İyi akşamlar hatunlar,
Biraz once, her akşam yaptığım gibi sokaktaki kedilere kuru mamalarını vermeye cıktım.
Klasik her zamanki gibi once benim evin olduğu tarafa koydum, sonra karşı kaldırıma gectim.
Karşı gecer gecmez dunyalar guzeli Kibar adını verdiğimiz kedicik geldi. Kaldırımın en uc kısmına en fazla bir avuc kadar mama doktum.
Onunla oynarken bir anda bet bir ses kapladı her yanı. 'git kendi kapının onunde mama ver. Burada bunlara mama verme' minvalinde cumleler.
Kimin dediğini gormek icin kafamı kaldırıp baktım ama goremedim. Muhtemelen o binada oturan, daha once 'olse bu kediler' diyen tiksinclik abidesi kadındır. Haliyle bir diyalog icine giremedim, 'sus be' demekle yetinmek durumunda kaldım.
Belki boyle anlatınca sizde pek bir şey uyanmadı ama şu an sinirden kopurmuş vaziyetteyim. O sesindeki iğrenc tınıyı keşke buraya aktarabilsem belki daha kolay anlaşılabilirdim..
Yarın akşam yine mamalarını vereceğim umuyorum ki yine bu laf atar ve ben de gorebilirim onu. Artık ağzımdan cıkacakların sorumlusu ben değilim.
İnanın algılayamıyorum. Bu hayvanların karnının doyması bir insanda neden rahatsızlık yaratır ki? Bu kadar mı insanlıktan nasibini almamış mahlukatlar var? Zaten hayvanların alanlarını talan etmişiz. Bu hayvan nerede gidip yiyebileceği şeyi avlayacak? Milletin iliğine kadar somurduğu kemik parcalarını mı copten bulup bir şekilde yemeyi başarmalarını bekliyorlar?
Ne bu kedi duşmanlığı?
Kadınca0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- Ne bu kedi duşmanlığı?