Gecen hafta gazetede kullanmış olduğumuz ve beni cok etkileyen bu fotoğrafın Canakkale Savaşı gunlerinde bir sabah vakti cekildiği soylendi bana. Turkiye'nin her bir yanından vatan savunması icin kopup gelen askerler komutanlarıyla birlikte sabah duasındalar bu fotoğrafta. Uzmanların yine bana anlattığı, bu duadan birkac dakika sonra başlayacak taarruz esnasında fotoğraftaki askerlerin buyuk coğunluğunun şehit olacaklarıdır. Bu duaya başlamadan once hepsi de buyuk ihtimalle biraz sonra başlayacak savaşta oleceklerini biliyorlardı, buna rağmen buyuk bir gonul rahatlığıyla ve sakinlik icinde dualarını yapıyorlar.

Bu fotoğrafın anlamını iyi analiz ettiğimiz takdirde bugunku gunlerimize ve geleceğe ışık tutacak sonuclara varabiliriz. Ne yazık ki modern zamanlar, dini duyguları siyasi cıkarları icin somuren ve dinibutun insanlarla ordu arasına duvarlar ormeye calışan politik akımlarla dolup taşmıştır. Dini bu şekilde istismar etmeye calışanlar, Turk insanını zerre kadar tanımamaktadırlar. Sıradan insanımız gecmişine, geleneklerine sahip cıkarken dışarıdan mudahale olmadığı takdirde tavırlarını modern zamanlara uygun şekilde bir ayarlamaya sokup makul olanı bulabilmektedir. Her toplum kendi gecmişinden kaynaklanan kolektif hafızasını bir tur suzgecten gecirerek oluşturur. Bunu yaparken de o gecmişine ait olabilecek olumsuz anıları unutmasını sağlayacak elemeleri gercekleştirir, olumlu anıları secip alarak yeni zamanlara kendisini adapte eder. Orneğin İkinci Dunya Savaşı sonuna doğru Almanya bombalanmıştır. Bu feci bir bombalanmaydı ve cok kısa sure icinde ceşitli Alman şehirlerinde 600 bin sivil oldu. Bircok şehir ise haritadan silindi. Modern Alman insanı bu korkunc olayı kafasından tamamen sildi bir icgudusel korunma hissiyle. Boylesine bir buyuk olayın nasıl olup da bir ulusun kolektif hafızasından tamamen silinebilmiş olacağı W.G. Sebald'ın 'On the Natural History of Destruction' adlı kitabında analiz edilmiştir. Hafızasını ayıklama yoluyla tazeleme işlemini butun uluslar yapar. Bizim gecmişimiz de zaferler, acılar hem de buyuk acılar ve guzelliklerle doludur. Modern Turk insanının şimdiki hayata tavrı işte boyle bir işlemden, suzgecten gecilerek oluştuğu icin biz en kotu olayda bile kendimize guzel yanları arayıp bulma gucune sahibiz.

Turk insanının dini duygularını siyasi cıkarlar doğrultusunda somurmek isteyenler ve bunu kullanarak ordu ile halk arasına duvarlar kurmak isteyenler bu calışmalarında hicbir zaman başarılı olamamışlardır, hicbir zaman da olamayacaklardır. Cunku makul insanların dine yaklaşımları ve orduya saygıları ortak gelişmiş bir duygudur ve bunun temelleri bu fotoğrafta gorulen turde yuzlerce olaya dayanır. Buyuk komutanın emri uzerine şehitliği goze alarak savaşa gelenlerin, savaşın başlamasından once arkadaşlarıyla birlikte son duasını eden bu insanların torunları onlardan devraldıkları genler nedeniyle kendilerine yonelik din ticareti yapanların, asker karşıtı soylem geliştirenlerin ne dediğini bile anlamazlar ve umursamazlar. Bu tur soylemler hep ters teper, sonunda halk kendi makul bildiğini yapar.

Bu makulu bulmaya yonelik tavır sıradan insanlarımızın genelde başardığı iştir. Bu nedenle de ulkemizde bircok siyasi fikir, ucları zorlamaya calıştığı ve makulu goz onune almadığı icin kısa surede olmuştur. Bu nedenle ben milliyetcilik ve muhafazakarlık duşuncelerinin yanına modern tavırların da bir an once eklenmesini savunuyorum, cunku bu yapıldığı takdirde kolektif hafızamızı yeniden oluşturma ve tavırlarımızı yeniden duzenleme sureci daha kolaylaşacaktır. Bu yazı fikri aklıma Anayasa Mahkemesi'yle ilgili son tartışmaları izlerken geldi. Bu tartışmayı başlatanlar Turk insanının kolektif hafızasının gucunu ve makul olanı bulmadaki becerisini anlayamıyorlar. Bunu anlamaya başlamaları icin koşede yayınladığım fotoğrafı iyice incelemeleri ve uzerinde duşunmeleri gerekiyor. Sıradan insanımızın makulu bulma gucu modernite ile muhafazakarlığın ve milliyetciliğin sentezinin yapılabileceğinin en buyuk garantisidir. Turkiye'yi tekrar buyuk yapacak sentez de budur.

Akşam ©