O ilk gun; cift cizgiyi gorduğumde o kadar uzak geliyordu ki seni kucağıma alacağım an. Sanki saatler, gunler,aylar gecmeyecek, sen hep benim icimde yaşayacaksın ve ben senin o eşsiz kokunu hic icime cekemeyecektim.
Ama gun geldi doktorumuz ‘aniden yarın alalım, daha fazla durmasının bir anlamı yok’ diyiverdi babanla bana. O an oyle şaşırdım ki. Kontrolumuz yapıldı ve her şey normaldi. Sen birazcık şişko bir kız olduğun icin sezeryan olmak zorunda kalmıştım ama şikayetci değildim. Yeter ki sen sağlıkla kucağıma gel başka bir şey istemiyordum. Salıydı doktora gittiğimizde. Biz doğumun Perşembe olmasını istedik ki babanda iş yerinden sadece iki gun icin izin alsın.
Ve Carşamba akşamı son kez bir bedendeydik seninle. Heyecanlı yada korkulu değildim. Baban benden beterdi. Dile getirmese de beni kaybetmekten korkuyordu ve endişeliydi. Sabah oldu. İşte o mukemmel gun gelip catmıştı. Sabah 9 da hastanedeydik ve odamızın hazırlanmasını beklemeye başladık. Boş birsuru oda vardı ama ben ısrarla o oda olsun istiyordum. Bu sırada tahlillerimiz yapılmaya başlamıştı bile. Beklemeye devam ederken saat 11 e yaklaşmıştı ve Ciğdem ebe geldi yanıma. Bana sarıldı ve gel gezelim biraz diyip beni resmen kacırdı babanın ve anneannenin yanından. Ne olduğunu anlayamadan kendimi sonda takılı, ameliyat onluğu giydirilmiş bir şekilde odamda buldum. Neyseki beni direk ameliyathaneye kacırmadı catlak eben. Belki de benim ‘bi kocamı gorseydim ayol’ şikayetlerim onu vazgecirdi hamile kacırma operasyonundan. Baban ve anneannen haricinde bir suru insan vardı odada ama kimlerdi hatırlamıyorum valla. Artık gitme vaktiydi ve beni sedyeye yatırdılar. Bende hala korku yoktu. İcin oyle huzur doluydu ki. O an ‘belki de sevdiklerimi son kez goruyorum’ dedim kendime.
Artık ameliyathanedeydik. Başımda bir anestezi uzmanı ‘gobek adı Leyla olacak yoksa bayıltmam seni’ diyip duruyordu. Birileri de ‘Fenerbahce fenerbahce’ diyip duruyordu gobeğime doğru. Deli mi bunlar yahu diyordum kendime. O an doktorumun sesini duydum. İcerdeydi ama ben goremiyordum ki kimseyi. Her şey hayal gibiydi. ‘Şimdi uşuyeceksin, gobişine bişeyler surmem lazım’ dedi. Başımda ki Anestezi uzmanı doktoruma hazır olup olmadığımızı sordu. ‘Hazırız’ cevabını aldıktan sonra bana ‘İyi uykular’ dedi.
Uyandığımda hıckırıklarla ağlıyordum. Sebebini bilmiyorum. Sanki başımda binlerce insan vardı ve hepsi bana ‘ağlamasana canım amannn sende’ gibi cumleler kuruyordu. Odama geldim. Herkes ordaydı ama ben yine goremiyordum. Baban gozyaşlarımı silmeye calışıyordu ama nafile. Doğumdan sonra hic canım yanmadı. Halbuki sezeryandan cok korkuyordum ben. Hep Allah korusun diyordum. Ama korktuğum hicbirşey olmadı. Sanırım bunun sebebi moral, sabır ve sevgi. Şimdi odaya gelişimi, seni kucağıma alışımı seyrediyorum da bazen şaşırıp kalıyorum. İnan hic ama hic hatırlamıyorum o anları.
Sonra işte o muthiş anı yaşadık birlikte. Sen kollarımdaydın. Oyle bir ağlıyordun ki. Sanırım benim gozyaşlarımın bitmek uzere olduğunun farkındaydın. Kokunu icime cektim. Ohhhh misler gibiydin. Hemen emzirmem icin seni bana verdiler. Zorlandın, sut gelmediği icin sinirleniyordun. Ve ben hala ağlıyordum.
Şimdi evimizdeyiz seninle ve sen şu an tam 15 gunluksun. Seninle olmak Allah’ın mucizelerinden biri olsa gerek diye duşunuyorum. Bu mutluluğu tarif etmeye hicbir sozlukte kelime bulunmaz herhalde. Sanki babanla ben senden once eksiktik ve sen geldin her şey tamam oldu. Kızım, İremim İyi ki geldin be annem. Gelirken yanında getirdiğin melekler her zaman seni korusun. Hic uzulme. O pıt pıt atan kalbini kimseler kıramasın. Kimseler sana kotu gozle bakamasın. Babanla ben seni cok seviyoruz
18.10.2007'de Doğdu Aşkımız
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- 18.10.2007'de Doğdu Aşkımız