Saglikli olmam minnettarlik sebebim ancak tatsiz, tuzsuz, yavan mi yavan bir hayatim var. Calismiyorum, tezimi yaziyorum evde. Sabah uygun bir saatte kalkma, kahvalti, ders-tez, kitap okuma, spor, aksam yemegi ve uyuma seklinde ozetlenebilecek gunlerim var birbirinin aynisi olan.
Gunduzlerim renksiz oldugu gibi, gecelerim de kabus dolu. Bazi sabahlar oluyor ki tum gece beden gucuyle calismiscasina yorgun uyaniyorum.
Kitaplara asigim. Bu renksiz dunyamin disinda cok renkli hayatlarin oldugunu bilmek ve gunun hic degilse kucuk bir bolumunu bu diyarlarda gecirmek tam bir terapi benim icin. Imreniyorum da bazen. Okudugum kitaplardaki o ask hikayeleri yok mu, bana nispet yaparcasina yazilmis gibi.
Yas 35 ve hayat artik agir geliyor. Agirdan ziyade sanki hayatin tum formlarini bir basina yasayip gormus de artik duzgun bir adamla hayati paylasma asamasina gecmeyi istiyor gibiyim. Guzel bir duzenimin, belki de ailemin olmasini istiyorum. Bilemiyorum, degisik bir his gercekten.
Evlilik fikri su ana kadar bana cok uzakken ne oldu da birden yamacimda bitiverdi anlamis degilim. Bu satirlari yazdigim icin de saskinim ayrica.
Ne oluyor bana? Yas ile ilgili bir durum mu bu hissettiklerim? Normal mi her sey?
Evlilik fikri nereden cikti?
Kadınca0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kadınca
- Evlilik fikri nereden cikti?