Gunluk yaşantımızda cocuklarımızla birlikteyken şu tur ifadeler kullanabiliyoruz:
“Aferin!”, “Bravo doğrusu!”, “Harika bir iş becerdin!”, “Super!” gibi ifadeleri cocuklarla iletişim halindeyken kullanıyoruz. Pek cok yetişkin, yukarıda sozu edilen ifadelerin yararlı olduğuna inanarak, bunları sıklıkla kullanmayı tercih etmektedir.

Kamii’e (1984) gore, bu tur ifadeler cocuğun neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kendisinin karar vermesi yeteneğinin gelişmesine yardımcı olmaz, cocukta bir tur bağımlılığa yol acar. Cocukta otorite olarak kabul edilen yetişkinin surekli olarak kendisine neyin doğru ya da yanlış, neyin iyi ya da kotu olduğunu soylemesi gibi bir beklentiye neden olur.

Chandler (1981), Hitz ve Driscoll’a (1988) gore, eğer otorite kişi cocuğu olumlu yargılayabiliyorsa, olumsuz da yargılayabilir. Bu durum, cocukta kaygı doğurabilir, bağımlılığa davet eder, kendine guvenmeye, kendini yonetmeye, kendini kontrol etmeye olanak vermez.

Brophy’e (1981) gore, bu tur ifadeler cocuğun kendini değerli hissetme duygusunu yok edebilir ve cocuğun bağımsızlık mucadelesini olumsuz etkiler.

Ohanian’a (1982) gore, “Senin dinleyiş şeklini beğendim” gibi ifadeler, cocuklarda ofke duygusuna neden olabilmekte, ayrıca cocuklar, cok kucuk yaşlardan başlayarak bu tur ifadelerdeki samimiyetsizliği anlayabilmektedirler (Tompkins, 1991).

Hic bir cocuk her zaman iyi, her zaman hoş, her zaman akıllı olamaz. Cocuklar kendilerine yoneltilen olumsuz değerlendirmeleri onlemek icin zor işleri denemeye kalkışmak istemeyeceklerdir (Tompkins, 1991).

Teşvik, harcanan cabaya veya yapılan işin ozelliklerine odaklaşan olumlu bir cevaptır (Tompkins, 1991). Teşvik ifadelerinin ozelliklerine baktığımızda; teşvik belirlidir, orneğin, “Goruyorum ki resminde pek cok kırmızı renk kullanmışsın” gibi. Burada cocuğun yaptığı resmin belirli bir ozelliğinin vurgulandığını goruyoruz.

Teşvik, bitmiş “urune” değil, “surece” odaklaşır. Bu noktada şoyle bir ornek verebiliriz; cocuk oğretmenine bir “uzay gemisi” yaptığını soyluyor. Oğretmen de “Peki uzay gemisini nasıl yaptın bana anlat” diyor. Bu ornekte oğretmen, kullandığı ifade ile uzay gemisi yapma surecine olan ilgisini, cocuğa acıkca belirtmiş oluyor.

Teşvik cocuklar arasında “kıyaslamayı” ve “yarışı” onler. Orneğin; merdivenleri cıkmayı oğrenmekte olan cocuğumuza “Dun, merdivenin ucuncu basamağına kadar cıktın, bugun tepeye kadar cıktın” şeklinde bir ifade kullanabiliriz. Burada gorulduğu gibi cocukları birbiri ile kıyaslamak veya bir yarış ortamına sokmak yoktur. Sadece cocuğun yaptığı şeyin uzerinde durulmaktadır.

Teşvik, cocukları “oldukları gibi kabul etmektir.” Teşvik aracılığı ile cocuklara yaptıklarının onemli olduğu ve bunun kendi kişilik değerleriyle hic bir ilişkisi olmadığı mesajını verebiliriz. Teşvik sayesinde, cocuklar, yanlışlar yapabileceklerini ve bu yanlışlıklardan da cok şeyler oğrenebileceklerini anlayacaklardır. Boyle bir ortamda yetişen cocuk, ileride risk almaktan korkmayan bir yetişkin olabilecektir.

Cocuklarla ilişkimizde teşviki kullanma yolları:

Cocukların oyunlarına katılalım: Yetişkinin, oynamakta olan cocukların oyunlarında rol alması demek, davranışlarıyla cocuklara, yaptıklarının değerli olduğu ve kendisi tarafından kabul edildiği mesajını vermesi demektir ki bu da teşviktir.

Cocukların cabalarını ve yaptıklarını tarif etmelerini sağlayalım: Orneğin; “Ne kadar guzel bir resim” yerine “Bana resmini biraz anlatır mısın?” ifadesi kullanılabilir. Bu tur bir ifade yoluyla cocuğu yaptığı resmi anlatmaya yureklendirmekteyiz. Burada herhangi bir yargılama yoktur.

Yorumlarımızla, cocukların yaptıklarını/goruşlerini kabul edelim; Orneğin “Aferin” yerine, “İlk defa bu yap-bozu doğru yaptığını goruyorum. Gercekten onun uzerinde uzun zaman calıştın” diyebiliriz. Bu tur bir yorum, cocukla yetişkin arasındaki konuşmayı başlatmada ve surdurmede olumlu bir rol oynayacaktır.

Geleceğin kendine guvenen, bağımsız, yardımlaşan, atılımcı yetişkinlerini yetiştirebilmek icin teşviki gunluk hayatımızda daha fazla kullanalım...



Yrd. Doc. Dr. Leyla Fetihi



sevgilera.s.