İyisiniz umarım.
Gecenin şu saati olmuş, kafam guzel (Belirtme ihtiyacı hissediyorum ki bir miktar cakır-sarhoş haldeyim, kusurum olursa affola) aldı beni kederler... Ustu kapalı bir dertleşme ile hislerimi paylaşmak istiyorum, doluyum bir miktar. Şuralara akıtayım biraz da ferahlayayım dedim.
Drama Queen demek serbest, bugun tacımı giyesim var.

Şooyle bi dokul ne varsa diyorum, bir yandan diyemiyorum "Anlaşılmaz nasıl olsa, gerek yok zaten kendine bile itiraf edemiyorsun" diyorum.
Benim "Dert anlatma sıkıntım" var arkadaşlar, birilerine şoyle en başından başlayıp sonuna kadar her şeyi anlatmak istiyorum ama işte... O kadar alışmışım ki gizlemeye, o kadar yok saymaya, geciştirmeye, kucumsemeye, kabullenmeye... Bazen ağır geliyor en ufacık şeyler bile.
Gectiğimiz gunlerde, kuzenimin bir derdini dinledim, gozleri doldu, ağladı onumde. Tesellisini verdim, omzu oldum elimden geldiğince, "Anlıyorum" dedim, anlaşıldığını gercekten duşunmuş olacak ki dokuldukce dokuldu, ağladı ferahladı.
Ben anlatsam peki ne kadar anlaşılırdı? Bilemedim. Kimsenin onunde ağlayamıyorum.
Sinirle ağladıklarım haric... Dert doke doke, rahatlayıp ağlayacağım kimsem mi yok, yoksa ben mi yapamıyorum?
En son aile dizimi, psikodrama ile uğraşan bir psikologa gittim; yaşam kocu mu denir artık bilemeyeceğim, psikoloji yuksek lisansı vardı; adam "Benim sana faydam olamayacak bu şekilde, kendini bırakmıyorsun" demekten dilinde tuy bitti, en sonunda "Belki ben senin icin faydalı biri değilimdir, boşu boşuna paranı alamam, başka birisini deneyebilirsin" vb. konuştu.
Bu adam, bana tavsiye ile sunulan bir adam... Kimden duysam "Cok iyidir işinde" denilen bir adam... Neden bende olmadı ki?
Aklıma geldi biraz parlatınca... Ağlayabilsem şoyle en ince ayrıntısına kadar doke saca, ama yok, bazı şeyleri asla anlatmıyor-anlatamıyorum.
KKyı kendi mini terapi odam yaptım, birinde goreyim dokeyim, birinde anlayayım anlatayım vs... Yok olmuyor, hep bir yere kadar.
Olm burada beni kim tanıyor, burada anlat işte, yuzun gozun gorunmuyor, yoksun yok burada diyorum ı-ıh... Yine bir yere kadar.
Bunu bir başka, sevdiğim uyemizin konusunda da yazmıştım "Bazı şeyler hic konuşulamıyor" diye.
Nasıl olacak?
İctim de şoyle bağlarım acıların cocuğuna diye ama yok, yine ağlamak dert dokmek yok.
Oysa canım pek yandı, en ince yerlerimden.
Dunyaya geldiğim gunle birlikte hastaneler ikinci evim oldu,
Lisede gorduğum akran zorbalığı,
Bağıra bağıra 20li yaşlarımda ipe ipe aşmak zorunda kaldığım iğne fobim (Artık bunun bu hale gelene kadar ufaklığımdan itibaren ne kadar iğne vurulduğumu duşunun ve hala daha vuruluyorum yeri geliyor/eh coğunuz da vuruluyorsunuz da artık bendeki beni bk edecek seviyedeydi)
Yakın dost/kardeş kazıklarından secmeler
Seneler alan yalnızlık ve yeniden inşa edilen hayat
Damgalanma-iftira
Farkında olmayan anne zulmu-psikolojik şiddet
Olumler...
Hastalıklardan secmeler:
Ağır akne sorunu
Yayılan sackıran
Anoreksiya
Bipolar
Tum vucut yanık
Sebepsiz bayılmalar
vb.
Oh

Bunlarla mucadele ettim, gectim de, şoyle bi guzel, anlatabilsem tum kırıklarımı, ayrıntı ayrıntı, ağlaya ağlaya...
Hic yapamadım, yapamıyorum.
Duygularım mı oldu kendime karşı? Kontrol edeceğim derken cok mu gormezden geldim?
Neyse...
Oyle işte...