Prof. Dr. Barutcu, ''İri memeler, kadınların gunluk aktivitelerini kısıtlamaktadır. Bu kısıtlama da onların sosyal yaşamlarına olumsuz yansımaktadır'' dedi.''Meme buyutme'' operasyonlarının ise daha cok sanatcılar tarafından tercih edildiğini anlatan Prof. Dr. Barutcu, buna karşın bugune kadar calıştığı değişik merkezlerdeki plastik cerrahi birimlerinde en sık uygulanan goğus ameliyatının ''meme kucultme'' olduğunu kaydetti.

Bu operasyonların goğuslerin iriliği nedeniyle oluşan psikolojik problemleri de cozduğunu dile getiren Prof. Dr. Barutcu, ''Meme kucultme ameliyatları, sosyal hayatın stresini azaltmakla birlikte kadının gunluk yaşam kalitesi ve iş hayatındaki başarısını artırmaktadır'' şeklinde konuştu.

Estetik-Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ayşen Bilge Sezgin de toplumda kadının yerinin değiştiğine işaret ederek, ''Gunumuz kadını iş hayatında daha cok yer alıyor. Dolayısıyla aktif ve sportif. Bu nedenle artık dunyada kabul edilen ideal goğus olcusu 85'ten 80'e duştu'' dedi.

Buyuk goğuslerin kadının hareketini kısıtladığını vurgulayan Dr. Sezgin, ''Bununla birlikte her istediğinizi giyemezsiniz. Ayrıca buyuk goğusler, sırt ağrısı, meme altlarında pişik, kızarıklık ve mantar enfeksiyonu yapar. Ozelikle son zamanlarda silikonların cıkartılmasının sebebi, eskisi kadar buyuk goğuslerin sevilmemesi'' diye konuştu.

Dr. Sezgin, 10 yıl once 90-95 bedenlik buyuk protezlerin revacta olduğunu, ancak gunumuzde kadınların artık buyuk goğus istemediğini belirtti.

Kucuk goğuslerin kadınların yaşını da daha kucuk gosterdiğini kaydeden Dr. Sezgin, kadınların goğuslerinin sarkmaması icin ise ani kilo alıp vermekten kacınmaları ve gunde yarım saat sureyle goğus kaslarını calıştıracak şekilde spor yapmaları gerektiğini soyledi.

Dr. Sezgin, goğus bakımı icin en iyi sporun yuzme olduğunu ifade ederek, bunun yanında surekli evde bulunan kadınların da ağırlık kaldırma, asılma ve cekme gibi egzersizler yapabileceklerini sozlerine ekledi.
olumunekankayizsmile