Bilim adamları evrenin en buyuk sırlarından biri olan Karanlık Madde'nin nasıl var olduğunu anlama yolunda bir adım atmış olabileceklerini soyluyorlar.




Amerikalı uzmanlar, gecen Ağustos ayında evreni yuzde 25'inin gezegen yıldız ve galaksilerden değil, ışık yaymayan ve ışığı yansıtmayan, bu nedenle de gorulmediği icin "karanlık madde" olarak adlandırılan maddeden oluştuğunu kanıtlamışlardı.

Gokbilimciler 1930'lardan bu yana galaksi obeklerinin gorunen kutlelerle acıklanamayacak kadar yuksek cekim gucu olduğunu biliyorlardı.

Ancak obekler icinden gozle gorulmeyen maddeyi ayırmak imkansızdı.

Ancak NASA ve Avrupa uzay ajansı'ndan uzmanlar, carpışma sonucu galaksilerdeki gazlarla maddelerin ayrıştığını, beklenenin aksine sıcak gaz bulutları cevresinde değil, tamamen boş gorunen bir başka kesimde buyuk bir cekim gucu olduğunu belirledi.

Nature dergisinde yayımlanan son araştırmaysa bu karanlık maddeyi 'aydınlatabilir.' Cuce galaksilerin neredeyse tamamı karanlık maddeden oluşuyor; Samanyolu ve Andromeda galaksisinde fazla belirgin olmayan bir kac orneği de bulunuyor.

Bilim adamları, bu karanlık maddeyle dolu sistemlerin bir zamanlar gazlarla dolu olduğunu, ancak daha buyuk galaksilerin uydusu haline geldikce, icerdikleri gorunen maddelerin zamanla boşaldığını belirtiyor.

Araştırma kapsamında bilim adamları bilgisayar modelleri kullanarak bundan 10 milyar yıl once, gazların yoğun olduğu bir cuce galaksinin, daha buyuk Samanyolu'na benzer sistemin yorungesine suruklendiği anda, neler yaşanmış olabileceğini tasarladılar.

Araştırma sonucunda, olayın oluşturduğu cekim gucunun, cuce galaksinin icerdiği gazı cekip cıkartmış olabileceğini belirlediler.

Bilgisayar modeli ayrıca daha buyuk sistemin oluşturduğu yercekimi şiddetinin, cuce sistemin icindeki ışık sacan yıldızları da kendine cekmiş olabileceğini ortaya koydu.

Uluslararası uzmanlardan oluşan ekip, sonucta gorunebilir maddenin kaybolmasıyla geriye sadece "karanlık madde"nin kaldığı bir galaksinin kaldığını duşunuyor.

Stanford Universitesi astro fizik uzmanlarından aynı zamanda araştırma heyetinden Stelyos Kazantzidis, bu sonucların heyecan verici olduğunu, cunku daha once doğrulanamamış fiziki etkilerin birleşmesine dayandığını belirtti.