tekirdağ malkara askeriyesi tekirdağ tanıtımı askeriyesi malkara askeriye hayrabolu
Bisante (Tekirdağ) (Tekirdağ-Merkez)


Tekirdağ�ın Bazı kaynaklarda Sisamlılar tarafından kurulduğu belirtilmektedir. Eski ismi Bizanthe olan Tekirdağ�ın Antik Cağdaki ismi Rhaidestos, Roma Cağında Rhadestus, Orta Cağda Rodosto idi. XIV.yuzyılda kenti ele geciren Osmanlılar bu ismi Rodoscuk olarak değiştirmişlerdir. XVIII. Yuzyıldan sonra kente, kuzeybatısında bulunan Tekfur (Ganos) Dağı�ndan oturu Tekfurdağı adı verilmiş, Cumhuriyetin ilk yıllarında da Tekirdağ olarak değiştirilmiştir.

Trakya�da Tarih oncesi donemlere ait arkeolojik araştırmalar, 1970�li yıllardan sonra İstanbul Universitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı oğretim uyelerinden Prof.Dr.Mehmet Ozdoğan başkanlığında başlamış, 1990�dan sonra yine M.Ozdoğan başkanlığındaki ekip ve Tekirdağ Muzesi, Trakya�da Tarih oncesi donemlere ait kazı ve araştırmalarını surdurmuşlerdir. Yapılan bu araştırmalar sonucunda Tekirdağ�da ilk yerleşimin MO.3000�lerde olduğu anlaşılmıştır.

Trakya�da Paleolitik Cağa ait yerleşme yeri olarak İstanbul yakınlarındaki Yarımburgaz Mağarası ve Trakya�nın Karadeniz kıyısında acık yerleşme yeri olarak Ağaclı bolgesi bilinmektedir. Tekirdağ Muzesi Mudurluğu�nun son yaptığı araştırmalarda Saray ilcesinde Ergene ve Galata derelerinin oluşturduğu Guneşkaya ve Gungormez vadilerinde mağaralar tespit edilmiştir. Bu mağaraların ust kesiminde MO.5000-3000 yıllarına tarihlenen canak comlek parcaları bulunmuştur. Tekirdağ sahil şeridinde yapılan kazı ve araştırmalarda Neolitik (MO.8000�5000), Kalkolitik (MO.5000-3000) ve İlk Tunc Cağına ait yerleşmeler bulunmuştur.

İlk Tunc cağında, Trakya�da Marmara Denizi sahil kesimi boyunca yerleşmelerin uzandığı, son yapılan araştırmalarda ortaya cıkmıştır. İstanbul ile Gelibolu Yarımadası arasında İlk Tunc Cağı�nın başlangıcında oldukca yoğun yerleşmeler vardır. Gelibolu Yarımadası�nda bu yerleşmeler daha da yoğundur. Troya�nın birinci katıyla cağdaş olan bu yerleşmeler MO.3000-2700 yılları arasına tarihlendirilmiştir. Tekirdağ Muzesi�nin İstanbul Universitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı ile ortaklaşa olarak yaptığı Menekşe Catağı kazılarında bu donem kalıntılarına oldukca yoğun olarak rastlanmıştır.

Tekirdağ yoresi, MO.1200�lerde Trakların yurdu idi. Tarihi kaynaklar MO.4000 ve 2000 yıllarında Trak akınlarından ve goclerinden ve Traklar�dan ayrı kabileler ve şehir krallıkları olarak yaşamış, hicbir zaman bir birlik oluşturamamış toplumlar olarak bahsetmektedirler.

Homeros�un İlyada adlı destanında; Traklar icin at besleyen, at yetiştiren gibi sıfatlar kullanmaktadır. Trak kralı Rhesos�un atları icin: �Gormedim onun atları gibi guzel, iri atlar, giderler yel gibi, kardan beyazdırlar� diye soz etmektedir. Ksenephon ise �Anabasis� (onbinlerin donuşu) adlı eserinde bir Trak kenti olan Perinthos (Marmara Ereğlisi) halkının orduya yetişmiş atlar verdiğini yazmaktadır. Tanrılar arasında en cok Dionyzos (Doğa Tanrısı), Artemis (Bolluk ve bereketi Tanrısı), Hermes�e (Doğa ve Bereket Tanrısı.) saygı gosterirler.

Trakya�da yoğun olarak gorulen irili ufaklı yığma tepelerin hepsi �Tumulus� denilen mezar tepeleridir. Trakya�da en erken tumulus MO.1300 yılına tarihlenen Kırklareli�de bulunan Taşlıbayır Tumulusudur. Ayrıca Kırklareli ve Edirne civarında Dolmen adı verilen buyuk iri taşların yan yana getirilerek ve sonra uzeri tekrar iri bir taşlarla ortulerek yapılan anıtsal mezar tipleri vardır. Bu mezar tiplerinin ilk ornekleri Traklara aittir. Dolmen tipi mezarlar daha sonra bırakılmakla beraber, Tumulus geleneği Roma doneminin sonuna kadar (MS.395) devam etmiştir.

MO.VI.yuzyılda Perslerin egemenliği altına giren yorede Odrysler MO.V. yuzyılda bir devlet kurmuştur. Pers Kralı Dareus MO.514-513 yıllarında Tuna�nın kuzeyine kadar ilerlemiştir. Bu sırada Istranca�ların batısında buyuk su kaynaklarının bulunduğu alanda ordusu kamp kurmuştur. MO.476�da yılında Persler Kimon tarafından yenilgiye uğratılarak Trakya�dan cekilmişlerdir. MO.IV.yuzyıl başlarında yoreyi ele geciren Buyuk İskender, Odrys Devleti�ni Makedonya Krallığı�na bağlamıştır. Buyuk İskender Perinthos�da darphane kurarak kendi adına para bastırmıştır. Daha sonra Galat akınlarına uğrayan yore, İskender�in olumunden sonra Seleukosların hakimiyetine girmiştir. MO.168�de Roma egemenliğine girmiştir. Bu donemde Romalılar, Trakları Romalılaştırmak icin emekli asker ve subaylarını yerleştirdikleri bir cok kent kurmuşlardır. Bu kentlerden bir tanesi Malkara�nın Kermeyan Koyu�nun kenarında yer alan Apri ya da Apros�tur.

MO.VIII. yuzyıl ile VI.yuzyıl arasında Ege adaları ile Marmara Denizi kıyıları ve Karadeniz kıyıları arasında buyuk bir deniz ticareti başlamış, Sisam, Samos ve Magaralılar Marmara ve Karadeniz kıyılarında ticarete donuk koloni kentleri kurmuşlardır. Bu kentlerden en onemlileri Perinthos (Marmara Ereğlisi), Heraion (Karaevli), Bysante (Barbaros), Ganos (Gazikoy)� dur.

MS.395 � 1354 Roma İmparatorluğu�nun 395 yılında ikiye ayrılmasından sonra yore Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu�nun toprakları icerisinde kalmıştır. MS.IV.yuzyılda Gotların, Bizans doneminde de Avarlar ile Slavların istilalarına uğramıştır. VII.yuzyılda Araplar, VIII.yuzyılda Bulgarlar, XII.yuzyılda Pecenekler tarafından yağmalanmıştır. XI.yuzyılda Bizans�ın Trakya Theması sınırları icerisinde yer alan, Marmara Denizi kıyısındaki bazı yerleşmeler Konstantinopolis�i (İstanbul) ele geciren Latinler tarafından XIII.yuzyılda Venediklilere bırakılmış, Osmanlılar tarafından 1357 de ele gecirildi ise de, yeniden Bizanslıların egemenliğine girmiştir. 1361 yılında kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.