ıLK GEBELıĞıM

Gecen sene 18 Ağustos'ta (eşimin doğum gunu) hamile olduğumu oğrendiğimizde sevincten havalara ucmuştuk. Cunku sadece 2 defa korunmamıştık ve acıkcası bunu cok da beklemiyorduk =) Oğrendiğimde 4 haftalıktım. Bunu takip eden 3 hafta boyunca hayatımın en guzel heyecanını yaşamıştım. Fakat hevesimiz kursağımızda kalmıştı. Ne yazık ki, kucuk tosbağamızın kalbi dayanmamıştı. 7 haftalıkken ayrılmak zorunda kalmıştık.

2. GEBELıĞıM

Normalde cok da duygusal bir insan olmayan ben, salya sumuk bir insana donuşmuştum. En ufak olumsuzluklarda ağlıyordum, hayatımda o 3 haftanın yerine hic bir şeyi koyamıyordum. Doktorumuz bir zaman vermemişti, 2 regl zor bekledim. Onceki tecrubeme dayanarak bir hesap yaptım, reglim her zaman duzenli olmuştur. O ay korunmadık, muhtemel yumurtlama tarihimden sonra 7-8 gun beklemeliydim ama dayanamıyordum. Kafamdan atamıyordum. 8. gun muydu, cok net hatırlamıyorum, doktoruma gittim. Test talebimi belirttim. "2 saat sonra" dediler. O iki saat divane gibi dolaştım hastane cevresinde. Ellerim titreyerek actım, ß-hcg 33 idi, hemen koştum, doktoruma sarıldım. Eşime, anneme, kardeşime haber verdim sadece. Eşimle birlikte gene cok şaşırdık, 2 denemede de hamile kalmıştım. Binlerce defa şukrettik bebeğimiz bizi bekletmedi diye...

Kese - kalp atışı - ilk 10 hafta - ilk 14 hafta - ikili test - uclu test - ayrıntılı tarama - şeker yukleme - 30. hafta vs derken 4 Ağustos Salı gunu (Eceler'in doğduğu gun =) kontrole cağırdı doktorumuz. En başından beri doğum şeklini sezaryen olarak belirlemiştik. Doktorumuz "10 Ağustos" dedi. Aslında tarihi son randevuya bırakmasına gıcık olmuştum. Ben de tarihimi bilmek ve gun saymak istiyordum. Ama doktorumuz da inatla bir tarih vermiyordu. Aslında iyi yapıyormuş, cunku tarihimi bilmek cok heyecanlandırdı beni. O beş gunu sayamadım resmen. Hemmen hazırlıklara hız verdik. 9 Ağustos gecesi her şey tastamamdı. Sıpama kavuşmama saatler kalmıştı.

DOĞUM

Sabahı zor ettim. Zaten gaviscon ile yapışık bir yaşantım vardı. Ama bir şey yemem ya da icmem kesinlikle yasaktı. Buna gaviscon dahil ! Ama midem stresten ağzıma cıkıyordu. Saatim caldı, kalktık, annemlere gittik. Eşim ve ailem kahvaltılarını yaptılar. Doruk icerde zıp zıp zıplıyordu. O da benimle tanışacağı icin heyecanlıydı galiba kaydirigubbakcemile2 yola koyulduk, bana sanki kontrole falan gidiyormuşuz gibi geliyordu. Doğumhanenin kapısından iceri girdim. Oradaki gorevliye Fuat Bey'in hastası olduğumu, sezaryen icin geldiğimi soyledim. Hemen kanım alındı ve sıraya sokuldum. Ailem artık dışardaydı.

Hasta bakıcı geldi, sezaryende giyeceğim elbiseyi ve birkac malzemeyi elime tutuşturdu, 10 dk sonra da "gel seni giydireyim" dedi. Bende doğal lavman başladı =) Heyecandan dk başı WC ye gidiyor, bağırsaklarımı boşaltıyordum. Sonra doktorum rutin gereği elle muayene etmesi gerektiğini soyledi. Catala yattım. Şimdiye kadar defalarca catala yatmıştım ama canım hic bu kadar yanmamıştı. Meğer acılmam başlamış. 3 cm acılmışım ve nişanım gelmeye başlamış. Benim akıntı sandığım o yoğun sıvı nişanmış. Hic mi ağrın olmadı, dedi doktor. Olmamıştı !

Anestezist geldi. Spinalde karar kılındı. Ameliyathaneye alındım. Muzik vardı ve denildiği kadar soğuk bir yer değildi. =) Damar yolum acıldı. Bana yapmam gerekenler acıklandı. "Haydi" dendiğinde hızla yatacaktım. Bir - iki dk icinde de uyuşacaktım. Spinal icin iğne yapıldı (Hic abartıldığı gibi değil, sinek ısırığı kadar bile değil, sinek konması gibi bir şey hissettim. Damar yolu daha cok canımı yakmıştı.) Haydi, dendi. Hemen yattım. Anestezist uyuşmam olup olmadığını sordu. Yoktu! Uyuşmamıştım. Bir kac dk beklendi, hafif bir uyuşma vardı ama acıyı hala hissediyordum. Herkes şaşırmıştı. Senede yuzlerce spinal yapıldığını, 4-5 kişide uyuşma olmadığı soylendi, bir deneme daha onerdiler, kabul ettim. Bu sefer uyuştum. Anestezist cok şeker bir kadındı. Surekli bana yapılanları acıklıyordu. Bebeğimin kafasının gorunduğunu, bir kac dk ya ağlamasını duyacağımı soyledi. Sonra doktorum dedi ki, "şimdi karnına bastıracağız, korkma, bebeğin geliyor". Cok heyecanlıydı. :1rolleyes: Ama ikinci cumle şu oldu "allah allah, neden olmuyor?" Hic paniklemedim. Doktoruma cok guveniyordum. Ama diğer doktorun iyice artık uzerimde tepindiğini hatırlıyorum hayal meyal.

ıkinci sahne : bebeğim yıkanmış, giydirilmiş bir şekilde yanıma getirildi. (Yani cıktığını, ağladığını duymadım !! Sonradan sorduğumda karın kaslarımın cok sıkı olduğunu, bu nedenle genişleme olmadığını soyledi. Ve cok geniş bir kesiğim var. Sanırım benim hatırlamadığım o arada beni iyice sakinleştirip kesiği genişletiler.) Saclı, tuylu koca suratlı bişeydi Allahım, dedim. Maymunum diye sevdim gebeliğim boyunca, gercekten de maymun gibi bir şey doğurmuştum. Cekik gozlu bir maymun =) "Oğlum, cok cirkinsin" dedim yuksek sesle =) Sonra da Doruk aileme gostermeye cıkarıldı. Ameliythaneden cıkarıldım, yoğun bakıma gidene kadar 5 dk civarı ailem eşlik etti. Doruk ve aile fertleri ile fotoğraflar cekildik. Yoğun bakıma gectiğimde hemşire "bebeğini vereyim mi, emzirmeyi deneyecek misin" diye sordu. Tabii ki, dedim. Titremem gecmemişti henuz. Doruk'u aldım yanıma, mememi ilk almaya calışmasını asla unutmam. Cok guzeldi. Butun gece bakıştık. Butun gece! Hemşire "bebeğini yatağına koyayım, sen de dinlen" diyordu ama hic istemiyodum ayrılmayı.

Sabahına geceliğim giydirildi, ozel odamıza gidecektik. Butun gece yatmak cok sıkıcıydı zaten ve cok da terlemiştim. Hasta bakıcı eşyalarımı topladı, beni sandalyeye oturttu, Doruk da kucağımda odamıza doğru yol alıyorduk. Odamızın kapısını gorduğumde goz yaşlarımı tutamadım. Susler, balonlar,... iceri girdik; annem, babam, kardeşim ve Onur ! Nasıl ağlıyordum anlatamam. Ailemize bir kişi daha eklenmişti. Ve Allahım, cok guzeldi =) O gece de hastanede kaldık. Annem kaldı yanımda. Gene butun geceyi Doruk'u izleyerek gecirdik.

Sanırım gunler - geceler boyu onu izlesem hic sıkılmam. Nasıl bir duygu, diye soranlara şunu diyorum; AŞK ! Korkutuk, bodoslama bir aşk! Boyle bir duygu yok. Allah kimsenin kucağını boş bırakmasın. Kimseyi bekletmesin. Muhteşem bir duygu gercekten. Emişme saatimiz geliyor kızlar, ben kacayım =)