Takvim yaprağını koparmıyorum cok uzun suredir. Artık tv, radyo izlemiyor dinlemiyorum. Sokağa bakan pencereyi ise hicc acmıyorum. Bilmek istemiyorum dışarıda neler var, kac insan orada, bu gun hangi maskeleri takmışlar. Gideli ne kadar zaman gecti, ardından bakmadığımdan bilmiyorum. Gozlerimi alamam gittiğin yoldan diye, o yolun yonunu bile bilmek istemiyorum. Ama gecen gun 23 Nisanmış Oğrendim. Sokaktan cocuklar gecti ellerinde bayraklar ile. Ve ne kadar uzun sure olduğunu farkettim. Cookk gecmiş ustunden şu bizim ahşap kapı calınmayalı. Babana derdim zil taktır diye. İki ellerinden biri ile calısınlar derdi hep. Ozledim onu. Cok tartışsakta bir sesmiş, bir nefesmiş bu evde. Kıskanıyorum onu. Şimdi sana cok yakın diye. Beğenmediysen kaldırayım o cicekleri. Ben sevdim renklerini, guzel acıyorlar. Adam '' oraların toprağını sever bunlar'' dedi. Bircok kişi almış ama ben goremedim hic senin ciceklerden. Sen birbaşkasın zaten. Sende herşey imkanlı olur, yakışıyor. Gecen televizyondan geldiler. Yureğim bir kez daha dağlandı. Senin fotoğraflarını istediler, vermek istemedim. Nazar değecek sana diye dokunmalarını bile istemedim. Masanın uzerindekini gordu biri. Aldı ve fazla surmeden yerine koydu anlamadım.
- Evet sayın seyirciler. Şimdi şehit yuzbaşı'nın evindeyiz. Babası oğlunun olumune dayanamayarak bir kac gun sonra kalp krizinden oldu. Artık dur demek istiyoruz..............
Aman senden nasıl bahsetti oyle dondum kaldım. Ağladım oğlum sozumu tutamadım. O kız o tv dan gelene kadar dayandım da, o kız yaşananları milyonlara anlatırken bir tokat gibi carptı gercekler. Dayanamadım, dayanamıyorum. İşte o yuzden acamıyorum televizyonu, radyoyu. Bir asker şehit olmuş diyecek diye kahroluyorum. Hani anlattım ya yollara bakamıyorum diye, sanki oradan geleceksin diye bakıyorum, gelmeyince yıkılıyorum oğlum. Takvim yapraklarını inadına koparmıyorum, sensiz zamanım gecmiyorki koparayım. Ben annem dediğin o gunlerde yaşıyorum. Sana gelmeden babana uğradım. Kıskanmasın diyorum ama soylemedende duramıyorum. ''Bey bizim oğlanın cicekleri seninkinden daha guzel duruyor''dedim. Ama bozulmuyordur oda, cunku sen onun oğlusun, benim olduğu kadar. Haberini ilk ona soylemişler, dayanmadı yureği.. Ahhh neyse.. Cicekler diyordum. senin ciceklerinin tohumu ozel. Baban duymasın. hayatta ikende boyle yapıyordum. Her şeyin en iyisi sana idi. Farkediyordu galibada birşey demiyordu. O da seviyordu seni sevmezmi? sen onunda oğlusun. Ama zaten sende herşey guzel duruyordu. Hele o uniformalar. Hani deseler şansın olsa oğlunu birdaha asker yaparmısın?? Asker ol derdim yine sana oğul. Cunku bilirimki sen yine rahat yatıyorsan mezarında bu asker sayesindedir. Bilirimki ben huzurlu uyuyorsam evimde asker sayesindedir. Benim askerlerim, şehitlerim sayesindedir. Şoyle bir baktımda Cicekler Sende Herkesden Daha Guzel Acıyor..
Bir daha seni goreceğim yavrum ve işte o zaman asla ayrılmayacağım yanından. Kendimi pek iyi hissettmiyorum oğlum. Bir muddet gelemem belki. merak etme olurmu?? Baban ile yanınıza en kısa zamanda geleceğim.

- Sayın seyirciler, şehit annesinin son nefesini verdiği yer, şehit oğlunun mezarı oldu. icleri acıtan bir vedanın ardından, yurekleri burkan bir kavuşmada diyebiliriz bu goruntuye.............