Biliyordum, sen vardın icimde ama nedense kimse inanmıyordu. Ben hissediyordum seni. Belki komik gelecek ama adet gunum gelmemişti bile. "Anneler hisseder" diyordum herkese. Dayanamadım test yaptım, sonuc negatif cıktı. Bir yandan diyordum "Daha var gunume, gecmiş olması gerek pozitif cıkması icin" bir yandan da nedense korkuyordum varlığının olmadığını duşundukce.

SAT 6 Kasım'dı. 7 Aralık oldu ve eşimle gecenin bir yarısı hastaneye gittik, test yaptırmaya. Eşim yol boyunca "Negatif cıkacak, gunun gecmiştir yorgunluktan" diyip durdu. Bense surekli "Bak gor ben hamileyim" dedim. Hastaneye gidene kadar durekli engeller cıktı yol boyunca, trafiğe kapanan yollar mı dersiniz, onumuze kedi fırlaması mı dersiniz. Bunlar olunca icimden diyorum "Hamile değilim demek ki Allah engel cıkarıyor karşıma, git yat evinde diyor bana."

Nihayet hastanedeyiz. Kan verdim. Sonuc 1 saat sonra. "Eve gidip yatalım sabah alırız" dedi eşim. Bense Sabaha kadar uyuyamazdım bu durumda. Gozlerim doldu. Dayanamadı eşim bana Gittik MC'te yemek yedik. Yemek boyunca plan yaptık, hamileysem ne olacak, hem iş hem yuksek lisans hem evlilik.

1 saat nasıl gecti hem anlamadım hem de hic gecmek bilmedi gibi birşey oldu. Donduk hastaneye, sonucun bulunduğu zarf elimde. Aman Rabbim, acamıyorum zarfı. Eşim aldı elimden, "Dayanamıyorum ben bakayım" dedi. Kaptım elinden, "Ben acacağım" dedim. Actım. Yaaa neden yazmıyor POZİTİF ya da NEGATİF diye. Referans değerleri var ama ona gore cok kucuk bebeğim henuz 1,5 haftalık gorunuyor. Hemen dondum geriye, laboratuardaki bayana dedim "Sonuc pozitif mi şimdi?" Bayan da sağolsun "Cevap veremem doktorunuza gosterin" demez mi... Dedim "Eğer hamileysem tabiki doktora gideceğim ama birşey soyleyin, sabaha kadar nasıl dayanayım, siz benim yerimde olsaydınız..." Vicdana geldi zannedersem, "Pozitif" dedi. Dondum arkama, eşimle gozgoze geldik, benim ağzım kulaklarımda, "Pozitif, Hamileyim" dedim galiba, hatırlamıyorum ne dediğimi. O an hatırladığım tek şey, koca hastanede hastaların onunde dudak dudağa olmamızdı

Bindik arabaya, ilk once annemi aradım, bu arada saat 2:00. Uykulu annem aldı mujdeyi. Sıra ablamda, gecenin yarısı attı cığlığı.

Doktor araştırması yaptık ve karar verdik ablamın doktoruna gitmeye ama o da ikinci randevuda hastaneden ayrıldı. Cok uzulduk, guvenemez olduk doktorlara. Dolaş dolaş dolaş nihayet Yasemin Hanımı bulduk. Cok sevdik doktorumuzu. Annem her kontrolde yanımda oldu, artık anlıyordu usg gountusunu.

9 aylık yolculuk sezaryen kararımla son bulacaktı. Hazırlıklar tamamlandı. Son kez eşimin koynunda yalnız yalnız yattım. O gece sondu, son kez duşa girdim, kahvaltı hazırladım. Evden cıktık, annemler kapıda.

Gittik hastaneye. Oda yokmuş, sancı odasında hazırlayacaklarmış beni. Herkes kopurdu, ben onları sakinleştiriyorum. Zaten sancı odasına gitmeye cesaretim olsa normal doğum yaparım. Bizimkilerin sinirleri gecsin diye kabullendim herşeyi. Herkesi optum girdim sancı odasına. Korktuğum gibi değildi, bağıran falan yoktu. Hazırlığım tamamlandı, cıktım sedyeye yatarak sancı odasında, bizimkiler kapıda, eşimin eli ellerimde, annem ağlıyor, babaannem dua ediyor, ablamın gozleri uzerimde. Benimse aklım onlarda, "Korktuğum gibi değildi icerisi, rahattım, sakin olun, ben cıkana kadar sezaryenden zaten oda boşalır, acıkta kalmam" dedim. Bizimkiler " Sen duşunme bunları" diyor. Ameliyathaneden iceri girdim. Artık yalnızım, bebeğim icimde sadece.

Yarım saat doktorumu bekledim, bu arada son hazırlıklarım yapıldı. Doktorumun elleri yanaklarımda olunca benim yuzumde guller actı, ona cok guveniyordum, bir rahatlık geldi bana. Anestezi uzmanı "İğneni yapıyorum, birazdan uyuyacaksın" dedi. "Saat kac" dedim. "10 bucuk" dedi. Uyumuşum. Gozlerim nasıl kapandı anlamadım.

Bir ses... "Nurcan, hadi ac gozlerini" Duyuyorum ama acamıyorum, sesim de cıkmıyor. Bıraksınlar beni uyuyayım. "Beni duyuyor musun?" dedi. Başımı salladım. "Ac gozlerini, topla kendini hadi bakalım" dedi. Tum gucumle acmaya calışıyorum olmuyor. Tam bu sırada başka bir ses "Erkek demiş doktor ama kızı oldu" dedi. Ben gozlerimi nasıl actığımı bilmiyorum bunu duyunca (kız istiyordum) Dedim "Benim mi kızım oldu?" "Hayır başkasının, senin oğlun oldu" dediler. (Şimdi duşunuyorum da ya gercekti bu olay ya da ben kendime geleyim diye yaptılar bunu) Dedim "Bebeğim nasıl, kilosu boyu sağlığı?" "Gayet iyi, şimdi seni sedyeye alacağız ağrın olacak korkma" dediler. Yan sedyeye taşıdılar beni, aman Allah'ım, o ne acııııı, o ana kadar hicbirşey yoktu, sanki karnıma bışakları saplıyorlar, "AAAAAAHHHH" diyorum var gucumle. İcimdende "Yandın kızım sen, bu ağrı gecmez" diyorum.

Hemen ağrı kesici yaptılar, kapı acıldı, eşim karşımda ama bulanık goruyorum, mırmırmır cıkan sesimle "Yaklaş bulanıksın" diyorum.

Bir odaya girdik ki anlatamam, oturma grubu plazma tv, 2+1 resmen oda, kliması var. Supermiş bu hastane. Sonra oğrendim ki oda boşalsın diye beni icerde uyutup durmuşlar, bizimkilerde durumu anlayınca hastanenin idaresiyle ve başhekimiyle tartışmışlar. Başhekimde oda boşalmayınca ve durum anlaşılınca fiyat farkı almadan bize suit oda vermiş. Her şerde bir hayır vardır diyelim.

Oğlumu getirdiler, dunyanın en guzel yavrusu benim yavrum. Herkese oyle gelir gerci. Rabbim herkese bunu yaşatsın.