2006 Yılı Toplu Goruşmeleri kapsamındaki ek odemelerle ilgili yasa, 21 Mart 2006 Salı akşamı Meclis Genel Kurulunda goruşulerek kabul edildi. AKP Hukumeti, kamu emekcileri arasında objektif kuralları hice sayarak yapmış olduğu son ayrımcılık ek zamlara ilişkin yasal duzenlemelerin yapılmasında ortaya cıkmıştır. 2006 yılı toplu goruşmelerinde belirlenen ilk 6 ay icin % 2,5 artış ve 40YTL, ikinci 6 ay icinde % 2,5 ve 40YTL artışa ek olarak; polis ve din gorevlilerine “Ozel Hizmet Tazminatı” artışı olarak %25 civarında ilave ucret artışı yapılmıştır. Polis ve din gorevlileri aylık 100 YTL’ye varan ek bir artış alacaklar ve bu artış emekliliklerine de yansıtılacaktır.

TBMM Plan ve Butce Komisyonu’nda kabul edilen duzenleme ile ilave odemesi olamayan diğer kurumlarda calışan bir milyon kişiye toplam 40 + 40 milyon YTL odenek ayırırken, polis ve din gorevlilerine bu artışın uzerine fazladan 100 YTL artış yapılması, Hukumetin diğer kamu emekcilerine uvey evlat muamelesi yapması anlamına gelmektedir. AKP Hukumeti, toplu goruşme mutabakat metninde yer almayan bir duzenleme yaparak keyfi ve siyasal tercihleri uzerinden ayrımcı uygulamalarını surdurmektedir.

Sınav gorevlilerine odenen hizmet bedeli yarı yarıya azaltıldı

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ek odeme yasa tasarısıyla, OSYM Başkanlığı'nca yapılan merkezi sınavlarda, başvuru hizmetlerini yurutmek icin gorevlendirilen Milli Eğitim Bakanlığı personeline, başvuru icin adaydan alınan 2 YTL tutarındaki hizmet bedelinin yarısının verilmesi, başvuru bedelinin diğer yarısının milli eğitim mudurluğu hesabına yatırılması kabul edilmiştir.


Sınavlarda yer alan gorevlilere odenen hizmet bedelinin yarısının milli eğitim mudurluklerinin hesabına yatırılması, sınav gorevlilerinin hakkı olan hizmet bedelinin yarısına el konulması anlamına gelmektedir.


Ek ders ucretlerindeki artış, eğitim emekcilerinin beklentilerinin altındadır

Yasa ile oğretmenlerin ek ders ucretleri 3.6 YTL'den 5 YTL'ye cıkarılmıştır. Hazırlık ve plan calışmaları karşılığında oğretmenlere, haftada 3 saati gecmemek kaydıyla, aylık ve ucret karşılığı okuttukları her 10 saat icin 1 saat ek ders ucreti ayrıca odenecektir. Yarıyıl ve yaz tatillerinde yapılan ders gorevleri, ders gorevinin yapılmış sayılacağı haller ile yuz yuze yapılan ders gorevleri dışındaki ek ders gorevleri haric, orgun ve yaygın eğitim kurumlarında aylık karşılığı ders gorevini doldurmayanlara ek ders ucretinin odenmemesi yasa ile duzenlenmiştir.


AKP Hukumeti, sozleşmeli oğretmen istihdamındaki ısrarını surduruyor

Danıştay’ın sozleşmeli oğretmenlik uygulamasına ilişkin yurutmeyi durdurmasına karşın, Milli Eğitim Bakanlığı'nda norm kadro sonucu ortaya cıkan oğretmen ihtiyacının kadrolu oğretmen istihdamıyla kapatılamaması durumunda, oğretmenlerin sozleşmeli olarak istihdam edileceği soz konusu yasa ile yururluğe girmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı rakamlarına gore Turkiye’de oğretmen acığı 165 bindir. Bakanlık, kalan boş kadrolara oğretmen atamak yerine iş guvencesiz ve duşuk ucretli calışacak sozleşmeli oğretmen almayı tercih etmektedir.


Danıştay, oğretmenliğin 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası'na gore asli ve surekli gorevlerden olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sozleşmeli oğretmenlik uygulamasının yasal olmadığı yonunde karar vermiştir. Ancak bu kararın kamuoyundaki olumlu yankıları surerken, TBMM Plan ve Butce Komisyonunda kabul edilen “ek odeme yasa tasarısında” Danıştay kararının tam aksi yonunde duzenleme yapılarak sozleşmeli oğretmen istihdamının onu acılmıştır.


Eğitim duzenli ve surekli bir kamu hizmeti olması gerektiğinden hareketle verilen, gecici ve iş guvencesiz calışmayı esas alan sozleşmeli oğretmenlik uygulaması, bugun tum dunyada benimsenen “ucuz işgucu” uygulamasının eğitimdeki yansıması olarak karşımıza cıkmıştır.


Eğitimin vazgecilmez unsuru oğretmendir ve eğitimin niteliği, oğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Oğretmenlik mesleği duzenlilik ve sureklilik gerektirir. Sozleşmeli oğretmenlerin mevcut calışma koşulları ile oğrencilere faydalı olabilmesi mumkun değildir. Bu nedenle butun oğretmenler kadrolu ve iş guvencesine sahip olarak calıştırılmak zorundadır.


Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay’ın kararının gereğini yerine getirmeli ve Turkiye’nin dort bir yanında fedakarca calışan tum sozleşmeli ve ucretli oğretmenleri kadrolu olarak istihdam etmelidir.


Ek zam yasası ile kabul edilen ve kamu emekcilerinin aleyhine yapılan ayrımcı duzenlemelerin kabul edilmesi mumkun değildir. Kendisi de bir hukukcu olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasanın olumsuz ve ayrımcı maddelerini onaylamamalı ve veto etmelidir.

Eğitim Sen, yasanın onaylanması halinde, eşitlikten uzak, ayrımcı maddelerinin iptali icin Anayasa Mahkemesi’ne dava acılması yonunde gerekli girişimlerini surdurecektir. Alıntıdır http://www.egitimsen.org.tr/index.php?yazi=25
__________________