*

Anne babanın, gencin eğitim başarısı konusunda yapabilecekleri ,“katkı” ve “yardımla” sınırlıdır. Temel kural yardıma ihtiyacı olanın yardım istemesidir.

Bu nedenle ona yapmak istediğiniz yardımlarda onunla işbirliği icinde olmanız ve

onun, soyledikleriniz ve yapmak istedikleriniz konusunda ikna olması ve inanması esastır.

Gecmişte başarı cok calışmak iken, şimdi ise başarı etkili calışmak olarak tanımlanmaktadır.
Etkili calışmak, zamanı, belirlenmiş oncelikler doğrultusunda programlı olarak kullanmaktır. Etkili calışmak icin dinlenmeye, eğlenmeye, dostlarla vakit gecirmeye de gereksinim vardır. Eğitim başarısı ders başında ne kadar zaman gecirildiğine değil, calışılan konudan oğrencide geriye ne kaldığına bağlıdır.
*

Calışma ile ilgili onemli ilkeler vardır. Bunlar:

1) Oğrenci problem cozerken cozume ulaşıncaya kadar ara vermemesi, (en fazla 40 dakika)

2) Calışmadan sonra 10 dakika tekrar , 10 dakika mola vermesi.


3) Gece yatmadan oğrendiklerini 10 dakika tekrar etmesi

4) Notların tekrar yazılması veya calıştıktan sonra notların tekrarı ve hızla gozden gecirilmesi.

5) Calışma zamanının, cizelgeli calışma programına gore planlanması.

6) Cocuğunuza uygun calışma ortamı hazırlamak icin 18-20 derece oda ısısında derli toplu bir oda ya da koşe, sessiz ve ışığı yeterli duzeyde calışma masası ve malzemelerin duzenli bir şekilde masanın uzerinde durmasıdır.


Cocuğunuzun Yanlış Calışma Alışkanlıkları:

1) TV izleyerek ya da muzik dinleyerek calışmak,

2) Yatarak, uzanarak calışmak,

3) Calışırken atıştırmak,

4) Posterle dolu bir oda,

5) Calışmayı surekli erteleme alışkanlığı,

6) Onemsiz işlere verimsiz saatleri harcamak,

7) Programsız calışmak olarak sayılabilir.


Cocuğunuzun sınava hazırlanmasında, sınav kaygısını azaltmak ebeveynlere duşmektedir. Bu konuda ebeveynlerin yaptıkları yanlışlara bakacak olursak;

Bunlar: Yuksek başarı beklentisi, cocuğun eleştirilmesi, ad takılması, dayak vs. gibi cezalarla eğitilmesi, cocuğu başkalarıyla kıyaslama, cocuğun sınırlarını zorlama, başarısızlığı ceza ile bağdaştırmak, hayatın “amacını” sorgulayıp surekli calışmasını hatırlatmak.

Cocuklarınızın başarıya ulaşmaları icin duzenli aile hayatı, problemleri kabullenmek, sosyallik konusunda model olmak, ergeni iyi tanımak, yaratıcılığını desteklemek gerekir.

Olgun insanlar yetiştirebilmek icin ebeveynlerin de olgun olması, olumlu benlik duygusuna sahip olması, yani yapıp yapmayacaklarının, sınırlarının farkında olması gereklidir.

Olgun biri diğerleriyle hem yakın hem de genel ilişkilerde sıcak bağlar kurma yeteneğine sahiptir. Dış gerceklerle bağlantı icinde duşunur, hareket eder yani durağan değildir, değişikliklere uyum gosterir ve kendini yeniler. Değiştiremeyeceği durumu kabullenir ve soruna o noktadan yeni bir cozum arar.

Unutmayın, “Hoşgoru, karşımızdakini istediğimiz gibi olmaya zorlamak değil, kendi istediği gibi mutlu olmasına imkan verme buyukluğudur.”


DERS CALIŞMA KONUSUNDA YAŞANILAN SORUNLAR

Tum imkanları olmasına rağmen bir oğrencinin ders calışma konusunda isteksiz ve motivasyonsuz olması ozellikle veliler ve oğretmenler kanalıyla onumuze gelen en buyuk problemlerden birisidir. Oğrencilerin derslerine yonelik motivasyonlarını olumsuz etkileyen etmenlere bakacak olursak;

1) Oğrencinin yapamayacağına ve başarısız bir oğrenci olduğuna inanmış ya da inandırılmış olması.

2) Ailenin bu konudaki tum sorumluluğu almış olmasından dolayı oğrencinin herhangi bir sorumluluk almak istememesi ya da almaması, yani, bir anlamda bu problemden kendisini yalıtmış olması.

3) Oğrencinin buyuk bir başarı korkusu duyması.

Tum bu problemlerin giderilmesi hususunda oğrenci, veli ve oğretmenler ile goruşmelerin yapılması ve buna gore cozumler aranması faydalı olacaktır.
*

kaynak:empatipdr.com