barnabas incili tam metin cobanlar metin2 mısır a inen melek mısır a inen melekler kudus e melek
2. Cebrail'in Bakire Meryem'in hamileliğiyle ilgili olarak Yusuf'a yaptığı hatırlatma.
Allah'ın iradesini oğrenen Meryem, yuklu olduğundan kendine saldırırlar ve zina suclusu sayarak taşlarlar diye insanlardan korkup, dindar, takva sahibi, namaz ve orucla Allah'a ibadet eden ve bir marangoz olarak ellerinin yaptığı ile gecinen bir adam olduğundan, ayıpsız yaşantılı Yusuf adında kendi soyundan bir yoldaş secti.
Bakire, bildiği boyle bir adamı yoldaşı olarak secti ve îlÂhî teklifi ona actı.
Dindar bir adam olan Yusuf Meryem'in hamile olduğunu anlayınca, Allah'tan korkup, ondan ayrılmayı duşundu. Bak ki, uyurken, «Ey Yusuf, neden kadının Meryem'i bırakmayı duşunuyorsun?» diye Allah'ın meleği tarafından uyarıldı (ve şoyle denildi.): «Bil ki, ona ne olmuşsa, hepsi Allah'ın iradesiyle olmuştur. Bakire, bir cocuk dunyaya getirecek, adını İsa koyacaksın; şaraptan, kuvvetli ickiden ve her turlu temiz olmayan etten onu uzak tutacaksın, cunku o, annesinin rahminden Allah'ın kutsal bir (kuludur). O, - Juda'yı (Yehuda) kalbine dondursun İsrail kavmi Musa'nın Kanunu'nda yazılı olduğu gibi, Rabb'in kanunu yolunda yurusun diye İsrail halkına gonderilen Allah'ın bir peygamberidir. O, Allah'ın kendine vereceği buyuk gucle gelecek, buyuk mucizeler gosterecek ve bu sayede pek cok insanlar kurtulacaktır.»
Uykudan uyanan Yusuf, Allah'a şukretti ve butun ictenliğiyle Allah'a ibadet ederek, omru boyunca Meryem'in yanında kaldı.
3. İsa'nın harika doğuşu ve Allah'ı Oven meleklerin gorunuşu
Bu sıralar, Kayser Avgustos'un buyruğuyla, Yahudiye'de Hirodes hukum suruyor ve Arma ve Sayfa şehirlerinde de Pilotus vali bulunuyordu. Butun dunya kutuklere kayıt yaptırmakta olduğundan, herkes kendi memleketine gidiyor ve kayıt icin kendi kabileleriyle kendilerini takdim ediyorlardı. Bu nedenle Yusuf Sezar'ın buyruğuna gore kayıt yaptırmak icin, Beytlehem'e (burası, Davut soyundan gelme olduğundan kendi kentiydi) gitmek uzere kadını hamile Meryem'le birlikte Galile'nin bir kenti olan Nasıra'dan ayrıldı. Beytlehem'e varan Yusuf burası cok kucuk ve yabancılarla dolu bir kent olduğundan, kalacak yer bulamayıp, kent dışında bir cobanın sığınağı olarak yapılan bir odayı tuttu. Yusuf burada kalırken, Meryem'in de doğum gunleri gelmişti. Bakire oldukca parlak bir nurla kuşatıldı ve hic sancısız cocuğunu doğurdu, kucağına alıp kundağına sardı ve yemliğe yatırdı; cunku odada hic yer yoktu. Bir cok melek, Allah'ı takdis edip, Allah'tan korkanlara salÂt ve selam getirerek sevinc icinde odaya geldiler. Meryem ve Yusuf Rabb'e İsa'nın doğumundan dolayı hamd ve senada bulundular ve sonsuz bir neşe ile cocuğu doyurdular.
4. Meleklerin İsa'nın doğuşunu cobanlara bildirmesi ve cobanların da cocuğu gordukten sonra bunu ilÂn etmeleri.
Bu sırada, adetleri uzere cobanlar surulerine bakıyorlardı. Ve dikkat et ki, icinden Allah'ı takdis eden bir meleğin gorunduğu oldukca parlak bir nur sardı onları da. Cobanlar, bu ani nur ve meleğin gorulmesi nedeni ile korkuya kapıldılar; bunun uzerine Rabb'in meleği şoyle diyerek onları rahatlattı: «Bakın, size buyuk bir mujde veriyorum, cunku, Davud'un kentinde Rabb'in peygamberi olan bir cocuk doğdu; İsrail'in ailesine buyuk kurtuluş getirir. Cocuğu Allah'ı ta'zim eden annesi ile birlikte yemlikte bulacaksınız.» Ve, o bunları soyleyince, hayırlı istekleri olanlara selÂm ederek, Allah'ı ta'zim eden pek cok melekler geldiler. Melekler gidince, cobanlar birbirlerine şoyle dediler:. «Beytlehem'e kadar gidelim ve Allah'ın meleğin aracılığıyla bize bildirdiği kelimeyi gorelim.»
Beytlehem'e yeni doğan bebeği aramaya pek cok cobanlar geldi ve kent dışında, meleğin sozlerine gore, yemlikte yatan yeni doğmuş cocuğu buldular. Ona saygı gosterip, annesine gorduklerini ve duyduklarını bildirerek ellerinde olanı verdiler. Meryem butun bunları kalbinde tuttu ve Yusuf da (aynı şekilde) Allah'a şukretti. Cobanlar surulerinin başına donduler ve ne buyuk bir şey gormuş olduklarını herkese soylediler. Ve, boylece tum Yahudiye tepeleri haşyetle doldu ve herkes icinden soyle diyordu: «Bu cocuk acaba ne olacak?»
5. İsa'nın sunnet olması
Musa'nın kitabında yazıldığı gibi, Rabb'ın kanununa gore, sekiz gun dolduğu zaman, cocuğu alıp, sunnet etmesi icin mabede goturduler. Cocuğu sunnet ettiler ve Rabb'in meleğinin cocuk ana rahmine duşmeden once soylediği gibi, İsa adını verdiler. Meryem ve Yusuf, cocuğun pek coklarının kurtuluşuna ve pek coklarının da helakine neden olacağını seziyorlardı. Bundan dolayı, Allah'tan korkuyorlar ve cocuğu Allah korkusuyla koruyorlardı.
6. Yahudiye'nin doğusundaki bir yıldızın yol gostermesiyle gelip, İsa'yı bularak, saygı ve hediyeler sunan uc muneccim.
Yahudiye kralı Hirodes'in egemenlik gunlerinde, İsa'nın doğumu sırası doğu bolgelerinde uc muneccim gokteki yıldızlan gozluyorlardı. Nihayet kendilerine cok parlak bir yıldız gorundu; bunun uzerine, aralarında karar vererek onlerinden giden yıldızın kılavuzluğunda Yahudiye'ye geldiler ve Kudus'e varıp Yahudilerin kralının nerede olduğunu sordular. Hirodes bunu işitince korktu ve butun kenti tedirginlik kapladı. Bunun uzerine, Hirodes kÂhinleri ve yazıcılar (kahinler-yazıcılar:Yahudi din adamları) toplayarak, «Mesih nerede doğması gerekir?» diye sordu.
«Beytlehem'de doğması gerekir. Cunku, Peygamber tarafından şoyle yazılmıştır: «Ve, sen Beytlehem, Yehuda reisleri arasında kucuk değilsin, cunku senden kavmim İsrail'e onder olacak bir lider gelecektir» diye cevap verdiler.
Hirodes bunun uzerine muneccimleri toplayarak, gelişlerini sordu. Doğuda kendilerini bu tarafa getiren bir yıldız gorduklerini ve hediyelerle gelip, yıldızın bildirdiği bu yeni Kral'a tapınmak istediklerini soylediler.
Ardından Hirodes şoyle dedi: Beytlehem'e gidin ve butun dikkatinizle cocuğu araştırın; bulduğunuz zaman gelin ve bana soyleyin, cunku, ben de seve seve gelecek ve ona secde edeceğim. Ve o yalandan boyle konuştu.
7. Muneccimlerin İsa'yı ziyareti ve İsa'nın ruyalarında yaptığı uyarıyla kendi memleketlerine donuşleri.
Muneccimler Kudus'ten ayrıldılar ve bir de ne gorursun, kendilerine doğrudan gorunen yıldız onleri sıra gitmiyor mu? Yıldızı goren muneccimleri sevinc kapladı. Ve boylece Beytlehem'e gelip, şehir dışında, yıldızın İsa'nın doğmuş olduğu hanın ustunde durduğunu gorduler. Bunun uzerine muneccimler o tarafa yonelip, iceri girerek cocuğu annesi ile birlikte buldular ve onunde eğilip saygı gosterdiler. Ve muneccimler uzerine altın ve gumuşle baharat sacarak gordukleri her şeyi Bakire'ye anlattılar.
Sonra uykularında cocuk tarafından Hirodes'e gitmemeleri icin ikaz edildiler. Bu nedenle, muneccimler bir başka yoldan kendi memleketlerine donup, Yahudiye'de ne gordulerse hepsini yaydılar.
8. İsa Mısır'a goturuluyor Ve Hirodes sucsuz cocukları katliamdan geciriyor.
Muneccimlerin donmediğini goren Hirodes kendisi ile alay edildiğini sanarak doğan cocukları oldurmeye karar verdi. Ama bak ki, uykusunda Yusuf'a Rabb'in meleği gorundu ve «Cabuk kalk ve cocuğu annesi ile birlikte alıp Mısır'a git, cunku Hirodes onu oldurmek istiyor» dedi. Yusuf buyuk bir korkuyla uyanıp, Meryem ve cocuğu alarak Mısır'a vardı ve muneccimlerin kendisi ile alay ettiklerini sanarak, Beytlehem'de butun yeni doğan cocukları oldurmek icin askerlerini gonderen Hirodes olunceye kadar orada kaldı. Askerler Beytlehem'e gelip Hirodes'in emri uzerine orada bulunan tum cocukları boğazladılar. Boylece, peygamberin şu sozleri yerine gelmiş oldu: «Roma'da figan ve buyuk ağlamalar var Rahel oğullan icin yas tutar, fakat ona teselli verilmez, cunku onlar yoktur.»
9. Yahuda'ya donen İsa, on iki yaşına gelmiş olup, muallimlerle harikulade tartışmaya giriyor.
Hirodes olunce bak ki, Rabb'in meleği ruyada Yusuf'a gorundu ve şoyle dedi: «Yahudiye'ye geri don, cunku, cocuğun olmesini isteyenler olmuş bulunuyor.» Yusuf, Meryem'le (yedi yaşına girmiş olan) cocuğu alarak Yahudiye'ye geldi; bu kez, Hirodes'in oğlu Arhedous'un Yahudiye'de egemen olduğunu duyup, Yahudiye'de kalmaktan korkarak Galile'ye gitti; ve Nasıra'da yerleşmek uzere ayrıldılar.
Cocuk, insanlar onunde ve Allah'ın onunde kerem ve hikmet icinde buyudu.
On iki yaşına gelen İsa, Musa'nın kitabında yazılı bulunan Rabb'in kanununa gore ibadet etmek icin Meryem ve Yusuf ile Kudus'e geldi. İbadetleri bitince İsa'yı kaybederek ayrıldılar, cunku, yakınlarıyla eve doneceğini sanıyorlardı. Bu nedenle Meryem, yakınları ve bildikleri arasında İsa'yı aramak icin Yusuf ile Kudus'e geri geldi. Ucuncu gun, cocuğu mabette muallimler arasında, kanunla ilgili tartışma yaparken buldular. Herkes sorduğu sorulara ve verdiği cevaplara şaşırmıştı ve şoyle diyorlardı: «Bu kadar kucuk olduğu ve okuma bilmediği halde, bunda boyle bir akide nasıl bulunabilir?»
Meryem onu azarlayarak şoyle dedi: «Oğul, bize yaptığını goruyor musun? Bak, baban ve ben seni uc gundur yana yakıla arıyoruz.» İsa şoyle cevap verdi: «Allah'a hizmetin baba ve anneden onde gelmesi gerektiğini bilmiyor musunuz?» Sonra İsa annesi ve Yusuf ile birlikte Nasıra'ya gelip, tevazu ve saygı ile onlara tabi oldu.
10. İsa, otuz yaşında iken Zeytinlik dağında, mucize olarak melek Cebrail'den İncil'i alıyor.
Otuz yaşına gelmiş olan İsa, kendisinin bana soylediğine gore, annesi ile zeytin toplamak icin Zeytinlik Dağı'na cıktı. Sonra oğleyin dua ederken, «Rabb, rahmetle...» sozlerine geldiğinde, cevresini oldukca aydınlık bir nur ve sonsuz sayıda, «Allah'ı tesbih ve ta'zim ederiz» diyen melekler sardı. Melek Cebrail ona, ışıldayan bir aynaymış gibi bir kitap sundu. İnsanın kalbine inen bu kitapta, Allah'ın neler yaptığının, neler dediğinin ve neler irade buyurduğunun bilgisini aldı; oyle ki, «İnan Barnabas, her peygamberlikte her peygamberi oylesine biliyorum ki, soylediğim her şey şu kitaptan geliyor» şeklinde bana anlattığı gibi her şey acık ve cıplak onune kondu.
Bu vahyi alan ve İsrail Oğulları'na gonderilen bir peygamber olduğunu anlayan Isa her şeyi annesi Meryem'e anlattı ve Allah'ın şanı icin buyuk eziyetlere katlanması gerektiğini ve kendisine hizmet icin daha fazla yanında kalamayacağını soyledi. Bunun uzerine Meryem şoyle karşılık serdi: «Oğul, sen doğmadan once her şey bana anlatıldı, Allah'ın yuce adını tesbih ve tazim ederim.» İsa hemen o gun peygamberlik gorevini yapmak uzere annesinden ayrıldı.
11. İsa, mucizevi bir şekilde bir cuzzamlıyı iyileştiriyor ve Kudus'e gidiyor.
Kudus'e gitmek icin dağdan inen İsa, ilÂhi ilhamla kendisinin peygamber olduğunu bilen bir cuzzamlıya rastladı. Gozyaşlarıyla kendisine, «İsa, sen Davud oğlu, bana merhamet et» diye yalvaran cuzzamlıya İsa (şoyle) cevap verdi: «Sana ne yapıvermemi istersin, kardeş?»
Cuzamlı cevap verdi: «Rabb(Rabb=Efendim anlamında kullanılıyor), bana sıhhat ver.»
İsa, azarlayarak şoyle dedi: «Aptalsın sen; seni yaratan Allah'a dua et, o sana sıhhat verecektir; cunku ben de senin gibi bir insanım.» Cuzamlı cevap verdi: «Rabb, senin bir insan olduğunu biliyorum, fakat, Rabb'ın kutlu bir insanı. Dolayısıyla, Allah'a sen dua et ve O bana sıhhat versin.» Sonra İsa, ic cekerek (şoyle) dedi: «Rabbim, Kadir olan Allah, kutsal peygamberlerinin aşkı icin, bu hasta adama sıhhat ver.» Ardından, bunları soyledikten sonra, hasta adama Allah adına elleriyle dokunarak (şoyle) dedi: «Ey kardeş, sıhhat bul.» Ve, bunu deyince cuzzam kayboldu, oyle ki, cuzamlının derisi bir cocuğunki gibi oldu. lyileştiğini goren cuzzamlı yuksek sesle bağırdı: «Allah'ın uzerinize gonderdiği peygamberi almak icin, ey İsrail kavmi, bu yana gelin!» İsa ona rica ederek, (şoyle) dedi: «Kardeş, sus bir şey soyleme.» Fakat, İsa rica ettikce o daha cok bağırıyordu : «Peygamberi gorun! Allah'ın kutsal (kulu)'nu gorun.» Bu sozler uzerine, Kudus'ten cıkanların coğu koşarak geri donduler ve İsa ile birlikte Kudus'e girerek, Allah'ın İsa aracılığıyla cuzzamlıya yaptığını anlattılar.
12. İsa'nın Allah'ın adı konusunda halka ilk verdiği akideyle ilgili harika vaazı.
Tum Kudus şehri bu sozlerle calkalandı ve hep birden, İsa'yı gormek uzere ibadet icin girdiği mabede koşuştular ve sıkışık bir bicimde oturdular. Bunun uzerine kÂhinler İsa'ya ricada bulundular: «Bu insanlar seni gormek ve işitmek isterler; bu nedenle şu en yukarı cık ve Allah'ın sana verdiği kelimeleri Rabb adına konuş!»
Sonra İsa, yazıcıların şimdiye kadar konuşa geldikleri yere cıktı. Ve susulması icin bir işaret yapıp, konuşmaya başladı: «Rahmet ve iyiliğinden, yarattıklarını kendisini yuceltsinler diye yaratmak dileyen Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Kulu Davud'a «velilerin parlaklığı icinde Zuhre yıldızından once seni yarattım» diyerek konuştuğu gibi, dunyanın kurtuluşu icin gondermek uzere her şeyden once tum velilerin ve peygamberlerin ihtişamını yaratan Allah'ın Kutsal adını tesbih ederim. Kendisine hizmet etsinler diye melekleri yaratan Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Ve, Allah'ın saygı duyulmasını irade ettiğine saygı duymayan şeytanı ve peşinden gidenleri cezalandıran ve yoksunluğa iten Allah'ı tesbih ederim, insanı yeryuzunun camurundan yaratan ve işlerinin başına gonderen Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Koyduğu kutsal kuralı ciğnediği icin insanı cennetten cıkaran Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Merhametiyle, insan soyunun ilk anne, babası olan Adem ve Havva'nın goz yaşlarına bakan Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Adaleti ile kardeş katili Kabil'i cezalandıran, yeryuzune tufan gonderen, uc şerli kenti yakıp yıkan, Mısır'a azap eden Firavun'u Kızıl Deniz'de boğan, kendi kullarının duşmanlarını dağıtan, kafirleri azapla cezalandıran ve tovbe edip doğru yola girmeyenlerin cezasını veren Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Yarattıklarına rahmetiyle bakan ve bu nedenle onunde doğruluk ve takva ile yurusunler diye kutsal peygamberlerini gonderen; kullarını her kotulukten koruyup, kurtaran ve babamız İbrahim ile oğluna sonsuza değin soz verdiği gibi, bu toprağı kullarına veren Allah'ın kutsal adını tesbih ederim. Sonra, kulu Musa aracılığıyla, şeytanın bizi aldatmaması icin bize kutsal kanununu verdi ve bizi butun diğer kavimlerin ustune cıkardı.
«Fakat, kardeşler, bugun, gunahlarımızdan oturu ceza gormememiz icin ne yapıyoruz?»
Ve ardından Isa, Allah'ın sozunu unuttuklarından ve kendilerini boş şeylere verdiklerinden dolayı halkı şiddetli azarladı; Allah'a hizmeti bırakıp, dunyalık hırsları icin (calışan) kÂhinleri azarladı; Allah'ın kanununu bırakıp, boş akideler vaaz ettiklerinden dolayı yazıcıları azarladı; kendi gelenekleri ve yaptıklarıyla Allah'ın kanununu bir hic duruma duşurduklerinden dolayı muallimleri azarladı. Ve, insanlara karşı oyle hikmetli sozler soyledi ki, en kucuğunden en buyuğune kadar herkes, merhamet icin haykırarak ve İsa'ya kendileri adına dua etmesi icin yalvararak ağladı; yalnız, o gun, kÂhinlere, yazıcılara ve muallimlere karşı bu şekilde konuştuğu icin İsa'ya karşı nefret duyan kÂhinler ye reisler (ağlamadı). Ve, onu oldurmeyi duşunduler, fakat, onu Allah'ın bir peygamberi olarak kabul etmiş bulunan halktan korkarak hic bir soz soylemediler.
Isa ellerini Rabb Allah'a acarak dua etti ve halk ağlayarak «amin, amin» dedi. Dua bitince Isa kursuden indi ve o gun ardından gelen pek cok kişi ile birlikte Kudus'ten ayrıldı.
Ve, kÂhinler İsa hakkında aralarında kotu kotu soyleştiler.
Barnabas incili tam metin 2-12 bolum
Dini Bilgiler0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Barnabas incili tam metin 2-12 bolum