BEBEKLER DE DEPRESYONA GİRER!
“Bebektir, bir şey anlamaz” bilgisi coktan eskidi. Artık, bebeklerin değil doğumdan, anne karnından itibaren her şeyin farkında oldukları biliniyor. Ustelik, bebekler de depresyona giriyor. Cocuk ve Ergen Psikiyatristi, Uzman Dr. Neslim Guvendeğer Doksat ile bebeklerde gorulen depresyonunun nedenlerini ve cozum yollarını konuştuk.
Anne ilgisinden ve bakımından mahrum olmak her yaştaki cocuk icin bir travmadır. Ozellikle, 6. aydan sonra bebeklerin annelerinden birden ayrılmaları durumunda yaşanan ozel klinik tabloya “Bebeklik Depresyonu (Anaklitik Depresyon)” denir. Annenin vefatı, annenin başka bir şehirde ya da ulkede yaşaması, hastalık sebebiyle annenin uzun sure hastanede kalması, annenin cocuğuna bakım veremeyecek kadar ağır duzeyde bir ruhsal veya fiziksel hastalığa sahip olması bebeğin depresyona girmesine neden olabilir.
Bebeklik depresyonunun 3 donemi vardır. Protesto donemi olan birinci donemde, cocuk anne mahrumiyetinden dolayı tedirgin, huzursuz ve sinirlidir. Surekli ağlar ve kolay kolay yatıştırılamaz. Anne mahrumiyeti iki ila uc hafta daha devam ettiği takdirde bu durumu depresyon donemi takip eder. Depresyonda olan cocuk durgundur, sevdiği şeylere tepki vermez, gergin, sinirli, kuskun ve mutsuzdur. Yeme ve uyku duzeni bozulur. Kilo kaybeder, kusar. Fiziksel gelişimi geriler. Anne mahrumiyeti yine devam ederse, ikinci aydan sonra cocuğun duygusal tepkileri giderek azalır, adeta kuntleşir. Sosyal cevresine ve onunla iletişim kurmak isteyen insanlara tepki vermez. Bu doneme, ice kapanım donemi adı verilir. Bu durumdaki cocuklar, anneleri karşısına cıksa bile onu uzun sure yok sayarlar. Anneye uc ay icinde kavuşulduğu takdirde, cocuk giderek duzelir. Uc aydan daha uzun sureli ayrılıklarda iyileşme olmaz. Tablo giderek yuva hastalığına (hospitalizm) donuşur.
Depresif tablonun duzelmesi icin en fazla uc ay icerisinde annenin geri gelmesi gereklidir. Şayet bu olmuyorsa, en kısa zamanda anne yerine gececek bir kişinin temel bakım verme işlevlerini yurutmesi belirtilerin normale donmesi icin şarttır.
UZUN SURELİ ANNE YOKSUNLUĞU
Erken yaşlarda ailelerinden ayrı duşup yetiştirme yurtlarında veya uzun sureli olarak hastanede kalan cocuklarda ortaya cıkan klinik bir tablodur. Cocuğun anne ya da anne yerine gececek olan bir bakım verenden mahrum olması durumunda, ruhsal ve fiziksel gelişimi icin gerekli olan şefkat ve ilgiyi alamaması nedeniyle ortaya cıkar.
Bu cocuklar; uyaranlara karşı gec tepki verirler, cevreye karşı ilgisizdirler, kendi kendilerine uyaran verebilmek adına, oturdukları yerde sallanma, kafa sallama hatta geviş getirme davranışları sık gorulur ve parmak emerler. Normal zekada doğsalar bile, uyaran yoksunluğuna bağlı olarak zekaları gelişemeyip, akranlarının gerisinde kalır. Buyumeleri yavaştır, fiziksel ve ruhsal gelişim donemleri acısından da akranlarına gore geride kalırlar. Hastalanma ve olum oranları diğer cocuklara gore daha yuksektir.
Bu belirtilerin duzelmesi icin anne yerine gececek bir kişinin cocuğun temel ruhsal ve fiziksel ihtiyaclarını karşılaması gerekir. Ancak, bahsettiğimiz tablo yerleştiyse, eksik olan temel bakım yerine konsa da, cocuk fiziksel ve zihinsel gelişme acısından akranlarının duzeyini tam olarak yakalayamayabilir. Cunku, zihinsel ve fiziksel gelişme icin en temel olan ilk birkac yıl suresince cocuk temel bakımdan mahrum kalmıştır.
Ozetle; bu gibi tablolar kucuk yaşlardan itibaren sağlıklı bir bağlanmaya evrimsel acıdan da ne kadar ihtiyacımız olduğunu gosteren hazin vakalardır. Ancak cok erken donemde mudahale edildiğinde olumlu sonuclar alınabilir.
ANNENİN DEPRESYONUNUN FATURASINI COCUK ODUYOR!
Anne depresyondaysa, annenin bebekle olan ilişkisi de sorunlu oluyor ve annenin depresyonu cocuğa gecebiliyor. Ustelik, 0-2 yaş cok kritik bir donem, cunku harddiske butun programlar yukleniyor ve bunların coğu da yeniden yukleyebileceğiniz ya da cıkartabileceğiniz bilgiler değil. O acıdan da ilk iki yıl cok onemli, cunku beyin gelişimi bu sırada tamamlanıyor.
Sonuc itibariyle, hamileliğin kendisi, doğumun kendisi, bebek bakımı bunlar yeterince zor işler. Yine de annelik desteklendiği surece, aslında hem anne hem de bebek icin keyifli ve doyurucu bir surec yaşanabilir. Yeter ki, dengeler sağlıklı kurulabilsin.
ZOR BEBEK MESELESİ…
Ote yandan, anne depresyondaysa, cocuk iyice huysuzlanır. İşler iyice sarpa sarar ve boylece bir kısır dongu oluşur. Ustelik, her annenin kendi bebekliğinden getirdiği bir bağlanma yani diğer insanlarla ilişki kurma şekli vardır. Ve kendi bebekliğimizde, annemizle olan ilişkimizden oğrendiğimiz ilişki kurma şeklimiz, hayat boyu aynı şekilde devam eder. Bunun da oranı ucte iki oranında guvenli bağlanma, ucte biri de guvensiz bağlanma dediğimiz şekilde gercekleşir. Ve annesiyle guvensiz bağlanma yaşayan bebekler; endişeli, oyle mi boyle mi şeklinde ikircikli ve cekingen ozellikler gosteren bebekleri oluşturur. Bu ozellikler ve ilişki kurma şekli bebeklik doneminde boylece kazanıldıktan sonra da hayat boyu devam eder. Anneyle bebekken guven ilişkisi kuramamış, ucte biri oluşturan bu bebeklerin buyuduklerinde anne olduklarını duşunelim: Bu durum bebeğe de aynı şekilde yansır ve bebek depresyonu dediğimiz ve butun dunyada giderek daha da ilgi goren bir konu gundeme gelir. Zaten nasıl bir bebeklik gecirdiğimiz hayatımızın her aşaması icin cok belirleyicidir.
anneoluncaanladım sitesinden alıntıdır
Cocuk Hastalıkları bebeklerde depresyona girer
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Cocuk Hastalıkları bebeklerde depresyona girer