BEBEKLERDE 3.AY GELİŞİMİ
Bugunlerde bebeğiniz belirgin ihtiyaclarını ve onceliklerini belli etmeye başlar. Cevresi ve kalıtımsal ozellikleri kişiliğini oluşturur. Daha da onemlisi, artık sadece fiziksel ihtiyaclarının etkisiyle hareket etmez, etrafında olup bitenden de keyif almaya başlar.
Orneğin bir sese doğru daha emin olarak doner ve hareket etmekte olan bir insanı gozleriyle takip edebilir. (Bebeğin yuzunun coğunlukla bir yone donuk olmasını sağlayan eskrim pozisyonu nihayet kaybolmuştur.) Yuzleri incelemek cok hoşuna gider; sac ve yuz arasındaki renk kontrastı ilgisini ceker.
Duyusal uyarılar bebeğiniz icin artık cok daha onemlidir, cunku etrafındaki dunyayı duyuları sayesinde oğrenecek ve tanıyacaktır. Artık uyanık olduğu anlarda kucağa alınıp sallanmaktan eskisi kadar hoşlanmaz. Onunla konuşmanızı, oynamanızı ve ona yeni şeyler gostermenizi ister. Uzun sure yalnız kalmak asla hoşuna gitmeyecek ve bunu da hemen belli edecektir.
Bebeğiniz ona verdiğiniz hemen her şeyi elleriyle tutacak ve her seferinde daha once bilmediği yeni bir objeyi tercih edecektir. Artık nesnelerin sadece gorunuşu ile değil, dokusu ve tadı(!) ile de ilgilenmektedir. Kadife kumaşlar, tuylu oyuncaklar, yastıklar gibi değişik dokuları tanımak hoşuna gidecektir. Bu donemde bebek sıcak ve soğuğun değişik dereceleri olduğunu da keşfedecek, bazen bir objeyle oynarken o objenin şekil değiştireceğini oğrenecektir. Bıraktığında bazı nesneler yeni bir şekil alır; bazıları ise eski şekline doner. Bebek bunları oyunları sırasında tekrar tekrar deneyerek oğrenir.
Renk, bebeğinizin gorme yetisini geliştiren onemli bir unsurdur. Siyah-beyaz oyuncaklara karşı ilgisini artık kaybetmekte ve ana renklere karşı ilgisi artmaktadır. Pastel renkler ona henuz camur gibi kirli gorunmektedir. Ona parlak kırmızı, mavi ve yeşil gibi ana renklerden oluşan oyuncaklar; değişik şekil ve desenlerde kumaşlar gosterip tepkilerini izleyebilirsiniz.
Ucuncu aya girdiğinde bebeğiniz kafasını daha iyi tutabilecek ve biraz yardımla yarı oturur bir duruma gecebilecektir. Karnının uzerine yattığında kafasını biraz kaldırabilir. Ayağa kaldırdığınızda bacakları kıvrılır, ancak kafasını kısa bir sure icin de olsa dik tutabilir; ayrıca ayaklarını zıplayacakmış gibi dışarı doğru itebilir.
Bebek kollarını yanlardan havaya kaldırabilir ve her iki elini de havada vucudunun ortasında birleştirir. Bircok ebeveyn, bebeğinin kirli nesneleri ağzına sokmasından korkar ve gereksiz yere endişeye kapılır. Sabun, deterjan gibi temizlik maddeleri, yutup boğulmasına neden olacak ufak şeyler ve bazı zehirli bitkiler dışında endişelenmenize gerek yoktur. Unutmayın ki ona tamamen steril bir dunya yaratamazsınız.
Bebeğiniz iyice hareketlenmeden evi bebeğe gore yeniden duzenlemeniz doğru bir karar olacaktır. Bebek bakımı ile ilgili her durumda olduğu gibi, evi duzenleme konusunda da iki farklı goruş vardır. Birinci goruş “evi yeniden duzenlemeye, hi bir şeyi kaldırmaya gerek yoktur” der. Boylece bebeğin neyin ellenilebilir ve neyin ellenemez olduğunu daha cabuk kavrayacağına inanılır. Diğer goruş ise, bebeği daha hayatının başında “hayır” kelimesini duymaya alıştırmamak icin evde yeni bir duzenleme yapmak gerektiğini savunur.
Ancak belki de en iyi yol ikisinin ortasını bulmaktır. İyice boşaltılmış ortamlarda yaşamak hem sizin icin hem de bebek icin epey sıkıcı olacaktır. Ancak gecici bir sure icin en azından değerli eşyalarınızı ortadan kaldırabilirsiniz. Guvenli, kırılmayacak ya da yerine rahatlıkla yenisi alınabilecek eşyaların ortada kalmasında sakınca yoktur.
3. ayın sonuna geldiğinizde, bebeğiniz, ara ara uyansa bile geceleri 10 saat kadar uyuyabilmelidir. Uyandığında ağlayabilir veya sadece emziğiyle oyalanabilir. Bu yarı-uyanık donemi uyku saati boyunca yaşayacaktır. Yetişkinler de uykularında aynı donemi yaşarlar ancak onlar tamamen uyanmamaya programlıdır, yatakta bir iki kez donup yeniden uykuya dalabilirler. Bebeğiniz de, uyanır uyanmaz yanına koşmadığınız surece, aynı duzeni kendi kendine bulacaktır. Uyandığı anda yanına gitmeniz onu yanında annesi olmadan tekrar uyuyamayacağına inandırır.
Bu yaştaki bebeklerin uyuyana kadar ağlaması cok sık gorulen bir durumdur. Ağlamanın, onu bir şekilde rahatlattığı gozlenmiştir. Ancak bebeğiniz, yatağına yattığı anda ağlamaya başlıyorsa, gun boyunca yeteri kadar uyanık kalmadığı sonucunu cıkarabilirsiniz. Bu nedenle, eğer uykusu yoksa ya da uyumuyorsa bebeği yatağında tutmayın. Bebek uyku ile yatağı bir tutmalıdır. Diğer yandan, ozellikle uykudan once uyarılmışsa, uyumakta gucluk cekebilir. Boyle zamanlarda bebeği sakinleştirmek icin biraz emzirmeyi veya mama vermeyi (boylelikle bebeğinizin karnı hemen acıkmayacaktır), bezini değiştirmeyi ve biraz sallamayı deneyin.
Bebeğinizin sabah uyanma saati en son beslendiği saat ile doğru orantılı olabilir, ancak bu şart da değildir; bazı bebekler ne zaman beslenirse beslensinler, kurulmuş saat gibi sabah 6.00’da, hatta daha erken uyanabilirler. Bebeğin gunluk uykusunu bir duzene sokmaya calışmak bazen boş bir caba olabilir. Bazen oyun zamanını kısa tutup oğleden sonra erken bir saatte yatmasını isteyebilirsiniz ama o bunu reddeder. Başka bir gun ise onu gormeye gelen misafirlerinizle oynasın, maskaralık yapsın istersiniz ancak o uyumayı tercih eder.
Uc aylık bebek konuşma amaclı sesler de cıkarmaya başlar. Muzik veya konuşma sesleri, bebek sinirli iken onu sadece rahatlatmakla kalmayacak, kucuğunuzun birtakım sesler cıkararak bu seslere tepki vermesini de sağlayacaktır. Eğer boyle sesler cıkarıyorsa, keyfi yerinde demektir. Ayrıca bu donemde yeni bir numara daha dener: tukurukle balon yapmak!
Bebeğiniz, ona sorulan sorulara ahenkli sesler cıkararak cevap verir ve karşısındakinden de aynı şeyi bekler. Ay sonunda aranızda, 15-20 dakikalık bir “ohh’lar ve ahh’lar” diyaloğu gecebilir. Ara sıra bebekle beraber derin bir nefes alıp aynı sesi cıkarabilirsiniz.
Bebek uyanıkken zamanının coğunu ellerine bakarak ve onlarla oynayarak gecirir. Şimdiye kadar bebeğiniz ellerini yumruk şeklinde tutuyordu. Ucuncu ayda ellerini daha serbest hareket ettirecek ve sonunda tamamen acık bırakacaktır. Boylece yeni oyuncaklar ortaya cıkacaktır: tam on minik parmak. Ucuncu ay onlara bakmak ve parmakların hareketlerini gozlemlemekle gecer. Ellerini her gorduğunde şaşıracak ve yeniden bulduğuna sevinecektir.
Uc aylık bebeğinizi yıkarken veya ustunu değiştirirken ona vucudunu anlatın, uzuvlarını tanıtın. Boylece konuşmaya başlamadan cok once, sorulduğunda ayaklarını veya kulaklarını gosterebilir. Kısa ninniler veya yumuşak tonda anlatılan masallar ve şarkılı oyunlardan cok hoşlanır ve bunu cıkardığı seslerle belli eder. Elinizi cırpmanız, kafanızı sallamanız ya da dil cıkarmanız onu cok etkileyecektir.
BU AYIN EN ONEMLİ AŞAMASI: BEBEĞİNİZ KARIN USTU YATARKEN KOLLARIYLA İTEREK GOĞSUNU HAVAYA KALDIRABİLİR.
devamı aşağıda