

On iki Havari'den biri olup olmadığı ihtilaflı olan Barnaba, aslen Kıbrıslı olup Yahudi bir aileden doğmuştur. Asıl adı Joseph (Yusuf)'tur. Barnaba ise "teselli oğlu" anlamında ona sonradan verilmiş bir lÂkaptır.[1]
Hz. İsa'nın tebliğini yaymaya calıştığı uc yıllık sure icerisinde zamanının buyuk bir kısmını onun yakın takipcisi olarak gecirmiştir. Hz. İsa'dan oğrendiklerini ve duyduklarını bir kitapta topladığı bilinmektedir. Bu kitaba, onun adına izafeten "Barnaba İncili" denilmekte, ancak, kitabını ne zaman yazdığı kesin olarak bilinememektedir.
Barnaba İncili M.S. 325'e kadar İskenderiye kiliselerinde kabul edilmiştir. İsa'nın doğumundan sonraki birinci ve ikinci asırlarda, Tevhidi desteklemiş olan İraneus'un (M.S. 120-200) yazılarında elden ele dolaşmıştır. M.S. 325'te meşhur İznik Konsulu toplandı. Teslis akîdesi, Pavlos Hıristiyanlığının resmi doktrini olarak ilÂn edildi. Kilisenin resmi İncilleri olarak Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri secildi. Barnaba İncili de dahil geri kalan butun İncillerin okunması ve elde bulundurulması yasaklandı. Barnaba İncili hakkında surdurulen bu yasaklama kararları, ileriki tarihlerde de devam etti. M.S. 366'da Papa Damasus'un M.S. 304-384'te, İncil'in okunmaması icin bir karar cıkarttığı soylenmektedir. Bu karar M.S. 395'te olen Kaesaria Piskoposu Gelasus tarafından da desteklendi. Onun Apokrifal kitaplar listesinde Barnaba İncili de vardı. Apokrifa, basitce "halktan gizlenmiş" demektir. Papa'nın, yasaklanmış kitaplar listesine Barnaba İncili'ni de almış olması, en azından, İncil'in varlığını gostermektedir. Ayrıca Papa'nın, M.S. 383'te Barnaba İncili'nin bir kopyasını ele gecirdiği ve kendi ozel kutuphanesinde sakladığı da bir gercektir.[2]
Barnaba İncili hakkında cıkartılan butun bu yasaklama kararları ve İncil'in okunmaması icin alınan tedbirler pek başarılı olamadı. İncil, gunumuze kadar varlığını surdurdu. Onun gunumuze kadar gelmesini sağlayan Fra Marino adında bir keşiş olmuştur. Şoyle ki:
Barnaba İncili'nin İngilizce cevirisinin yapıldığı el yazması, Papa Sextus(1589-1590)'ta bulunuyordu. Sextus, İncil'den geniş capta faydalanmış olan İraneus'un yazılarını okuduktan sonra İncil ile yakından ilgilenen Fra Marino ile arkadaş oldu. Birgun Marino, Sextus'u ziyarete gitti. Birlikte oğle yemeği yediler. Yemekten sonra Papa uykuya daldı. Keşiş Marino, Papa'nın ozel kutuphanesindeki kitapları gozden gecirmeye başladı ve Barnaba İncili'nin İtalyanca el yazmasını ele gecirdi. İncil'i elbisesinin yeni icerisine gizleyerek oradan ayrıldı ve Vatikan'a geldi. Bu yazma, daha sonra, Amsterdam'da buyuk bir un ve otorite sahibi, hayatı boyunca bu esere buyuk bir değer verdiği bilinen bir şahsa ulaşıncaya kadar elden ele dolaştı. Onun olumunden sonra da Prusya Kralı temsilcisi J.E. Kramer'in eline gecti. 1713'de Kramer bu yazmayı, kitaplar uzmanı meşhur Savoy'lu Prens Eugen'e takdim etti. 1738'de, kutuphanesi ile birlikte bu yazma da Viyana'daki Hofbibliothek'e nakledildi ve halen oradadır. Erken kilise tarihcilerinden onemli bir zat olan Toland, bu yazmayı incelemiş ve olumunden sonra 1747'de basılmış olan muhtelif calışmalarında ona atıflarda bulunmuştur. İncil hakkında şoyle der: "Bu, tıpkı kutsal bir kitap gorunumundedir." [3]
Barnaba İncili'nin İtalyanca el yazması Canon ve Mrs. Ragg tarafından İngilizce'ye cevrildi ve 1907'de Oxford Universitesi matbaasında basıldı ve yayımlandı. İngilizce cevirinin hemen tamamı aniden ve gizemli bir şekilde piyasadan kayboldu. Bu ceviriden yalnız ikisinin varlığı bilinmektedir: Biri British Museum'da, diğeri de Washington Kongre Kutuphanesi'ndedir. Kongre Kutuphanesi'nden kitabın bir mikro-film kopyası ele gecirildi ve İngilizce cevirinin yeni bir baskısı Pakistan'da yapıldı. Bu baskının bir kopyası, gozden gecirilmiş yeni bir baskı amacıyla kullanıldı.[4]
Barnaba İncili yirminci yuzyılın başında, Mısır'da, Dr. Halil SeÂde tarafından Arapca'ya cevrilmiş ve esere bir de mukaddime yazılarak Muhammed Reşid Rıza tarafından da neşredilmiştir.[5]
Son zamanlarda ulkemizde de İncil'in izlerine rastlandığı ve uzerinde bazı calışmaların yapıldığı bilinmektedir: Bunlardan biri, Abdurrahman Aygun'un "İncil-i Barnaba ve Hz. Peygamber Efendimiz Hakkındaki TebşîrÂtı" isimli basılmamış eseridir. Eser 1942'de yazılmıştır.[6] Yine 1984'te Hakkari civarında bir mağarada, ÂrÂmî dilinde ve SuryÂnî alfabesi ile yazılmış bir kitap bulunduğu ve bunun Barnaba İncili olduğu, yurt dışına kacırılmak istenirken yakalandığı da bilinmektedir. [7] Ayrıca, "Barnaba İncili" adıyla Mehmet Yıldız tarafından İngilizce'den dilimize cevrilen bir eser de 1988 yılı icerisinde Kultur Basın Yayın Birliği tarafından neşredilmiştir.
Barnaba İncili'nin diğer dort İncil'den ayrıldığı en onemli noktalar şunlardır:
1. Barnaba İncili, Hz. İsa'nın ilÂh veya Allah'ın oğlu olduğunu kabul etmez.
2. Hz. İbrahim'in kurban olarak takdim ettiği oğlu Tevrat'ta belirtildiği ve Hıristiyan inanclarında anlatıldığı gibi İshak değil, İsmÂil (a.s.)'dır.
3. Beklenen Mesih Hz. İsa değil Hz. Muhammed'dir.
4.Hz. İsa carmıha gerilmemiş, Yahuda İskariyoth adında biri ona benzetilmiştir.[8]