Sancı odasındayım… hastanenin 4. Katı, pencereden baktığımda Pendik ayaklarımın altında… şehir geceyi yaşıyor, her yer karanlık… gece saat 4, sancı odası hic hayal ettiğim gibi değil, iki tane yatak, bir plastik sandalye, bir ilac dolabı ve duvarda şirinlik olsun diye rengi solmuş birkac bebek resmi… arada sancım giriyor, 1 m2 alanda yurumeye calışıyorum, derin nefes alıp veriyorum… heyecandan ayaklarım titriyor… mucize gibi gecen 9 ayın sonuna gelmiştik, bu ruya bitecek, yeni bir hayat başlayacaktı.. biraz huzunluydum doğrusu… dolu dolu yaşadım 9 ayımı, en guzel şekilde… ilk aylardaki mide bulantımı, son aylardaki kaşıntımı saymazsak mukemmel bile diyebilirim… kendimi olmadığım kadar guzel, rahat, mutlu hissettim… bebeğimin icimde kıpırtıları, onu hissetmek ayrı bir heyecandı… bir kelebek vardı sanki icimde, hani birisine cok aşık olursunda onu gorduğun zaman icin bir tuhaf olur ya, onun gibi işte, ama surekli yaşıyorsun o heyecanı, 9 ay boyunca… dediğim gibi, hamilelik bir mucizeydi… hayatını yeni birisi icin hazırlama surecide diyebiliriz… her şeyi onun icin hazırlıyorsun, eşyaları, kıyafetlerini başka kimsede ozenmediğin kadar ozenerek seciyorsun… her gun bakıp koklamaya doyamıyorsun, yatağını her gun havalandırıp, ‘boyle yatırırım, şoyle geri kucağıma alırım’ diye hayaller kuruyorsun… ve bunu hic gormediğin tanımadığın birisi icin yapıyorsun… aslında cok garip değil mi?
Ve yine sancı giriyor… yine ayaktayım, dilimde surekli ‘Ya Ragibu Ya Allah’ … artık her sancıdan bilincsizce dilimde… zaten o an başka kimden yardım isteyebilirim ki? Kim bana O’nun kadar yardım edebilir? Nobetci doktor bana surekli yatmamı soyluyor, hatta beni yatırıyor Benn geri kalkıyorum… yattığım zaman sancılarımı daha şiddetli hissediyorum, yurumek ve ayakta durmak daha iyi geliyor…
Hemşire cağırıyor, eşim gormek istiyormuş beni. Ustumde hasta onluğuyle doğumhanenin kapısına geliyorum… eşimin gozleri dolu, ‘nasılsın diye soruyor.. iyim merak etme diyorum… anlımdan opuyor, sakın korkma, yanında olmasam kalbindeyim unutma diyor ve tekrar sancı odasına gidiyorum…
Bana guc vermişti eşimi gormem… zaten butun hamileliğim boyunca bana guc vermişti, o olmasaydı bu kadar guzel gecmezdi… bebek gibi baktı bana, nazımı cekti… onu cook seviyorum, onunda beni cok sevdiğine o kadar eminim ki… kendim icin en iyi eşi, kızım icin en iyi babayı secmiştim…
Ve sabah ezanı okunuyor… şehir artık aydınlanmaya başladı ve Benn hala kızıma kavuşmayı bekliyorum… son bir ayda olduğu gibi… her an doğabilir diyen doktorumun sayesinde bir ayı tetikte gecirdik… ama kızım inatla 11 martı bekledi…
Sancılarım artık coğalmaya ve şiddetlenmeye başlıyor.. nobetci doktor tekrar kontrol ediyor ve doğum yakın az kaldı diyor… acılmam 7 cm olmuş… heyecan ve korku sarmaya başlıyor beni… ya bebeğime yada bana bir şey olursa? ‘Allah’ım nolur onu bensiz, beni de onsuz buradan cıkarma’ diye dualar ediyorum…
Saat sabah 8 oldu, ebenin son muayenesinden sonra sancım iyice dayanılmaz oldu… yinede ayaktayım, yatmak istemiyorum… hemşireler yatırmak istedikce ‘hayır ayakta duracağım’ diye bağırıyorum… zaten doğumhaneye yanıma kimseyi almama izin vermemişlerdi… o an ‘keşke yanımda birisi olsaydı’ dedim… birisinin elimi tutmasına o kadar ihtiyacım vardı ki… hemşirenin elini tuttum ve bırakmadım… kimdi, adı neydi bilmiyorum, şimdi gorsem tanımam… ama o an onun elinden guc aldım…
Ve o korkunc doğum masasına cıktım… etrafımda 5 kişi donuyor, kendi aralarında muhabbet ediyorlar, arada bana sancım gelirse ıkınmamı soyluyorlar… ilk iki denemede beceremiyorum, bu yuzden birde azar işitiyorum… ıkınmayı becerince ebe karıma bastırıyor ve Benn oluyorum sanıyorum… can havliyde bağırıyorum, bırakın diye cığlık atıyorum… tekrar beni sakinleştiriyorlar. son defa ıkınıyorum…
Ve final… saat 08:55 kızımın doğduğunu goruyorum… ‘Allah’ım yardım et’ olan dualarım ‘Allahım sana şukurler olsun’a donuşuyor… ama kızım ağladığını duymuyorum… birden panik oluyorum, ‘neden ağlamıyor’ diye bağırıyorum… doktor ‘korkma, bişey yok, sessiz ağlıyor sen duymuyorsun’ diyince sakileşiyorum… geri kalan teferruat, dikişlerim vs. hicbir onemi yok… kızım doğmuştu ve sağlıklıydı, binlerce şukurler olsun…
Minik mucizemi ilk gorduğum anda aşkın ne olduğu anladım… ne kadar guzel bir bebekti… ve aynı bana benziyordu…
Şimdi kızım 4 bucuk aylık ve bana daha once yaşamadığım duyguları yaşatıyor… ona aşığım… onu bana layık goren Rabbime binlerce şukurler olsun… Rabbim isteyen herkese yaşatsın… AMİN…