MİNİKSİN DAHA!

Canım oğlum.
Dunyama hoş geldin.
O kucağıma verildiğin ilk anı omrumde ki hic bir ana değişmem. Benden o ilk sut alışın.O cicekleri kıskandıracak doyamadığım kokun.
Dunyaya gelişinin ilk gunlerinde eğilemezdim.Seni koklayıp sevemeyişim beni kahrederdi.Geceleri ağlayınca alamazdım seni yanıma. Babanı uyandırıp o verirdi kucağima.Karnın acıkınca sutunu alabileceğin tek varlık bendim. Bana muhtactın sadece.
Bebeklerin ilk tattığı şey anne sutudur.Ama sen bu kuralı bozdun.Ben goremedim ama baban demişti: İlk tattığın şey hac hurması olmuş bebeğim.
Baban yine dediğini yapmıştı oğlum.Hastaneden cıkarken uzerinde cimbomlu kıyafetin vardı.Bunu babandan başka kim yapabilirdi. Ne de guzel yakışmıştı oğluşuma sarı kırmızılar.
Gozlerin hep kapalıydı ilk gunlerinde. Gozlerini bir acsan da baksam doya doya diye başında beklerdim hep.Opmeye kıyamazdım seni.Daha cok miniktin,bir yerlerini incitsem dayanamazdım ağlamana.
İlk banyonu babannen yaptırmıştı.Minicik kıyafetlerini giydirip seni yanıma yatırdılar.Demek cup cup yapmıştı benim oğlum.Kim bilir ilk banyonda nasıl da rahatlamıştın.Biraz sonra maviş beşiğinde melekler gibi uyuyordun yavrum.
Babanın seni kendine benzetmeleri hoşuna giderdi. Herkese “Oğlum aynı benim kopyam değil mi” derdi.Birileri “Annesine benziyor” deyince morali bozulur,kaşları catılırdı.
Cok tatlıydın.Bu minik şey benim mi diyordum icimden.İsmin kurulacağı gun annannenin aldığı papyonlu takımın ne kadar da yakışmıştı sana.Daha 10 gunluktun ama, buyuk adamlar gibi damatlık giymiştin.Gobek ismin Muhammed olsun istedim.Huyun Peygamberimize (s.a.s.) benzer inşallah.
20 gunluktun. Topuğundan kan almak icin o minik ayaklarını delik deşik etmişlerdi.O nasıl ağlamaydı oğlum,beni mahvetmiştin.Cok şukur atlattık derken,bir hafta sonra hemşireler tekrar istediler seni .Cok korkmuştum.”Topuk kanında sorun cıkan bebekler ozurlu olurlar”demişlerdi.Bebeğim ozurlu muydu yoksa. Babannenle sarılıp ağlamıştık o gun.Cok şukur ki bir sorun cıkmadı.Eksik almışlar kanını.Ah yavrum nasıl kıyarım sana.O acıyı ikinci defa beraber yine cektik oğlum.
Kırkın cıkana kadar beni incitmedin oğlum.Geceleri yalnız karnın acıkınca uyanırdın.Seni ağlatan tek şey gaz sancısıydı.
Kırkın cıkmasına az kalmıştı .Babannenlerle beraber ileride seveceğini umduğum Akcaya gitdik.Deden ile Babannen yıllarını orda gecirmişlerdi.
İnşallah buyuduğunde oraları sende benim gibi cok seveceksin oğlum. Gideceğin ev denize yakın bir yerde.Dedenin elinden tutup,seni denize gotureceği gunleri bekliyorum.Bu arada,aman unutma oğlum! Dedenin sana bir bisiklet sozu var.Benden duymuş olma ama,ilerde bir ara hatırlatırsın.
Sağolsun deden bize hicbir zaman kıyamazdı . “Siz tek başınıza yorulmayın,sunnetini bizde yapalım” dedi.Demek benim oğlumda yakında erkek adam olacaktı.Ama gel gor ki sunnetinden bir gun once kolum kırıldı ve alcıya alındı.Yavrumun sunnetini,alcılı kolla izlemek kısmet oldu.O kolla sana doyasıya sarılamamak,oyle işkenceydi ki bana oğlum .Tek tesellim sana birşey olmayışıydı.
Gunler birbiri ardını kovalıyordu.Artık evimize donme zamanı gelmişti. Yıllık iznimiz bitmişti.Seni o kadar uzak yola cıkarmaya kıyamadığımız icin ucaktan 3 kişilik bilet aldık.Anlayacağın seni de adam yerine koyup,sanada bir bilet kesmişler.Ucakta sana “En kucuk yolcu”diyorlardı.E yani,daha kırklıyken ucağa bindin ya.Helal olsun sana.
Eve gelmiştik artık .Zorlu bir maraton bekliyordu babanı.Benim kolumun alcılı olması,onu cok yoruyordu.İşten yorgun argın gelir,yemeğimizi yapar,senin altını değiştirir,banyonu yaptırırdı.Ben sadece yatıyordum ve seni seyrediyordum oğlum.Baban “Bebek beni annesi sanıyor,sadece karnı acıkınca sana bakıyor”der di.Babana gercekten teşekkur ediyorum.Zor zamanlarımda beni yormadığı icin.
İznim bitmek uzereydi.Sana bakacak kimse yoktu .Babanla ben caresizce duşunurken,bir sabah babannen’in aklına karşı komşu gelmiş.Kadına “Torunuma bakacak tanıdığınız biri varmı?”diye sorduğunda:”Ben cocukları cok seviyorum,bana getirsin ben bakarım”demiş.O gun dunyalar benim olmuştu.Kadın anac birine benziyordu.Yuzu gulecti.Yedi cocuk buyutmuştu.O yuzden cok tecrubeli olmalıydı.Kadına o kadar kanım ısınmıştı ki. Buyuk Allahım demek yerini onceden hazırlamıştı.Ustelik dışarıya da cıkmayacaktı hic oğlum.Kışın soğuk hava gormeyecek,o minik elleri uşumeyecekti.Allahım sen ne buyuksun!Yavruma kim bakacak diye duşunurken;Allah karşıma yanımdaki komşuyu cıkardı.
Uc ay boyunca her an seninle beraberken artık seni bakıcına verme zamanı gelmişti oğlum.O gun cok zor olmuştu.Seni bir an bile kucağımdan bırakamazken şimdi ellere bırakıyordum. Seni bakıcına verdiğim an,Aman Allahım!O an icimden birşey kopmuştu sanki.Ayrılırken “Ne olur oğluma iyi bak “der gibi bakmıştım kadına.Belki hisseder diye.Sanki ,sanki elimden tum varlığımı almışlardı.Buyuk bir boşluğa atılmış gibiydim.O gun,ozlemin beni ağlatmıştı.Arasıra kokun geliyordu burnuma.Hic bitmesin istiyordum bu koku.Minik yuzun gozumun onunden hic gitmiyordu. Bugun ilk defa anne sutune değil ,mamanın tadına bakacaktın.Sevecek miydin mamanı,yoksa anne sutu başka mıydı diyecektin.O gun gozlerim hic durmuyordu.Bir pınar gibi akıyordu.
İlk defa akşamın yaklaşması bu kadar mutluluk vermişti bana.Seni kucaklamaya az kalmıştı oğlum.Evet,artık eve yaklaşıyordum,mutluluktan ucuyordum.Kuş gibiydim sanki.Merdivenleri cıkarken,heyecandan ayağım kayıp duşmuştum.Az sonra seni gorecektim oğlum.Kapıyı caldım ve benim meleğim,sen karşımdaydın.Keyfin yoktu sanki.”Niye beni bıraktın”der gibi bakıyordun bana.Aldım kucağıma seni.Sarıldım,sarıldım,sarıldım.Allahım dunyada bundan daha buyuk mutluluk olabilir miydi?.
Yavaş yavaş buyuyuyordun.Bakıcın iyi bakıyordu sana. Benden daha iyi bakıyordu desem yalan olmazdı belki. Nede olsa 7 cocuk anası. Havalar soğuk olduğu gunler“Aman yavrum kalın giydir,hasta olmasın”derdi.Ki bu sozu cok hoşuma giderdi.Gun gectikce,bakıcına alışmaya başlamıştın.Sabahları,ona giderken tebessum ediyordun.Akşamları beni gorunce sevinip uzerime atlıyordun.İkimizide ozluyor,ikimizden de vazgecemiyordun.Bakıcın da sana cok alışmıştı.Bir keresin de okula gitmemiştim.Birden kapı calındı.Karşımda ki bakıcındı.”Yavrum meraklandım,bebeği getirmedin,hasta mı yoksa”diye telaşlanmış kadın.Yavrumu bu kadar duşunmesi oyle mutlu etmişti ki beni.Artık bu teyzeyi annem gibi sevmeye başlamıştım.Belki de sana cok iyi bakması ve sana bu kadar duşkun olması onu bu kadar cok sevmeme neden olmuştu.Bu kadın insan olarakta cok iyiydi.Bazı zamanlar kapıyı calar,yaptığı yemeklerden ikram ederdi .Eve gec gelip yorulduğumuzun farkındaydı.
Benimde icimden birşeyler yapmak gelirdi ona.Tum ozel gunlerde ona ve bir yaşındaki torunununa hediyeler alırdım.
Bir keresinde ben işteyken ateşler icinde kavrulmuşsun oğlum.Bakıcın cok korkmuş ve ateşini duşurmek icin torunun fitilinden vermiş, akşam geldiğimde kadın”Yavrum bebek bugun cok ateşlendi.O kadar korktum ki elimden hic indirmedim icim acıdı”dedi.Allahım ne kadar fedakar bir bakıcı cıkarmışsın karşıma.
Ama bi durum vardı ki cok zoruma giderdi.Kadın geliniyle kalıyordu.Torunu hep annesinin kucağındaydı. Benim yavrum ise ellerin yanındaydı,garipti.Ama icimi rahatlatan bir şey vardı ki bakıcın sana bir anne hassasiyetiyle bakıyordu.Gozum arkada kalmıyordu.
Yabancılar kız diye bilirdi seni.Erkektin,ama uzun lule lule sacların vardı.Seni o kadar sevimli yapıyordu ki.Saclarını kesmeye bir turlu kıyamıyorduk.Doktor bile “Şimdi ben size bebeğinizin sacını kesin desem,biliyorum kesmiyeceksiniz” deyip gulmuştu bize.
Artık buyudun oğlum altı aylık oldun.Emeklemeye başladın.Tıpkı askerlerin siperde,tek kol uzerinde surunuşu gibi surunuyorsun.Ama baş edemiyoruz ki seninle.Hic durmuyorsun.Babanla peşinden koşturuyoruz her gun.Gecen gun surunerek yerdeki caydanlığı devirmiş.Sonra da cayın tortularını yemeye calışırken her tarafına surmuştun.Bir an yanından ayrılacak olsam hep bir şeyleri deviriyor dokuyorsun.Cok yaramaz oldun.En cok da koltukların altlarına giriyor ortada gorunmeyince,seni hep oralarda buluyorum.Allahım seni korusun yavrum.
Oyuncaklarınla da oynamaya başladın artık. Onları teker teker kemiriyorsun .Evdeki her şeyi , lezzet testinden gecirdin zaten.
Aynada kendini gorunce nasıl da sevimli guluyorsun oyle.
En mutlu anlarından biri altının acıldığı zaman.Değmesinler o zaman keyfine.Banyo yapmaya zaten doğduğun ilk gunden beri bayılıyorsun.
Uykun gelince ninnini kendin soyluyorsun.Ne zaman”Eeee e eee e “demeye başlasan bilirim ki uykun gelmiştir.
Babana cok duşkunsun.Onu gorduğu an,bilirim dunyalar senin olur yuzunde bir mutluluk belirir.Ben ise ancak, komiklikler yaparak gulduruyorum seni.Beşikten başka yerde uyumayı kabul etmiyorsun.. Ama babanın goğsunde yatarken nasılda mutlusun .Baban sabahları işe giderken arkasından ağlamayı oğrenmişsin birde.
Akşamları eve geldiğimizde sacımızı cekiyor,yuzumuzu emiyorsun.Belli ki bizi ozluyorsun.Sen daha miniksin ancak boyle sevebiliyorsun bizi.
Artık buyudun ya beyefendi mama ,pirinc unu yediremiyoruz sana.Bebek gıdaları acmıyor seni.Mamayı hissettiğin an ağzını sıkıca kapatıyorsun.Kebap olsa yok demezsin.İlla ki bizim yediğimiz yemeklerden yiyeceksin..Oğlum hatırlatayım,daha 6 aylık bebeksin sen ,buyuk adam değilsin.Bebeksen bebekliğini bil.sen şu an daha mama yiyeceksin kebap değil.
Ah! Bebeğim gunden gune farklı şeyleri oğrendiğini gormek heyecanlandırıyor beni...İlk dişini,ilk yuruyuşunu,ilk “Anne” deyişini sabırsızlıkla bekliyorum.
İyi ki doğdun oğlum.İyi ki dunyama geldin.Yıllardır seni bekliyor muşum da farkında değilmişim..Yaşamanın bu kadar guzel olduğunu,sen doğunca anladım. Sen beni nasıl mutlu ettiysen Allah ta seni mutlu etsin yavrum.
Bana dunyanın en guzel duygusunu yaşattığın icin teşekkur ederim oğlum.
Onunde uzun bir gelecek var.Şu acımasız hayat,seni inşallah cok uzmez..Ne zaman dara duşersen, unutma bir yerlerde,hep sana koşacak bir annen var..

23.12.2008/Perşembe
Annen