktorler’’yani hekim hatalarından kaynaklanan etkenler olarak sayılabilir.



Dişler bulundukları yere civiyle cakılmış gibi durmazlar. Dişlerin hayat boyu one doğru gelmeye meyilleri vardır.Komşu dişlerden birindeki curuğun meydana getirdiği boşluğa bile diğer dişler kayabilir.Onun icin,gerek sut,gerekse daimi dişlerdeki curuklerin derhal tedavisi yapılmalıdır.


Bahsettiğimiz ceşitli etkenlerden dolayı diş kavisindeki dengenin bozulmasıyla ciğneme kuvvetlerinin cene kemiği ve eklemine yansıması fizyolojik sınırlarda olmayıp,cene kemiği ve eklemine zarar verir nitelikte , patolojik olacaktır.Dişlerin bozulan dengesi boylece tum cene-yuz sistemini etkileyebilir.



Yaşamınızda hicbir dengenin bozulmaması dileğiyle…

[h=2]İstanbul Diş Hekimi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]