●Cocuklarla zaman gecirmenin etkisi araştırmalarda da kanıtlanmış, anne ve bebeği arasında doğumu izleyen ilk gunler, haftalar, aylar arasındaki sağlıklı temasın, cocuğun ilerdeki kişilik ve davranış bozukluklarını onemli bir miktarda indirgediği bilinmektedir. Temas bebek ağlamasında azalmaya, cocuğun buyume hızında artmaya ve annenin guveninin guclenmesine neden olmaktadır. Annenin calışması gerektiği durumlarda, cocuğuna bakan kişinin aynı yaklaşım ve iletişimde olmasına ozen gostermelidir.

●Annenin vereceği ozel zamanlar akşam yorgun olunan, can sıkıcı işlerin beklediği zamanlar olamaz. Yaşamı gidişine bırakmadan, cocuğu buyumeye terk etmeden, ya da tum hayatını cocuğuna vermek de olmamalıdır. Ozel aile zamanları yaratmak, yakın arkadaş veya akrabaların ziyaret edilmesi, rahat ve bilgilendirici zaman icin muze, hayvanat bahcesi gezmek, tum aile fertlerinin katıldığı, yiyeceklerin hep beraber hazırlandığı, gidilecek yerin beraber belirlendiği, yemek oncesi ve sonrası aktivitelerinin hep beraber ayarlandığı bir piknik duzenlenebilir. Yakın cevre tarihi yerler gezilebilir, parka gidilebilir, beraber spor yapılabilir. Cocuğun ozel ve onemli olaylarında yanında olmak, veli toplantılarına, gosterilerine katılmak, karne gunlerinde yanında olmak onun değer bulmasını ve sevildiğini hissetmesini sağlar.

●Cocuklar buyudukten ve okula gitmeye başladıktan sonra altı yedi saatlik zaman diliminden sonra eve geldiklerinde erişkinin koruması altında rahatlamak, gunlerini karşılıklı diyaloglarla paylaşmak, neşe ve hayal kırıklıklarını aktarmak isterler. Evde bulunmasanız da bu destek telefonla verilebilmelidir. Zaman ayrılmayan cocuklar kabul gormeme, coğunlukla derine yerleşen kızgınlık ile değersizlik hisleri icinde olurlar.

●Anne-babalar, cocuklarına karşı sevgi sozcukleri kullanmakta her zaman comert davranmazlar. Hayat karmaşası icinde, bu guzel sozcukleri unutuvermektedirler. Bazen “cocukların şımaracağı inancı, bazen bizim kendilerini sevdiğimizi zaten biliyorlar duşuncesindedirler. ”Cocuklarınızı sevin” kavramından anlaşılacak olan cocuklara onları sevdiğimizi hissettirmektir. Yoksa hangi anne-baba cocuğunu sevmez ki? Her anne-baba cocuğunu sevmektedir. Ancak her cocuk anne-babası tarafından sevildiğini hissetmemektedir. Bu iki farklı sonucun ortaya cıkmasına sebep olan şey iletişimdir. Sevgisini ifade eden, cocuğun sevildiğini hissedeceği faaliyetlerde bulunan, takdir ve onay goren anne-babanın cocukları sevildiğini hissetmektedirler. Sevgi sozcuklerini kullanmayı ihmal eden ya da cocuğuyla beraber zaman gecirmeyen, onlara vakit ayırmayan anne- babaların cocukları ise sevildiklerini hissedememektedirler.

●Sevgi onemli bir değerdir. Bu değere sahip olan insanlar, değerli işler yapmak icin istekli olmakta ve değerli işler yapabilme cesaretine sahip olmaktadırlar. Sevgiden mahrum olan bireyler, hayatlarını sevgi arayışı icinde surdurmektedirler. Bir anne-babanın cocuğuna vereceği en değerli şey, sevgidir. Anne-babanın cocuğuna karşı en temel gorevi; sevgiyi hissettirmek ve sevmeyi oğretmektir.:1hug: