Cocuk icin yeni olan ve bilinmeyen her şey korku kaynağıdır. Dolayısıyla cocukların korkularının olması normaldir. Bircok anne baba da, cocukların korkuları olduğunu bildikleri halde, bu korkular hakkında yeterli bilgilere sahip değildir.


Korku normal bir gelişimin parcasıdır. Kişinin kendini tehlikelerden sakınmasını sağlar. Bebeklikten ergenlğe kadar sıkca korku yaşayan cocukların, korkusuz olmalarını beklemek yanlıştır.

Yetişkinler icin normal olan sesler ve goruntuler, bazen cocuklar icin kokutucu ve urkutucu olabilir. Cocukların en cok korktukları şeyler genelde; karanlık ortamlar, gece gurultuleri, bağrışma ve kavgalar, tanımadıkları kişiler, televizyonda izledikleri sahneler, uzun suren sessizlikler, hayvanlar, cok yuksek yerler, hayali yaratıklar ve tabiki doktorlardır.

Cocuklar 2 ile 6 yaş arasında, daha cok korku yaşamaktadırlar. Hayalgucleri bu donemde yoğundur ve surekli akıllarını meşgul eden bazı sorular onların korkularını tetikler. Bir sure korkmadığı şeylerden birden bire korkmaya başlayabilir. Korku kotu bir tepki değildir ama korkunun yarattığı ortam ailenin ve cocuğun huzurunu kacırabilir.

Korku nedenleri:

Bilgi ve deneyim azlığı.
Başka cocukların başından gecen kotu olaylar.
Gorduğu şeylerden etkilenme.
Olaylar karşısında kendince fikir yurutme.
Etraftaki herşeyin kendinden buyuk olması.
Aile fertlerindeki gerginlik, tartışmalar ve anlaşmazlıklar.
Oğrenme ve deneme duygusu sonucunda karşılaştıkları olaylar.
Ceza almak ya da dayak yemek.
Dinlediği olaylardan etkilenme.
Dunyanın tehlikeli olduğunu duşunme.
Ailede yaşanan korkulardan etkilenme.
Hayalgucunun geniş olması.
Kotu ruyalar ya da kabuslar gorme.

Cocuklarda hatırlama kapasitesi bir yaşından sonra artar. Kucuk bebekler genellikle uzucu, korkutucu deneyimleri cabuk unutur ama bir yaşından sonra masal kahramanlarının başına gelenler bile korku nedeni olabilir. Cocuğun cok akıllı olması ve aklından bir cok duşunce, fikir, goruntu ve bilgi gecmesiyle oluşan kombinasyonların yoğunluğu, kendilerinin tehlikeli bir ortamda yaşadığı hissine kapılmalarına neden olur.

Cocuk korkusunu ağlayarak, bağırarak, annesine babasına sarılarak, eşyaların arkasına saklanarak ya da sozel olarak acıkca soyleyebilir. Genellikle;
huysuzluk, uykusuzluk, inatcılık, ice kapanma, iştahsızlık, tırnak yeme gibi davranışların altında korku da yatabilmektedir. Korku anında; yuzu sararır, karnı ağrır, nabız ve kalp atışı hızlanır, konuşurken kekeler, midesi ağrır ve kusar.

Cocukların korkuları ile başedebilmeyi oğrenmesi gerekir. Korkular coğalırsa ve onlardan kurtulamaz ise, buyumede ve gelişmede geriliğin yanı sıra psikolojik olarak da problemler yaşanabilir. Ayrıca korku cocukları mutsuz etmekte ve başarısız kılabilmektedir. Bu nedenle korkularını yenmede yardımcı olmak, ebeveynlere duşen gorevlerdendir.

Cocuk kendi korkularını anlamaya ve cozmeye calışırken; onları zorlamak, kızmak, bağırmak ya da korkularının ustune daha fazla gitmek, işleri daha da cıkmaza sokacaktır. Oysa korku anında, sakin ve anlayışlı olmak, yumuşak ses tonu ile durumu acıklamak, sarılmak ya da sevmek onların korkularını yenip sakinleşmelerini daha cabuk sağlayacaktır. Cocuk korkuyorsa, kendisini yalnız hissetmesine izin vermemek gereklidir.

Cocuğun kendisine guven duygusunu arttırmak, korkuları yenmede en onemli noktadır. Bu nedenle cocuğun yaptığı her ilerlemeyi, başarıyı taktir etmek, odullendirmek; hata yaptığında şiddetli cezalardan kacınmak gereklidir. Korkan bebeğin ustune varmamak, ona korkusunu hatırlatmamak gerekir. Hatırlatmak korkusunu guclendirebilir.

Cocukların etrafındaki korku kaynaklarını temizlemek, korku ile savaşmak icin doğru yontemlerindendir. Korku filmlerini, urkutucu haber programlarını, yaratıklı cizgi filmleri, cirkin karakterli masalları cocuklardan uzak tutmak gerekir. Herhangi bir dekorasyondan veya oyuncaktan korkuyorsa onları ortadan kaldırmak onemlidir. Korku veren bir duruma karşı cocuğu yavaş yavaş, alıştıra alıştıra yaklaştırmak olayı cozumlemede yardımcı olur. Cocuğa verilecek cezaların da, “kapalı, karanlık odaya kilitlemek” gibi korkuyu aşırı tetikler bicimde olmaması gereklidir.

Cocukluk doneminde gorulen korkuların coğu gecicidir. Cocuk korkularına karşı sabırlı olmalı ve onları anlamaya calışmalıdır. Cocuk korkularından dolayı kucumsenmemeli ve alay edilmemelidir.