COCUK ANNE-BABA İLİŞKİSİ
Cocuğun fizik ve akıl sağlığı icinde normal gelişmesi, hepimizin amacıdır. Bunun icin cocuğun insan ilişkileri acısından da sağlıklı bir ortamda yaşamını surdurmesi gerekir. Bugun eğitim ve sağlık koşullarını dengelemekle, daha kişilikli ve başarılı gencler yetiştirme olasılığı artmıştır. Cocuk, ayrı bir kişi, her turlu hak ve sorumluluğu olan bir varlıktır. Anne-babanın gecmiş yaşantılarından gelen kişilik, inanc ve arzularına cocuklar uymaya zorlanmamalıdır. Davranış bozukluklarında tedavinin temelini, cocukla anne-baba ve cevresinin cocuğa karşı tutumunu duzeltmek oluşturmaktadır. Orneğin; Tek cocuklarda, kalabalık akraba cevresinin uzerine duştuğu cocuklarda, onlara karşı gosterilen aşırı bağımlılığın yarattığı ceşitli duygusal bozukluklar gorulmektedir. Bu duşkunluk cocuğun zihin ve kişilik gelişimini engellemektedir. 6-7 yaşlarında bile hala annelerince beslenen, anne-baba koynunda yatan cocuklar az değildir.
Her sağlıklı doğan cocuk sizin dengeli bakımınız altında sağlıkla buyuyebilir. Onun, kendinde varolan kendi ayakları uzerinde gelişme, kapasitesini tanımak ihtiyacını engellememek gereklidir. Tıpkı bir cicek gibi bakım ve sevgi, olağan, makul olcude olmalıdır. Aşırı guneş ve su ciceğe nasıl zararlı olabilirse, aşırı ilgisizlik veya duşkunluk de cocuk icin oyledir.
Anne-Baba Eğitiminin Onemi
Gunumuzde icra edilen tum meslekler, eğitime tabi tutulmakta ve nasıl daha iyiye doğru goturulebileceği oğrenilmektedir. Butun bunlar icin enerji, zaman ve para harcanmaktadır. Toplumumuzun ve geleceğimizin ham maddesi olan cocuğun ev icinde nasıl gelişeceğini, eğitilip yetiştirileceğini oğrenip doğru uygulaması gereken anne-baba adaylarına da bu meslekte eğitim verilmelidir. Hemen hemen hepimiz, secip secmeme soz konusu olmadan, yetenekli olup olmadığımız soruşturulmadan, on hazırlıksız, kurs-test almaksızın ve sınavlara dahi katılmadan yaşamımızın aşağı yukarı 20 yılını anne-baba mesleğinde gecirmekteyiz.
Anne-babalıkta cocuğu beslemek, giydirmek, sağlığını korumak ve onu okula gonderebilmek, iyi bir ebeveyn olmak icin yeterli değildir. Gunumuz cağdaş dunyası kişiliğini, zekasını ve yeteneklerini de geliştirmiş, kendine guveni olan bireyler aramaktadır. Eğitim sadece okulların sağladığı bir avantaj değildir. Gercek eğitim evde alınan eğitimdir. Bu da sadece yanlışların duzeltilmesi, oğutlerde bulunmak, uyarmak anlamına gelmez. Cocuk eğitmek, yetiştirmek, cocuğun kişiliğinin tum potansiyelinin gelişebileceği bir ortamı okul dışında ve okulu tamamlayıcı olarak ev icinde sağlamak ve bunun işlevliğini temin etmek demektir. Ucakların ucuşa hazırlandığı havaalanları gibi ev ortamları da cocukların hayata hazırlandıkları yaşama ucuş alanlarıdır.
Cocuk eğitiminin bir bolumunu yuva ve okullar yuklenmişse de, cocuk yaşamının 1/4'unu okulda, 3/4'unu evde gecirir. Bu acıdan bakıldığında cocukların yetiştirilmesinde anne-babanın rolu cok daha buyuk ve onemlidir.
Anne-babalar gunun 24 saatini, hem de tatil hakkı bile kullanmadan yaşamlarının 20 yılını bu meslekte gecirirler. Diğer mesleklerde deneme-yanılma uygulanabilir. Ancak anne-babalık mesleğinde deneme-yanılmaların sonucu ne yazık ki cok ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Bu nedenle ciddi bir meslektir, eğitim gerektirir. Ayrıca bir sanattır. Geleceğin ve toplumun temel taşları olan en değerli varlıklarımız, cocuklarımız icin bu sanatın oğrenilmesi, eğitilmesi gerekliliğine ictenlikle inanıyorum.
Cağdaş Anne-Baba Eğitimi Neleri Kapsayabilir?
1. Yureklendirme ve Cabaların Takdiri
Cocuk yapılması gereken ve beklenen davranışlarda bulunduğunda hic bir tepki gosterilmez, cocuğun boyle yapması normal gorulur. Ancak yaptığı en kucuk hatada hemen olumsuz tepkiler verirsek hatalı davranmış oluruz. İkaz ve tepkilerin işlevliği ancak olumlu davranışlara da gosterilirse gecerli olur. Olumsuz davranışlara verilen olumsuz tepkiler uzerine kurulu eğitim sisteminde cocuk kişilik ve yeteneklerini geliştirme olanağı bulamadığı gibi girişimciliğini de yitirir.
2. Olumlu Pekiştirme
Biz canlılar hazza yoneliğizdir, hoşumuza gidenleri tekrar duymak, yaşamak isteriz. Aferin, ne guzel olmuşun, sihirli bir etkisi vardır. İşte davranış muhendisliği denilen bilim dalı haz ve acı ilkesi uzerine kurulmuştur. Haz durumuna yaklaşır (yemek, okşamak, yakınlık, guzel soz) acı durumundan kacarız (kotu soz, bağırma, acı verme, dayak, ceza).
Olumlu davranışı tekrarlatmanın, kalıcı olmasının en iyi yolu, o davranış gorulduğunde hemen olumlu tepki gostererek, davranışı pekiştirmektir. Aferin, cok iyi olmuş, cok hoşuma gitti gibi sozler hem davranışı tekrarlatmak icin bir garanti, hem de aile ici sağlıklı iletişimin kaynağıdır. Bunlar zaten boyle olmalı deyip, tepki vermemek bir eğitim eksikliğidir.
Davranış muhendisliğinin diğer bir yontemi kademeli yaklaşımlardır. İstenilen davranış yaklaşık olarak istenilene yakın hale geldiği zaman, anında olumlu pekiştirme yapılarak cabası yureklendirilir. Orneğin; cocuk tabağındaki yemeğinin yarısını hic uyarılmadan yedi, bitiremedi. Olumlu tepki, bugun yemeğinin yarısını ben soylemeden yedin, cok memnunum, şeklindedir. Cocuğun gayreti fark edilmiştir, yureklendirilmiştir, pekiştirilmiştir. Boylece cocuk bu davranışı daha sık gosterir. Kademeli yaklaşmalar, davranış istenen kıvamda olmasa bile olumlu pekiştirme gostermek veya cabayı fark ettiğinizi gostermektir.
3. Ornek Olmak
Eğitimin diğer bir guclu oğesi de ornek olmaktır. Kızlar annelerini, erkekler babalarını, daha ileri yaşlarda oğretmen, arkadaş veya farklı yetişkinleri ornek alırlar. Ancak toplumumuzda yetişkinler dunyası, soylediğimi yap, yaptığımı yapma ilkesi uzerine kurulmuştur. Anne-baba cocuğunu dover, ancak cocuk kardeşini dovunce cok kızılır. Baba komşuya evde olmadığımı soyle der, ama cocuk yalan soyleyince kızılır, yalan uzerine konuşulur. Cocuğunun kufur ettiğinden yakınan bir anne "bu geri zekalı da nereden oğreniyor bunları" demişti bize. Oğutlerden cok istenilen davranışları ornek olarak gostermek guclu bir yontemdir.
4. Cocuğu Dinlemek
Cağdaş anne-baba eğitimine getirilen yeni bir yontem de cocuğunu dinleyebilmektir. Bu yetenek kazanılır ve oğrenilir. Cocuğu gercek dinleme sessizlik, anlayış, empati (kendini cocuğun yerine koyarak, olaya bakabilme yeteneği) ve yorumsuz dinleyebilme yeteneği gerektirir. Cocuğu dinlemek onun isteklerini mutlaka yerine getirmek değildir. Dinlemek o sırada sorunu olduğunu anlatan kişiyi rahatlatmak, anlayabilmek demektir.
Cocuk konuşurken dinlenildiği zaman:
Konuşma yeteneği, kelime hazinesi gelişir, kendini rahatlıkla ifade eder.
Cocuk derdini ve sorununu davranışla gostermek yerine (saldırganlık, ağlama, huysuzluk) sozle ifade ederek rahatlar.
Anlaşıldığını hisseden cocuk kendini daha huzurlu ve guvenli hissettiği gibi, sorunlarını konuşarak halleder.
Cocukla anne-baba arasında bir yakınlık doğar, cocuk onlara danışır, diyalog doğar.
Soyledikleri dinlenen cocuk da, anne-babasını dinlemeye başlar.
5. Yıkıcı Kızgınlık İfadesinden Yapıcı Kızgınlığa
Kızgınlığın yapıcı ve olumlu ifadesi, oğrenilmesi şart olan cok onemli bir yaklaşımdır. Yıkıcı kızgınlığın davranış ifadesi dayak, sozel ifadesi de sozle yaralamaktır. Kızgınlık genellikle SEN sıfatı ile dile getirilir. "SEN NE BİCİM COCUKSUN" gibi.
Cağdaş anne-baba eğitiminde SEN yerine BEN kullanılır. BEN ile ifade edilen olumsuz duygular "soylediklerime bu şekilde cevap verdiğin zaman cok kırılıyorum" gibi bir konuşma cocuğu savunucuğa itmediği gibi, anne-babasının duygularını daha iyi anlamasına, onları uzmemek icin davranışını değiştirmesine neden olur. Ben dili ile ifade edilen yapıcı kızgınlıktaki catışmalar cozulerek aile ici iletişim daha sağlıklı ve değerli olur. Sosyal bilimlerin ilerlemesi sonucunda insan ilişkilerinde yararları gecerlilikleri saptanan bu yontemler aile icinde de her kişinin kullanabileceği uygulamalara donuşmuştur. Geleneksel katı yaklaşımların, kişilik gelişmesine zararları saptanmıştır. Zira cocuğumuzu yetiştirmek ve eğitmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmek demektir.
cocuk anne-baba ilişkisi
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- cocuk anne-baba ilişkisi