İnsanın yaşayabilmesi, oğrenmesine bağlıdır. Bireyin oğrenmesinin onune gecer, bilgi akışını durdurursanız, o kişi once cıldırır, sonra olur.
Bilgiye bu kadar zorunlu yaratılmış insan icin her yeni duyumsadığı bilgi keyif vericidir. Buna “oğrenmekten kaynaklanan haz” diyebiliriz.
Cocuklar da oğrenmekten haz alırlar. Ancak cocuğun bir bilgiyi edinmesinde 3 temel şart vardır. Bu şartlar yerine gelmediği takdirde oğrenmeler gecici olur ve bir sure sonra unutulur. Bu şartlar; “guven, hoşgoru, tevazu”dur.
Cocuk ile yetişkin arasında guven bağı oluşmamış ise orada eğitimden soz etmek mumkun değildir. Zira “guven” yoksa “kaygı” vardır. Kaygı varsa eğitim yoktur. Cocuğu kaygı altında tutarak, inciterek, kızarak, cezalandırarak, belki bazı bilgiler zorla “ezber” ettirilse de boylesi bir eğitim ortamında bilginin icselleşmiş hali olan “edinme” oluşamaz. Cocuk bugun oğrendiğini yarın, ilkokulda oğrendiğini ortaokulda unutur.
Bu acıdan bakıldığında bir eğiticinin en onemli yeteneği, iyi ders anlatıyor olması değil, oğrencisi ile “guven” bağını kurabiliyor olmasıdır. Guven bağının kurulabilmesinin temel şartı ise “hoşgoru” dur.
Cocuk, yanlış, hatalı ve eksik yaptığında oğretmeninin “Olsun, ben de yanlış yapıyordum onceden” diyen sesini işitiyorsa, duyduğu bu “hoş goren” sesin cocukta oluşturduğu duygunun adı guven duygusudur.
Cocuklar yetişkinler kadar yetenekli değildir. Onlar kadar kasları gelişmiş de değildir. Bu yuzden yetişkinlerden daha cok hata icindedirler.
Amerikalı mucit Profesor Henri Jinott, kendisini diğer insanlardan farklı kılan şeyi soranlara şu hatırasını anlatıyor: “Başarımın sırrı annemin 6 yaşımdayken bana takındığı bir tavırdır. 6 yaşımdayken buzdolabından sut alırken, sut şişesini duşurup kırdım. Annem olayı gorunce bana kızmadı. ‘Aaaa Henri, sutten ne guzel bir gol oluşturmuşsun. Bu golde benimle biraz oynamak ister misin?’ dedi. Bir sure oynadıktan sonra annem ‘Biliyor musun Henri, herkes kendi yaptığı şeyleri kendisi toplamalıdır. Şimdi bu sut golunu temizlemek icin benden sunger mi istersin, havlu mu?’ diye sorduğunda kendimi cok değerli hissetmiştim. Elimden geldiğince dokulen sutu temizledikten sonra annemle dışarı cıktık. Annem bana bahcede, sut şişesinin duşurmeden nasıl taşınacağını gosterdi. Bu olay benim diğer insanlardan farklı olmamı sağlayan en onemli olaydır.”
Bazı yetişkinler, cocuğun hatasını bulup yuzune vurmayı bir marifet zanneder. Boylece cocuğun daha az hata yapacağına inanırlar. HÂlbuki cocuklar hatalarını ortaya cıkartan yetişkinlerle değil, hoşgoru sahibi yetişkinlerle olmaktan mutludurlar.
Bir cocukta guven duygusunun oluşumunun ikinci şartı, tevazudur. Tevazu, “bildiğini bildirmemektir”, bildiğini hissettirmemek.
Cocuklar buyukluk tutkunluğu olan yetişkinlerden bilgi edinirken kaygılanırlar, ezilirler. Onlar, ancak alcak gonullu ve kendisini “bilgisi ile ezmeyen” yetişkinlerle olmayı tercihe ederler.
6 yaşında bir erkek cocuğu ile konuşuyorduk. İlkokul birinci sınıfa gidiyordu. Okulda yazmayı oğrenip oğrenmediğini anlamak icin, “Gel istersen ikimiz de ismimizi yazalım” diye onune bir kÂğıt ve bir kalem koydum. Cocuk eline kalemi aldı ama yazmadı. Once bana baktı. Ben de mahcup olmasın diye onu seyretmeyi bırakıp kendi onumdeki kÂğıda yavaş ve ozenerek ismimi yazmaya başladım. Yazıp bitirdiğimde cocuk elindeki kalemi bıraktı, “Ben yazmayacağım” diyerek omuzlarını kaldırdı. Şaşırdım, ama neden yazmak istemediğini anlamıştım. Cunku ben bir yetişkin olarak kalemi cok guzel kullanıyor ve guzel yazıyordum. Cocuk “Bu cok bilmiş!” yetişkinin karşısında kendisini mahcup hissetmemek icin yazmaktan vazgecmişti. Onu utandırdığım icin utandım. Az sonra “Biliyor musun ben bu elimle de yazabiliyorum” diyerek durumu duzeltmeye calıştım. Kalemi sol elime alıp yazmaya başladığımda yazım onceki gibi duzgun olmadı, cizgiler eğri buğru idi… Cocuk, benim eğri buğru cizgilerime baktı, once tebessum etti, sonra o da kalemi eline alarak yazmaya başladı.
Cocuk eğitimi, yetişkin eğitimi gibi değildir. Onlara, guven, hoşgoru ve tevazu icinde yaklaşmayan yetişkin, eğitici değil, zarar verici olur.
Yetişkin nevrozlarının tamamına yakınında, cocukluk doneminde eğitimde yapılan hataların yer aldığı unutulmamalıdır.
Uzman Pedagog Adem Guneş
Oğrenmenin uc sihirli anahtarı..
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Oğrenmenin uc sihirli anahtarı..