a.s.Merhaba arkadaşlar beğendiğim bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim
HUYSUZ MU? MUTSUZ MU?
Yetişkinlerin dunyasında cocukluk donemleri, kaygısız, dertsiz gecirilen, sorumlulukların olmadığı, ozgur yaşanılan bir donemi cağrıştırır. Ancak yetişkinler, cocuk sahibi olduktan sonra fark ederler ki cocuklar da erken donemlerden itibaren hayal kırıklıkları yaşarlar, korkuları olur, mutsuz hissedebilir ve kaygılanabilirler.
Cocukların duygularında ve davranışlarında meydana gelen bu değişiklikleri takip edip, onları anlamlandırmak ve doğru tepkiyi vermek anne-babaları zaman zaman zorlayabilir.
Cocukların sergiledikleri hırcınlık, mutsuzluk gibi davranışların temelinde ne olduğunu bilmek onlara yaklaşmada atılacak ilk ve en onemli adımdır.
2 Yaş donemi catışmaları
Doğduğu andan itibaren anneye veya ilgilenen bakıcıya bağımlılık sergileyen bebek, konuşma ve hareket etme, yurume becerilerini kazanmasıyla kendi başına bir birey olma heyecanı icine girer. Yemeğini kendi başına yemek, yolda koşuşturmak, istediği oyuncağın o an alınması icin ısrarcı tutumlara başvurur. İstediği olmayınca da ağlamaya, tutturmaya başlar. Ebeveynler bu tablonun daha uzamaması ve cevrenin huzurunun daha fazla etkilenmemesi icin cocuğun o anki ihtiyacını hemen karşılama yoluna gidebilir. Bu tabloda anlatılan “huysuzluk” ve “hırcınlık” hali, her cocuğun gelişimsel donemi icinde yaşadığı bir “var olma” cabasıdır.
Cocuk kendi becerilerini bir yandan arttırmaya ve bağımsızlığını kazanmaya calışırken bir yandan da cevresini kontrolu altına almaya uğraşmaktadır. Ebeveynleri bezdiren ve caresiz bırakan bu tablodan sağlıklı baş etme yollarıyla sıyrılmak; cocuğun bu savaşına bir yanıyla saygı gostermek ancak ote yandan cocuğun sınırlarını belirlemekle olur. Markete gittiğinizde her defasında bir şeyler almak icin tutturan ve kendini yerden yere atan cocuğunuz icin ilk adım; markete gitmeden once onu ve kendinizi beklenen goruntuye hazırlamaktır.
Daha once yaşanmış tecrubeleri goz onune alarak alacağı abur-cuburu 2–3 taneyle sınırlandırıp secim hakkını ona bırakmak; hem kuralları sizin koyduğunuz mesajını verir, hem de onun secimlerine saygı duyduğunuzu gosterir. Bu tur anlaşmalara rağmen aynı olayı tekrar yaşamanız ise belli bir yaptırımı beraberinde getirir. Bu da yine
onceden belirlediğiniz şekilde olmalıdır. İstenen davranışı vurgulamak ve buna odul koymanın yanında istenmeyen davranışın sebep olacağı mahrumiyetten haberdar etmek onu neyi sececeğiyle baş başa bırakmaktır.
Bu doneme ait “huysuzluk”, “hırcınlık” ve “memnuniyetsizlik” le baş etmenin yolları; onun kafasının karışık olduğu bu donemde yardımcı olmak, onu gercekten “duymak”, ara-sıra zorlayıcı gozuken isteklerine uyum sağlamak, arka arkaya yapmaması gerekenleri sıralamak yerine, olumlu olanları gorup odullendirmek ve onun ofke krizlerinde olabildiğince sakin kalmaktır.
Ust uste yapılan olumsuz yorumlar ve eleştiriler bir sure sonra duyulmamaya başlanır ve cocuğun benlik algısına ciddi zararlar verebilir. Bu noktada onun nasıl “değiştiğine” değil de nasıl “geliştiğine” bakmak ebeveynleri de rahatlatacaktır.