

Hipnoz,telkinler yoluyla elde edilmiş,telkinlerle yonlendirilen, tıpta hukukta, eğitimde, sporda, gunluk hayatta cok geniş bir kullanım alanı olan,cinlerle, şeytanlarla ilgisi bulunmayan iradenin ve bilincin tamamen ortada ve acık olduğu bir trans halidir.
Hipnoz ve Hipnotizma kelimesi hemen hemen herkes tarafından duyulmuştur. Ancak onun ne olduğu hakkında birkac aydınımız dışında doğru bilgi sahibi de yoktur.
Toplumumuzda buyuk bir kesim hipnozu buyuculuğe benzer bazı şeylere eş tutmuş. Hipnotizmacıyı doğa ustu bazı yetenekler ve kuvvetler ile odullendirmiştir.
Oysa hipnotizmada hicbir doğa ustuluk yoktur. Hipnoz, kendi konusu, kendi araştırma metotları ve kendi kanunları olan bir bilim dalıdır. Alternatif bir tip da değildir. Belki alternatif bir tedavidir. Bu sebeple en az psikoloji, fizyoloji ve biyofizik dalı kadar kesin doğrulukta bir bilim dalıdır.
Hipnoz kelimesi eski yunanca da uyku anlamına geliyor ve hipnoza girmiş kişinin gorunumu de uyuyan bir kişiye cok benziyor. Ancak hipnoz bir uyku hali olmayıp uyanıklılık halidir ve hipnoz altındaki bir kişide elektroansefalogramlar uyanıklık trakeleri verir. Bilindiği gibi ansefalogram, beynin uykuda olup olmadığını en kesin şekilde bildiren bir apar eydir.
Telkin hipnotizor ile suje arasinda bir iletişim ise;Hipnoz bu duruma suje beyninin bir adaptasyonudur. Bu adaptasyon hipnotik trans yoluyla olur.Bu olay derinliğine gore adlandırıldığı malumdur.
İcinde cok manaların ve durumların tarif edilebileceği trans ise, kısaca yeni ve değişik bir şuur olarak nitelendirilebilir.
Cok eski şamanist ayinlerde terapi amacıyla insanlar ceşitli hareketler yaparak transa gecerlerdi. Eski yunan mitolojisi de aynı ayinler ve trans gozlenmektedir. Bugun Afrika'da ki otantik halk danslarında da bu trans sağlanmakta ve bu durum terapi ve ayin maksadıyla yapılmaktadır.
Osmanlılarda ki zikir toplumlarında da bas ve govdenin sallanılarak vecd,cezbe haline (extaz) gelinmesi de aslında bir trans eldesine matuftur.
Ruhculara (ispirtualizm)gore trans eldesi olayı bir POSESYON dur.Transa giren kişiye POSEDO,transtaki kişinin bedenine giren ruha POSEDOR denir.Bu bir ruh olabileceği gibi,Cin veya Şeytan ve yahut da Tanrı olabilir.Tanrı-İnsan posesyonu en gelişmiş trans olmakta ve buna INISIASYON denilmektedir.
Anlayışımıza gore ruhcuların bu tezi doğru değildir.Ancak ister bir tarikat zikri,ister bir rock dans ,ister Afrika otantik halk cılgınlıkları olsun hepsinde de ortadaki konuya (din,muzik,ask) gore garip hareketler yapılmakta ve neticede TRANS'a gecilmektedir.
TRANS'ta ihtimal ki beden ile onu saran AURA veya ASTRAL beden arasındaki konum farklılaşmakta şuur kaybolmasa bile farklı bir bilinc hali ortaya cıkmaktadır.Bu durumda o kimse acı duymamakta ve kendisinden istenen her turlu hareketi yapmaktadır. (Muslum Gurses konserindeki jilet atmalarla, Muslum Gunduz zikrindeki sis sokmalar gibi)
Samanist ayinlerden Yunan posesyonlarına,Afrika danslarına,Hıristiyan ayinlerine , şifacıların,ru'yet sahiplerinin ve tarikatcıların transından manyetizma hezeyanlarına kadar TRANS'in geniş manası icinde tek parca değerlendirilip Hipnozu ve Hipnotizmayı yargılamak yanlıştır.
Takdir edilir ki bir insanin basına sert bir şekilde vurulup bayılttıktan sonra ona bir kotuluk yapmakla , Anestezi ile bayıltıp ameliyat etmek suretiyle onu yasama dondurmek farklı şeylerdir. Her ne kadar iki olayda da kişi bayılıp şuurunu kaybetmiş olsa da .
Ayni şekilde bir ayin sırasında kişinin transa gecip bir yerlerine sis,kılıc vs. sokması ile hipnotik bir trans sonucu bir kişiye anestezi uygulanması tamamen farklıdır.
Birinde hic bir tıbbi teknik,bilgi ve beceri olmaksızın farklı amaclarla ve kotuluğe cekilebilecek bir fenomen soz konusu iken,diğerinde bilincli,tıbbi ve tamamen kontrol altında ve ayni zamanda sujeye yararlı telkinlerle onun istediği tarz ve yontemde uzman bir hekim tarafından provake edilmiş sun'i bir trans soz konusudur.