Cocuk - Aile - Okul Ucgeninde Yaşanan Sorunlar
Okul, cocuğun yaşamında ailesinden sonra katıldığı ilk toplumsal kurumdur. Okul donemi yalnızca başarılması gereken dersler ve sınavlardan ibaret değildir. Cocuk, oğretmen ve arkadaşlardan oluşan bu toplumda yerini alma gibi ustesinden gelmesi gereken yeni bir durumla da karşı karşıyadır. Aslında bu donem yalnızca cocuk icin değil, ebeveynler icin de yeni heyecanlar ve tatlı yorgunlukları beraberinde getirir. Cocuğun okul cağını en verimli şekilde gecirmesi, akademik bilgileri yeterli duzeyde almanın yanında kendisinden ve yaşamdan hoşnut olan ve bunu yakın cevresiyle de paylaşabilen mutlu bir birey olarak yetişmesi icin aile ve oğretmenlere onemli gorevler duşmektedir.
Yaşamın her alanında olduğu gibi cocuğun oğrenim doneminde de aşılması gereken birtakım guclukler olabilmektedir. Okul yaşamı surecinde cocuk - aile ve okulu karşı karşıya getiren en yaygın sorun okul başarısızlığıdır. "Okul başarısızlığı" cocuğun akademik bilgiyi yeterince edinemediğinin, icinde bulunduğu eğitim sisteminin olcme araclarıyla tespit edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu sorun, ebeveyn ve oğretmenlerce geniş acılı bakış ve işbirliği icinde, yapıcı bir tutumla ele alındığı takdirde kolaylıkla cozumlenebilir. Sorunun nedeni ve cozum secenekleri her cocuk icin kendine ozgu farklılıklar gosterse de, başarısızlık nedenleri genel cercevede birkac başlık altında toplanabilir.
OKUL BAŞARISIZLIĞININ NEDENLERİ
Cocukla ilişkili nedenler
Aileyle ilişkili nedenler
Okul ve eğitim sistemiyle ilişkili nedenler
COCUKLA İLİŞKİLİ NEDENLER
Bilgiyi edinme ve kalıcılığının sağlanması surecinde cocukla ilişkili engeller hemen daima titiz bir araştırma ve tıbbi mudahale gerektiren sağlık sorunlarıdır:
Zek Geriliği
Oğrenme Bozuklukları
İletişim Bozuklukları
Gelişimsel Bozukluklar
Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu
Zek Geriliği
Cocuğun genel entelektuel işlevselliğinin yaş grubuna gore ortalamanın onemli olcude altında olmasıdır. Hafif, orta, ağır ve ileri dereceleri vardır. Akademik zek başarı icin gerekli gorulmekle birlikte, başarıyı garanti etmediği duşunulmektedir. Başarı icin birtakım duygusal niteliklere ve iletişim becerilerine sahip olmak onemli gorulmektedir. Bu nitelikler şunları kapsar: Empati kurabilme, duyguları ifade etme ve anlama, mizacını kontrol etme, bağımsız davranabilme, uyum sağlayabilme, kişiler arası sorunları cozebilme, sebat gosterebilme, sevecen, nazik ve saygılı olabilme.
Zek ve zek testleriyle ilgili araştırmalar, cocuğun duzeyini salt bilgiye dayanan yetilerle olcmenin doğru olup olmadığını sorgulamaktadır. "Coklu ZekÂ" kuramına gore cocuğun bilinen 8 zek turunden (sozel-dilsel, mantıksal- matematiksel, muziksel-ritmik, bedensel-kinestetik, gorsel-uzamsal, icsel, kişiler arası, doğa) en az birine sahip olduğu duşunulmektedir. Buna gore cocuk pek cok alanda değerlendirmeye tabi tutulmalı ve one cıktığı alana gore eğitim alması sağlanmalıdır.
Oğrenme Bozuklukları
Cocuğun belirli alanlarda (okuma, matematik, yazılı anlatım) yetersizlik gosterdiği bozukluklardır. Bu cocuklar orneğin matematik bozukluğunda, işlem yapmakta, sayı kavramını algılamakta, sembolleri ve carpım tablosunu oğrenmekte zorlanırlar. Okuma başarıları, yazma becerileri, olculen zek duzeyi ve alınan eğitim goz onunde tutulduğunda beklenenin onemli derecede altındadır. Bu yetersizlikleri cocukların toplumda farklı ve başarısız algılanmalarına sebep olur, eğitimini olumsuz yonde etkiler. Cocuğun sosyal ilişkileri bozulur ve kendine guveni azalır. Cocuk ders calışmayı, odev yapmayı, kitap okumayı sevmez, cabuk sıkılır, calışırken birisinin yonlendirmesine ihtiyac duyar.
Oğrenme gucluğu yaşayan cocukların oğrenme surecleri farklıdır. Cocuğun hangi alanda yetersizlik yaşadığı klinik ortamda birtakım test ve tetkiklerle belirlendikten sonra cocuğa ozgun ozel eğitim programı yapılarak, aile - oğretmen işbirliği ile tedavi yurutulmelidir.
Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu
Bu cocuklar dikkatlerini uzun sure belirli bir konu uzerinde yoğunlaştıramaz, cabucak sıkılarak başka konulara gecerler. Durtusellikleri nedeniyle, isteklerini erteleyemez, davranışlarının sonuclarını duşunmeden hareket ederler. Yerlerinde uzun sure oturamaz, surekli hareket eder, cok sık duşup yaralanırlar. Calışmaları dağınıktır ve eşyalarını sık sık kaybederler. Tum bu ozellikler cocuğun okula uyumunu zorlaştırır ve normal zek duzeyine karşın oğrenme gucluğu yaratarak ders başarısını onemli olcude duşurur.
DEHB duşunulen cocuk mutlaka bir psikiyatrik değerlendirmeden gecmeli, bozukluğun şiddetine gore belirlenecek tedavi olanaklarından yararlandırılmalıdır.
AİLEYLE İLİŞKİLİ NEDENLER
Aile ici huzursuzluk ve şiddet, ailede ağır hastalık, ebeveynlerden birinde alkol, madde bağımlılığı ya da diğer bir psikiyatrik bozukluğun varlığı, ağır maddi guclukler ve buna bağlı uygun calışma ortamının olmayışı cocuğun okul başarısını en cok duşuren nedenlerdir.
Ebeveynlerin cocuğun ilgi ve kapasitesini goz ardı ederek yuksek başarı beklemeleri, bu beklentinin karşılanmadığı durumda da cocuğun surekli eleştirilmesi, onur kırıcı sıfatlarla nitelenmesi (tembel, dağınık, pısırık, vb...) ve başka cocuklarla kıyaslanması cocuğun kendine guvenli bir kişilik geliştirmesini engeller. Boyle bir tutum cocuğun kaygı duzeyini artırarak okul başarısının daha da duşmesine yol acmaktadır.
Ebeveynlerin okul başarısı konusunda cocuğun gerceklerine uygun bir bakış acısı geliştirememeleri, dersler ve sınavlar konusunda aşırı derecede kaygılı olmaları, cocuğun odevlerini neredeyse kendilerinin yapmaları da cocukta guven duygusunu azaltmakta ve başarıyı duşurmektedir. Ailenin okul başarısına karşı gosterdiği ilginin yetersiz olması da cocuğun motivasyonunu duşurerek okul başarısızlığına yol acabilir.
Anne-babanın yaklaşımı ozellikle de cocuğun onemli bir sınava (kolej, universite gibi) hazırlandığı donemde onem kazanmaktadır. Bu donemlerde anne-baba kendi ozlemleri ile cocuğun kapasitesi arasında gercekci bir denge kurmalıdır. Ulkemizin koşulları goz onune alınır ve bu sınavlara giren oğrenci sayısının cığ gibi buyuduğu de duşunulurse, cocuğun yuz binlerce oğrenci arasından sıyrılıp tam da anne-babanın istediği okul veya fakulteye girmesinin ne kadar guc olduğu anlaşılacaktır. Sınavların cocuğa bir olum-kalım olayı gibi yaşatılmaması gerekir.
Aile ici ilişkilerin kaliteli olması, cocukla kurulan iletişim dilinin doğru olması, cocuğun gelişim donemlerinde oğrenme ile ilgili cevresel uyaranların zengin ve doğru olarak verilmesi, cocuğun olayların sonuclarıyla baş başa bırakılarak sorumluluk duygusunun gelişmesine olanak verilmesi, anne-babanın tutarlı, kendine guvenli sağlıklı modeller olması başarıyı olumlu etkileyen faktorlerdir. Boyle bir ailede cocuğun başarısız olduğu durumlar doğru bir şekilde irdelenir ve cocukla birlikte cozum yolları aranır.
Aileler ders calışmak ve sınav kazanmak uğruna cocukları ile olan ilişkilerinin bozulmasına izin vermemelidirler. İlişkilerinin yaşam boyu sıcaklığını koruması her şeyden daha onemlidir ve bunu surdurmek ozen gerektirir. Cocuğa her zaman, her durumda sevildiği ve onun yanında olunacağı mesajının verilmesi, kendisiyle ve hayatla barışık bir birey olması icin kritik onem taşımaktadır. Şunu da unutmamak gerekir ki, cocuğun okuması, universite bitirmesi yaşamın ona sunduğu seceneklerden yalnızca bir tanesidir. Okul başarısı duşuk de olsa, hayatı seven, kendini ve insanları seven bir kişi yeteneklerini ortaya koyacak ve kendine mutlu, doyumlu bir yaşam kurmayı başaracaktır.
OKUL VE EĞİTİM SİSTEMİYLE İLİŞKİLİ NEDENLER
Okula yeni başlayan bir cocuğun okulda başarılı ya da başarısız olmasında aile ve cevrenin etkisi kadar oğretmenin tutum ve davranışlarının da etkisi vardır. Başarılı bir oğrenme ortamının oluşturulmasında, cocuğun okulu ve dersleri sevmesinde, oğretmenlerin ozellikle ilkoğretim okulu oğretmenlerinin etkisi buyuktur. Bu donemde okulu ve dersleri sevmeyen oğrenci ilerdeki oğrenim hayatında da okumayı ve dersleri sevmemekte, bu da oğrencinin oğrenim hayatının başarısız gecmesine neden olmaktadır.
Okuldaki eğitim ve oğretim programının cocukların gelişim seviyelerine uygun zenginleştirilmiş programlar olması, oğretmenin bilgi aktarımını doğru yapabilen, disiplini sağlayabilen, araştırıcı etkili oğretmenlik yetilerine sahip olması gerekmektedir. Oğrenmenin biyolojik temelleri, beynin bilgiyi işleme sureci, bilginin kaydedilmesi ve kullanımına ilişkin yeterli birikime sahip olması ve bunu oğretmenlik pratiğine aktarabilmesi gereklidir. Oğrencilerini bireysel ozellikleriyle tanıyarak onlara seslenebilmeli, sağlıklı bir ilişki, yakın bir dostluk ortamı oluşturmalıdır. Oğretmenin olumlu geribildirimin onemini kavraması ve bunu yeterince uygulaması gereklidir. Bunun karşıtı olarak sınıfta daha cok başarılı oğrencilerle ilgilenme eğilimi, diğer oğrencilere karşı beklentisinin az veya duşuk olması, daha az ovgu ve dikkatle yaklaşması oğrencinin başarı konusundaki beklentisini duşurmesine, daha az caba harcayarak kotu notlar almasına neden olur ve oğrenciyi giderek daha da başarısız kılan bir kısır dongu ortaya cıkarır.
Okulda başarı kavramının fazlaca vurgulanması cocukların oğrenim yaşamıyla ilgili gercekci bakış acısı ve hedefler geliştirmelerini engellemekte, oğrenim surecinde hem gereksiz bicimde cok yoruldukları kaotik bir ortamın oluşmasına, hem de arkadaşlarıyla ilişkilerinin bozulmasına yol acmaktadır. Oğrenciler işbirliğinden cok yarışmayı oğrenmektedir. Bu yarışta yetenekli oğrenciler motive olabilmekte, ama kazanması umutsuz olan oğrencilerin bu yarışın icine cekilmesi sınıfı kaygı ve guvensizlik yaratan bir cevre olarak algılamalarına yol acmaktadır. Sınıftaki bu yarışma ortamında beklenilen başarıyı gosteremeyen oğrenciler başarısızlık inancı geliştirip derslerden uzaklaşabilmektedir.
Oğrencilerin oğrenim yaşamına ilişkin, dunya, ulke ve kendi gerceklerini goz onune alan bir bakış acısı oluşturması, kendine hedefler belirleyebilmesi icin oğretmen ve anne babalar cocukla birlikte duşunmeyi başarabilmelidirler.
Bakıcı, Kreş, Oyun Ablası Cocuk - Aile - Okul Ucgeninde Yaşanan Sorunlar
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Bakıcı, Kreş, Oyun Ablası Cocuk - Aile - Okul Ucgeninde Yaşanan Sorunlar