pkk kellesi
Şehit asker Hanifi Usta, Diyarbakır Silvan Dağlan uzerinde, cetin arazi yapısına rağmen, ustun cesaret ve feragat gostererek, hayatını hice sayıp terororistlerin bulunduğu bolgeye girdi.


Usta ailesinin en sevilen oğluydu Hanifi. 22 yaşında askere alındığında sevincliydi. Cunku vatanı icin en iyi hizmeti vereceğine inanıyordu. Askerliği seviyordu. Keskin nişancıydı, korkusuzdu. Hem de teroristlerin yuvasına girecek kadar cesur bir yureğe sahipti. 1994 yılının Mart ayının 26'sında şehit olduğu haberi Usta ailesinin uzerine kara bir bulut gibi coktu. Hanifi nasıl olurdu, nasıl şehit olurdu. Onun hayalleri vardı, annesinin beklentileri vardı, oğlunu evlendirecek ve muruvvetini gorecekti. Yetimdi cocukları Fatma Ana'nın. 6 cocuğuna hem annelik hem de babalık yapmıştı. Ev temizlemiş, gundeliğe gitmişti onları okutmak ve yaşatmak icin. Ancak en sevdiği en cok değer verdiği oğlu cok uzaklara gitmişti. Hanifi vatanı uğruna şehit olmuştu.
ŞEHİT OLMAK HANİFİ İCİN ONEMLİYDİ
Şehit olmanın oğlu Hanifi icin ayn bir onem taşıdığını soyleyen Fatma Ana onunla ilgili konuşurken gozyaşlarına boğuluyor: "Oğlum, Hanifi cok iyi ve durust bir insandı. Askerliğinin bitmesine iki gun kala, operasyona katıldı. Bize telefon actı. Anne nasılsın, iyi misin? Anne burada arkadaşımın

kellesini bana getirdiler, dedi. Ben de oğluma, oğlum kim ne derse desin, atla gel, ne olur, senin olmeni istemiyorum, dedim. Oğul da, anne ben kesinlikle gelmem ve ben kellemi koltuğumun altına koyup catışmaya gideceğim. Seni şehit annesi yapacağım ama şehit olursam ağlamayacaksın, dedi. Ve nitekim oğlum olduğu zaman ben ağlamadım. Benim oğlum vatanı, namusu ve şerefi icin şehit olmuştur."
CESUR BİR YUREK TAŞIYORDU
Fatma Ana onun askerlik yaptığı donemde korkulu gunler gecirdiğini cunku hergun bir şehit haberi duyduklarını soyluyor. Oğlunun cesur bir yurek taşıdığını belirten Fatma Ana oğluyla son konuşmasını şoyle anlatıyor: "Askerliğinin bitmesine iki gun kala, bana telefon etti. Anne nasılsın dedi. Ben de, Hanifı oğlum, annen kurban olsun sana dedim. Diyarbakır'da durumlar nasıl, hergun şehit oluyor, ben cok korkuyorum, kendine dikkat et, olur mu oğlum, dedim. Sonra oğlum, anne biraz once bir arkadaşım, kucağında kellesi gitti, dedi. Ben o arkadaşımın acısını almadan eve gelmeyeceğim, dedi. Ben de şehit olacağım, dedi. Fakat, olursem benim arkamdan ağlamayacaksın dedi. Hemen şimdi bir operasyon var, operasyona hazırlanıyoruz, komutanımız herkes annesini arayıp helallik alsın, dedi, inşallah arkadaşımın acısını almadan geri donmeyeceğim, dedi ve o bizim son konuşmamız oldu. Oğlum da isteğine kovuştu. Arzu etti ve başardı. Allah butun şehitlere rahmet eylesin."
İŞTE KAHRAMAN ASKERİN ODULLERİ
P. Komd. Er Hanifi'ye ustun başarısı nedeniyle kendisine, KESKİN NİŞANCI gorevi verilmiştir. 31 mart 1993 tarihinde, birliği ile OHAL Bolgesinde intikal etmiştir. Burada aldığı gorevler gosterdiği ustun başarısı ve kahramanlığı nedeniyle kendisini kritik bir gorev olan ROKETATAR NİŞANCISI gorevi verilmiştir. Kendisi 14 Mart 1994 tarihinde birliği ile tekrar OHAL Bolgesine intikal etmiştir. Burada Uzman Onbaşı olmak isteğiyle muracatta bulunmuş bu isteği Komutanlıkca uygun karşılanmıştır. Ancak Uzman Onbaşılıkla ilgili işlemler surdurulurken 26 Mart 1994'tarihinde Diyarbakır ili, Kulp İlcesi, Beyruh Mahallesi, Kaşo Tepe mevkiinde, teroristlerle cıkan catışmada baskı ateşi altında olan timini rahatlatmak, silahı olan RPG-7 Roketatarlarını daha uygun bir mevzide kullanmak maksadıyla kahramanca, 21 teroristin grubunun bulunduğu mevzilere askerlik kıyafetlerini değiştirerek, teroristlerin arasına girmiş ve teroristlere, beni askerler yakalayacaklardı, ellerinden zor kurtuldum. Ben sizlerdenim, demiş. Atışa hazır hale getirdiği silahını tam ateşleyeceği sırada acılan hain terorist ateşi neticesinde, şehit olmuş ve 21 teroristin olu olarak ele gecirilmesine buyuk katkıda bulunm