Bebekli anneler dikkat

Anneler Bebeklerde acil yardım gerektiren 16 belirtiye dikkat edilmesi hayati derecede onem taşıyor.

Cukurova Universitesi (CU) Tıp Fakultesi Cocuk Acil Tıp Birimi Oğretim Uyesi Doc. Dr. Hayri Levent Yılmaz, erişkinlerin onemli bolumunun suregelen hastalıklardan, bebeklerin ise yuzde 80'inin, ani nedenlerle olduklerini bildirdi.

"Her ani rahatsızlıkta bebeğin başında bir cocuk hastalıkları uzmanı doktor bulundurmak mumkun olmadığından, bebeklerde acil yardım gerektiren 16 belirtiye dikkat edilmesi hayati derecede onem taşıyor" diyen Doc. Levent, 16 riskli durumu şoyle ozetledi:

"6 aydan kucuk cocuklarda, son 24 saatte besin alımında onceki gunlere gore yarıdan fazla azalma, solunum gucluğu, sık soluk alıp verme, hırıltılı solunum, solunumda ara ara kesilmeler olması yuksek riske işarettir.

Bebeğin, son 24 saatte 4'den az ara bezi ıslatmış olması, onceki alışkanlığına gore daha fazla uyuma isteği veya tersine uykusuzluk, ciltte, ağız kenarlarında morarma, karında hassasiyet, sertlik, goz teması kurmaması, etrafa ilgisinin azalması veya kaybolması da acil mudahale gerektiren durum olarak değerlendirilmeli."

Doc. Dr. Levent, vucudun aşırı sertleşmesi veya pelte gibi yumuşak olması, gozlerin cokmesi, ağız icinin ve dilin kuruması, ağlarken goz yaşının olmaması, ateşinin 38.9 derecenin uzerinde olmasının da sut cocuklarında ağır hastalığın varlığı hakkında cok belirleyici olduğuna dikkati cekti

Cocuğunuza ağlama demeyin

Ama bebeklik doneminden cıkmış cocukların da isteklerini ağlayarak belirtmeleri de doğru değildir.

Bebekler isteklerini ağlayarak bildirirler. Ağlayan bebeğin bir ihtiyacı olduğunu anlayan anne, hemen bebekle ilgilenir ve sıkıntısını giderir. Ama bebeklik doneminden cıkmış cocukların da isteklerini ağlayarak belirtmeleri doğru değildir.

Cocukların isteklerini konuşarak bildirmeleri gerekir. Anne-babalar olarak cocukların ağlamaları karşısında takındığımız tutum cok onemlidir. Cocuğun bir isteğini yapmadığımızda cocuk ağlamaya başlıyor ve daha sonra o isteğini yapıyorsak cocuğa "senin isteğini yapmam icin senin ağlaman gerekiyor" mesajını vermiş oluruz. Bu duruma alışan cocuk da tum isteklerini ağlayarak anne-babasına yaptırır.

Anne-babalar cocuklarının isteklerini ya hemen kabul edecekler ya da hicbir şekilde kabul etmeyeceklerdir. Cocuklar ne kadar ağlarsa ağlasınlar, kararımızdan donmemeliyiz.

Boylelikle cocuğumuzun ağlamalarını onlemiş oluruz. Cocuklarda "ne yaparsam yapayım, anne ve babamı kararından vazgeciremem" duşuncesini oluşturmalıyız.

Orneğin baba evden cıkarken cocuk 'Beni de gotur' dediğinde, baba da 'Olmaz, goturemem' diyor. İsteği yerine gelmeyen cocuk ağlamaya başlıyor ve 'Hadi bugunluk biraz gezdirip getireyim, cocuğun gonlu olsun' diyor. Bu durumda cocuk gozyaşının gucunu kullanıyor ve isteklerini ağlayarak yaptırıyor.

Babanın evden cıkışında her zaman cocuk ağlayarak yaygarayı basıyor. Cunku ağlayarak iş yaptırtmayı cocuklara biz oğretiyoruz. Şimdiye kadar cocuğumuz ağlayınca kararımızı değiştirdiysek, gecici bir sure zorlanırız; ama uzun sureli kararlı duruşumuz cocuğumuzun ağlayarak isteklerini yaptırmasını onleyecektir.

Ağlayan cocuğa kesinlikle "ağlama" denmemelidir. Ağlayan bir cocuğu kucağa alıp 'Ne oldu sana, gel bakayım, kim ne dedi sana, kim kızdı sana, ağlama sen, ben kızarım onlara vb.' şeklinde sozler soylenmesi cocuğun ağlamasını durdurmaz, aksine yuz bulan cocuk daha cok ağlar. Ağlayan cocuğun dikkatini başka yone cekin