Yeditepe Universitesi Hastanesi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Elcin Tadıhan Ozkan, cocukların konuşma ve dil gelişimi hakkında bilgilerini paylaştı.
Yeditepe Universitesi Hastanesi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Elcin Tadıhan Ozkan, cocuğun doğumundan itibaren konuşmasının belli bir seyir izlediğini belirterek “Eğer cocuk 3 yaşındayken konuştuklarının yuzde 50’si anlaşılmıyorsa uzmana başvurulmalıdır” diyor.
Cocuklarda dil gelişimi nasıl bir surec izler?
Cocuklar cevrelerindeki sesleri, konuşmaları dinleyerek dili ve konuşmayı oğrenirler. Doğumdaki ilk ağlama konuşmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Ağlama, konuşmayı edininceye dek onun can simididir. Acıktığını, uykusunun geldiğini, altının ıslandığını, yorulduğunu soylemek icin bu sesi kullanır. Zamanla ağlama dışında başka sesler de cıkarabildiğini keşfeder, seslerle oynamaya başlar. Bebekler, seslere karşı cok duyarlıdırlar. Aslında cok ceşitli sesler cıkarabilme yetisiyle doğan bebekler, giderek sadece cevrelerinde kullanılan sesleri taklit etmeye başlar, yetişkinlerin tepkisiz kaldığı diğer sesleri kullanmazlar. Seslerden hecelere, sozcuklere ve cumle yapılarına doğru hızlı bir gelişme olur.
Cocuğun dil gelişiminde bir gecikme olup olmadığının gostergesi nedir?
Genellikle dil gelişiminde tum cocuklar belli bir sıra izlerler. Ancak bireysel farklılıklardan oturu bazı cocuklar bu sureci tamamlamada yaşıtlarından geri kalabilirler. Bazen dil gelişimindeki gecikme, işitme engeli, otizm, zeka geriliği, serebral palsi gibi pek cok nedenden kaynaklanabilir. Cocuk, dil edinim surecinde belli becerilerini gercekleştirmesi gereken donemlerde gercekleştirmemişse mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Uzman olarak bu durumda hangi teşhis yontemlerini uyguluyorsunuz?
Dil ve konuşma becerileri gecikmiş olan cocukların oncelikle bir “odyolojik” muayeneden gecirilmeleri en doğrusudur. Bazen anne babalar cocuklarındaki orta derecedeki işitme kayıplarını fark edemezler. Eğer dil gelişiminin yanı sıra, oturma, emekleme, yurume gibi becerilerinde de gecikme varsa, sık sık dengesini kaybedip duşuyorsa, goz teması kurmuyor ve dokunulmaya tepki gosteriyorsa bir “cocuk noroloğu” ile goruşulmelidir. İşitme ve norolojik muayenesinde cocukta herhangi bir problem belirlenmemişse, konuşması hakkında endişe duyulan cocuklar mutlaka bir “uzman dil ve konuşma terapisti” tarafından değerlendirilmelidir. “Buyudukce duzelir”, “Babası da gec konuşmuştu”, “Yuvaya/okula başlayınca duzelir” gibi genellemelerle hareket edilmemelidir.
Konuşma terapisti cocuğun alıcı ve ifade edici dil becerilerini değerlendirir ve ne yapılması gerektiği konusunda aileyi bilinclendirir, ya aile destek programı uygulanır ya da cocuk ile terapiye başlanır. Erken teşhis ve mudahale cok onemlidir.
Anne babalara hangi onerilerde bulunursunuz?
Cocuğun sosyal cevresi, ona sağlanan sozel uyaranların niteliği ve miktarı, ozellikle de annenin cocukla olan iletişimi, dil edinim surecini onemli olcude etkiler. Araştırmalara gore bakım evlerinde buyuyen, sık sık bakıcı değiştiren, cok kalabalık ev ortamında buyuyen cocukların dil gelişimi daya yavaş, kendisiyle konuşulan, kitap okunan, farklı sosyal ortamlarda buyuyen cocukların ise daha hızlı olduğu belirtiliyor. Anneler bebeklerini emzirirken onunla goz teması kurmaya ve konuşmaya ozen gostermelidir. Bebekleriyle konuşan anneler, bebeğin bir sure sonra ceşitli sesler cıkararak karşılık verdiklerini gozlemlemiştir. Bu bebeğin dil ediniminde onemli bir tepkidir.
Yedirme, giydirme, altını değiştirme vb. gunluk aktivitelerde, o anda yapmakta olunan aktivite hakkında konuşmak cocuğun sozcuk dağarcığını arttırmak icin kullanılabilecek en doğal yontemdir.
Ebeveynler cocuklarıyla konuşurken basit sozcukler ve kısa cumlelerle konuşmaya dikkat etmelidir. Cocuklar soyleyemedikleri bazı sozcukler icin kendileri yeni sozcukler uydurabilir. Bu gibi durumlarda cocuğun uydurduğu sozcuğu ebeveynin tekrar etmemesi, asıl sozcuğu soyleyerek cocuğa doğru model olması onemlidir. Orneğin, iki yaşında bir cocuk “araba” yerine “dut” diyorsa “evet dut diye ses cıkarıyor, o bir araba” diyerek model olunmalıdır. Ancak cocuk, doğru sozcuğu soylemesi icin zorlanmamalı ya da soyledikleri anlamamazlıktan gelinmemelidir. Bazı cocuklar her duyduğunu tekrarlamaya calışır, bazıları ise ebeveynin ısrarlı cabalarına karşı kayıtsız gorunebilirler. Ebeveynler, cocukları onlara tepki vermese dahi iletişimi kesmemeli, farklı yollarla cocuklarıyla iletişimi surdurmelidir. Asla “beni dinlemiyor, cok ilgisiz, anlamıyor” gibi yorumlarda bulunup cocukla iletişimi azaltmamalıdırlar. Bazı cocuklar, belli bir sure sonra ebeveynlerini taklit etmeye başlarlar. Cocukla iletişim kurmak icin cocuk şarkılarından, kuklalardan, oyuncaklardan vb etkinliklerden yararlanılabilir. Ebeveynlerin dikkat etmesi geren bir diğer şey, cocuğa kendini ifade etmesi icin fırsat tanımaktır. Cocuğun jest ve mimiklerini, kendi uydurduğu kelimelerini ya da ağlama davranışını yorumlayarak onu anlamaya calışmak yerine, ne anlatmak istediğini sozcuklerle ifade etmesi yonunde model olmak gerekir. Eğer cocuk ağlayarak ya da işaretler aracılığıyla isteklerini elde edebiliyorsa, bu yontemi iletişim aracı olarak kullanmaya devam edecektir. Bu davranışları ebeveynleri tarafından gormezden gelinir ve konuşma cabaları odullendirilirse, konuşmayı iletişim aracı olarak kullanmaya başlayacaktır.
Hangi durumda uzmana başvurulmalıdır?
- 3 aylık; cevredeki seslere ya da insan sesine tepki vermiyorsa,
- 3–5 aylık; agulamalar, ah- ah, gibi sesler cıkarmıyorsa, yetişkinin sıcak ses tonuna gulumseme ile karşılık vermiyor, kızgın ses tonuna ağlama ile tepkide bulunmuyorsa,
- 6–9 aylık; bada/bagu gibi anlamsız hece tekrarları yapmıyor, yuzunu gormediği halde annesinin sesini duyduğunda tepki vermiyorsa,
- 10–11 aylık; “hayır-yok” dendiğinde anlamıyor, onun cıkartabildiği seslerle konuşulduğunda yetişkini taklit etmiyorsa, ba ba ba, ma ma ma gibi hece tekrarları yapmıyorsa, jest ve mimiklerini kullanmıyor, ismine tepki vermiyorsa,
- 12 aylık; konuşma seslerini (opucuk, dil şıklatma) taklit etmiyor, isteklerini elde etmek icin ağlama dışında ses cıkartmıyor, baba/mama gibi en az bir sozcuk soylemiyorsa,
- 18 aylık; aile uyelerini tanıyıp gosteremiyorsa, gule gule yap/ al-ver gibi basit komutlara uymuyorsa,
- 24 aylık; kendisine soylenen farklı 50 sozcuğu anlamıyor, anne-baba gibi aile uyelerinin veya evde beslenen hayvanların isimleri dışında en az 4 farklı sozcuk soylemiyorsa,
- 3 yaşında; soylediklerinin en az %50 si aile uyeleri dışındaki bireylerce anlaşılamıyor, en az uc sozcukten oluşan cumleler kuramıyorsa, gecmişte olan olaylar hakkında konuşamıyorsa, basit sorulara yanıt veremiyor, iki aşamalı basit komutları (bunu al babana ver) yerine getiremiyorsa,
- 4 yaşında; kişi zamirlerini, iyelik/coğul eklerini kullanmıyor, gecmiş/gelecek zamana ilişkin konuşamıyorsa, nesnelerin işlevlerine ilişkin sorulara yanıt veremiyorsa (hangisi ucar? vb),
- 5 yaşında; neden/nasıl sorularına yanıt veremiyor, nesnelerin ne işe yaradığını (sandalye ile ne yaparız vb) ifade edemiyorsa (biliyor olabilir), konuşmalarının buyuk coğunluğu yabancılar tarafından anlaşılmıyorsa, basit bir hikayeyi anlatamıyorsa en kısa surede bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Konuşma Problemleri Cocuğunuzun konuşması yaşıtları gibi değilse altında bir problem olabilir
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Aile, Evlilik, Evlilik Hazırlığı
- Çocuk Büyütme
- Konuşma Problemleri Cocuğunuzun konuşması yaşıtları gibi değilse altında bir problem olabilir