Cocuk uzerinde 3 onemli yanlışımız var
Buyukler olarak cocuklarımıza karşı nedense cok sabırsız ve suclayıcıyız. Farkında değiliz belki ama onlar bizden farklı bir boyutta yaşıyor. Lutfen onlara karşı suclayıcı ve alaycı ifadeler kullanmaktan kacınalım.
Cocuk eğitiminde sosyal etki cok onemlidir. Guzel bir şey yaptığında onu opmeniz, tebrik etmeniz, iltifat etmeniz onu teşvik edebileceği gibi; kotu bir şey yaptığında da biraz tavır koyarak veya soğuk davranarak belli bir yaptırım gucu oluşturabilirsiniz. Aileler, sosyal etkiyi hatalı kullandıklarında ise ciddi olumsuzluklar ortaya cıkabiliyor.
1-SUCLAYICI TAVIRLAR
Cocuk buyurken doğru ve guzel olan davranışları yaptığı gibi, zaman zaman yanlış ve hatalı davranışlarda da bulunabilir. Cocuk yanlış yapar da biz ona sabırla doğrusunu anlatırsak ona cok şey kazandırabilir, yanlış zamanlarını doğruları oğrenebilmek icin birer fırsat olarak kullanabiliriz. Boylelikle cocuk, hem doğrusunu oğrenir ve hem de hayata karşı daha guclu hale gelir. Bizde ise maalesef cocuk hata yaptığında hemen yuzune vuruluyor ve suclayıcı aşağılayıcı tavırlar icerisine giriliyor. Hatta bazı anne-babalar daha etkili olsun diye bunu ozellikle başkalarının yanında yapıyor. Tabii o zaman yıkım da o oranda buyuk oluyor. Cocuk hicbir zaman aşağılanıp kucuk duşurulmemeli, hele hele bu başkalarının yanında asla yapılmamalı. Bunun yerine sıcak bir diyalog ile “Bak oğlum/kızım yaptığın bu davranış beni cok uzdu” şeklinde “ben” dili ile yapacağımız, onu anlamaya yonelik konuşma ile başlanmalı ve onun neden boyle bir şey yaptığı anlaşılmalıdır. Belki haklı bir gerekcesi vardır? Belki yaptığının yanlış bir şey olduğunu bilmiyordur bile.
2) HAKARETLER
Cocukların, uzerlerine yazı yazılmamış beyaz kÂğıtlara benzetildiğini hepimiz biliriz. KÂğıt boştur ve uzerine ne yazsan kalır. Atalarımız “Bir akıllı adama kırk kişi deli derse adam deli olur.” demişler. Sokakta yururken aklı başında gorunumlu ve kimi doktor, kimi muhendis, kimi oğretmen olduğunu bildiğiniz kırk kişi art arda “Deli misin kardeşim ne bu hal?” dese once kendinizi kamera şakasında zanneder; ancak ortaya kamera falan da cıkmayınca şoyle durup bir duşunursunuz. Deli olduğunuza kanaat getirmeseniz bile en azından “Acaba deli gibi mi davranıyorum, bu adamlar bana neden boyle dediler?” diye deli olup olmadığınız konusunda şupheye duşebilirsiniz.
İşte siz dahi boyle bir şupheye duşerken, bembeyaz kÂğıt misali o masum yavruya hakaretler edilmesi onun kişiliğinde ne gibi izler bırakır acaba diye hic duşunduk mu? Surekli aptal, beceriksiz, geri zekÂlı ve belki de bundan daha ağır hakaretler duyan ve bunlarla yetişen cocuk ileride nasıl kendine guvenen, atik, girişimci ve hepsinden onemlisi ruhen sağlıklı bir insan olacak?
3) ALAY ETME
Bircok anne-baba cocuklarında gordukleri hatalı davranışı onunla alay ederek giderebileceklerini sanarak, yanılırlar. Tırnaklarını yiyen veya altını ıslatan cocukla alay edilerek manevi baskı oluşturulur ve bu sayede cocuğun bundan vazgececeği sanılır. Halbuki bu tur davranış bozukluklarında sorun, bizlerin alayları ile daha da pekişerek derinleşir. Bu tur davranış kusurlarıyla dalga gecmek yerine sorunu cozebilmek icin doğru adımları atmak gerekir. Orneğin tırnak yiyen cocukların % 90’ı bunu ilgi cekmek icin yaparlar ve anne-baba bu durumla ilgilendikce pekişerek devam eder. Bircok tırnak yiyen cocuğun tedavisinde ebeveynlere ‘gormezden gelin’ tavsiyesinde bulunularak sorun giderilebilir. Bazı cocuklar da belli stres faktorleri nedeniyle tırnak yerler ki o zaman da stresi ortaya cıkaran faktorlerin uzerine gidilmesi gerekir. Yani cozum kesinlikle alay etmeyle sağlanamaz.
anne ve baba olarak yaptığımız hatalar!!!
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- anne ve baba olarak yaptığımız hatalar!!!