Komur karasıydı ruzgarda dalgalanan sacların,
Bir ok gibi bağırları delerdi guzel bakışların,
Kızdın mı aniden catılırdı keman kaşların,
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Fidan misali boyunla yirmi yaşındaydın
Hayatının en guzel mevsimi baharındaydın
Benim buyumeyen yavrum ana koynundaydın
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Gelince askerlik cağın mutluluktan coştun,
Guzel haberi vermek icin yavukluna koştun,
Gurur dolu yureğinle başın dik dolaştın,
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Hazırladım zevkle mutlulukla butun eşyalarını,
Uşumesin ayakların diye ordum yun coraplarını,
Ellerine saclarına yaktım damatlık kınalarını,
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Elleri actık semaya dualarla yolladık kapıdan,
Duğun kurduk davul zurna caldık ardından,
Gozumde yaşlarla uğurladım seni yuvadan
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Ana sutunu helal et vatan borcu gidiyorum dedin,
Baba duanı esirgeme namus borcu gidiyorum dedin,
Kardeşlerini optun, yavukluna hasretle guldun,
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Aylar sonra acı haberin geldi uzak diyarlardan,
Kahbe kurşun yemişsin imanlı temiz bağrından,
Canını, kanını vermişsin gecmemişsin vatanından,
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

Baba ocağına getirdiler al bayrak kefeninle,
Uğurladık seni ebedi hayata cennete tekbirlerle,
Şehit anası oldun dediler Allah şefaatine nail eyleye,
Mehmet’im sana, gencliğine nasıl kıydılar?

ZERRİN OZGUR