* Ucuncu sezonunuz başlıyor. Ustelik bu yıl Rutkay Aziz ve Humeyra, Gulse Birsel’in canlandırdığı Deniz karakterinin anne-babası olarak ekibe katıldı. Hemen adapte olabildiler mi ekibe?

- Gupse Ozay: Enerjileri cok guzel... İlk kez aynı sette olmamıza rağmen uzun yıllardır birlikte calışıyormuş gibi hissediyoruz. Humeyra, karakterinin kıyafetlerini giyiyor, “Nasıl olmuşum?” diye soruyor, herkes hurra alkışlıyor. Rutkay Bey’in canlandırdığı karakterin sacı uzun, o da atkuyruğunu gosterip “Nasıl olmuşum” diyor, herkesten yine alkış... Onların gelmesiyle hikaye de daha komik bir hÂl aldı. Bu sezon Antakyalı muhafazakÂr aile ile İzmirli modern ailenin kapışmasını izleyecek ve emin olun cok guleceksiniz. Teras savaşları başlıyor.

* Nurhayat, ikinci sezonda Emir’e aşık oldu. Nurhayat’ta ne gibi değişiklikler yaratır bu aşk?

- Gupse Ozay: Eskiden diz altında etekler giyerdi, şimdi hafiften dizini gormeye başladık (guluyor). Bu da bir şeydir. Aşkından dolayı cesaretli adımlar atmaya başladı. Dışarıda Emir’le buluşmalar, gizli gizli evde kahve icmeler falan...

* Bunyamin ile Zerrin’in ilişkisini onaylayacak mı sonunda Nurhayat peki?

- Gupse Ozay: Zerrin’in pavyonda calıştığını hÂl bizden kimse bilmiyor. Daha ne kadar saklayacak bakalım. Ama yedirtmem ben abimi (guluyor)...
- İrem Sak: Bunyamin gibi bir adama mustahaktır. Zerrin tam tatlı bela; Tulay’a da yuk aslında. Kimseye huzur vermiyor. Ama o minyonluğunun verdiği bir şekerlik midir nedir, tam da kızamıyorsun Zerrin’e....

BU TULAY COK SALAK YAV!

* Sırası gelmişken sorayım; bu sezon Tulay’da ne gibi değişiklikler goreceğiz?

- İrem Sak: Bir kere sacı değişiyor (yeni imajımla ilk kez size poz verdim bu arada)... Selahattin’e gelince... Gulistan hamile olduğu icin onunla sonunu pek iyi gormuyorum. Radikal kararlar bile alabilir. Zaten gecen sezon oyunculuğa da başladı. Şohret basamaklarını tırmandıkca Selahattin’i tanır mı bilinmez.

- Gupse Ozay: Aşık mısın hÂlÂ?

- İrem Sak: Tabii canım. Zaten Tulay zevksiz (guluyor)...

* Ne cektiniz bu karakterlerden be!

- İrem Sak: Tulay’ı cok seviyorum ama benim asla yapmayacağım şeylere “kabul” diyor. Bıyıklı, gobekli, evli ve karısı hamile olan bir adamla!

* Bu karakterler gunluk hayatınızı etkiliyor mu?

- İrem Sak: Benim oturuşum bozuldu. Tulay’ın ayaklarını altına alıp oturmaları var ya, butun yaz oyle oturdum, cok mutsuzum (guluyor).

- Gupse Ozay: Ben de bazen kendimi Nurhayat gibi dudaklarımı sarkıtıp bakarken yakalıyorum. Ağabeyim “Nurhayat oldun, değiştir ifadeni” diyor.

* Karakterleri okurken kızdığınız olmuyor mu?

- İrem Sak: Tabii canım. Tulay’la ilgili ezber yaparken “cok salak yav” diyorum. O kadar cok aptallık yapıyor ki surekli bu cumleyi kuruyorum.

* Bu arada oğrendiğime gore birlikte spora başlamışsınız.

- İrem Sak: Doğrudur. Bir hipoxi, bir de pilates kardeşliğimiz var.

- Gupse Ozay: Gecen sene boyle bir durumumuz yoktu, bu sene karar verdik.

* Yazın bikinileri giyince mi spora başlamaya karar verdiniz?

- Gupse Ozay: Sahile iniyoruz, uzerimizde elbise... Once herkesin denize girmesini bekliyoruz, sonra elbiseleri fırlatıp pıtı pıtı denize koşuyoruz. Bu cabanın hepsi, kimse bizi bikinili gormesin diye...

- İrem Sak: Bizim bir de yakalanma durumumuz var. Hic olmadı yan şezlongdaki abla fotoğrafımızı cekip basına verebilir yani. Artık sadece paparazziler değil, yurdum insanı da cekip haber merkezlerine gonderiyor. Surekli “O neydi, flaş mı patladı, biri bizi mi cekti” diye gezdik.

- Gupse Ozay: Adam dağı cekiyor, “Beni mi cekiyorsunuz” diye kalkıyorum, “Yoo dağı cekiyorum” diyor. Bir de biz erkek cocuğu gibiyiz, normal guneşlenmiyoruz ki...

* Nasıl yani!

- İrem Sak: Kate Moss gibi guneşlenmiyoruz işte... Macide Yenge gibi, karaya vurmuş gibi guneşlendiğimiz icin korkuyoruz (guluyor). Ama helal olsun bize, uc senedir yakalanmadık. Ama onumuzdeki yaz istedikleri kadar ceksinler, hazır olacağız (guluyor).

DİZİ BİTERSE METRODA MUZİK YAPARIZ

* Sette birliktesiniz, sporda birliktesiniz. Başka neler yapacaksınız birlikte?

- İrem Sak: Bu sene İspanyolca dersi almaya başlıyoruz. Bir de muzik eğitimi olacak.

- Gupse Ozay: Ben buzuki dersleri alacağım.

- İrem Sak: Ben ritim calıyordum, bu yıl kanun da oğrenmek istiyorum.

* Neden?

- İrem Sak: “Yalan Dunya” populer bir iş ama bir gun o da bitecek. Ve dizi bittiğinde bizim kendimizi geliştirmiş, biraz doldurmuş olmamız gerekiyor ki en kotu ihtimalle metroda muzik yapabilelim (guluyor). Şaka bir yana yıllardır televizyon izleyicisiyim, kimler vardı, ekranda onlarla yatıp kalkıyordum. Şimdi neredeler? Bilincliyiz o yuzden.

- Gupse Ozay: Kanun ve buzuki birlikteliği, İspanyolca şarkılar eşliğinde (guluyor). Bizde cok proje var, birlikte film yapacağız daha.

* Yazın komedi filmi cekecektin sahi, neden olmadı?

- Gupse Ozay: Herkes beni Nurhayat diye tanıyor, film cıksaydı da o algı değişmeyecekti. O yuzden erteledik. Onumuzdeki yaz cekeceğiz ama... İrem’in abisi yonetmen, benim abim de yapımcılık yapıyor. Herkes hazır anlayacağın.

* Bu yaz tatile de birlikte cıktınız. Hic mi sıkılmadınız, didişmediniz?

- Gupse Ozay: Tatil zordur, sevgilinle bile uc gunde boğaz boğaza gelirsin. Biz uc ay tatil yaptık, hem de tum ekiple birlikte...

- İrem Sak: Evet, tatilde de beraberdik sacma bir şekilde. Komun olarak. Bir kopun, goruşmeyin değil mi... Gupse ile tatilimiz tam uc ay surdu ustelik! Her telden tatil yaptık. Tırmanmalı, trekkingli, olumden donmeli, şezlongda yatmalı.

SİLAH SESLERİ YUZUNDEN CEKİME ARA VERİYORUZ

* “Yalan Dunya” platosu Alibeykoy’de, o yollar size ne ifade ediyor?

- İrem Sak: Set... Zaten cok izole bir platomuz var. Bizi orada goren olmuyor. Plato Alibeykoy’un cıkışında, dağ eteğinde... Neyse ki tepede bayrak var.
- Gupse Ozay: Arkada askeriye var, bazen silah sesleri yuzunden cekime ara veriyoruz, duşun artık!

AYNI EVE TAŞINMAK MI? YOK O KADAR DA DEĞİL

* Bu kadar kafa dengisiniz, tatilde bile ayrılmıyorsunuz. Oldu olacak aynı eve taşının!

- Gupse Ozay: Yok canım, o kadar da değil artık! İkimiz de yalnız yaşamayı seviyoruz. Yalvardım, “Cihangir’e taşın” dedim, onu bile kabul etmedi, başka yere gitti.

- İrem Sak: Arnavutkoy’deydim, Akatlar’a taşındım. Ama yine de surekli goruşuyoruz.

GUPSE'NİN LAKAP TAKMA HUYU VAR

* Birbirinize lakap takıyormuşsunuz, doğru mu?

- Gupse Ozay: Arkadaşım diyorduk onceleri birbirimize, sonra telefonda “acucu, cacucu” derken onun adı “Cacucu” kaldı.

- İrem Sak: Gupse’nin lakap takma huyu var. Kimseye ismiyle hitap ettiğini gormedim daha. Anası, babası, butun set dahil! İki kere daha goruşun, senin de lakabın olur. 1,90’lık abisine “minik” der mi bir insan!

SUNUCULUK YAPTIM AMA OLMADI

* Bu kadar populer bir dizide rol alınca, insanı “yav arkadaş unluyum işte” gibi bir ego sarmıyor mu?

- İrem Sak: Biz Gulse’nin başarısının birer uzantısıyız. İrem Sak ve Gupse Ozay olabilmemiz icin cok fazla emek vermemiz lazım. “Ben oldum” diye o ruzgÂra kapılırsan yanarsın.

* Gupse’nin bir sunuculuk denemesi oldu ama...

- Gupse Ozay: Evet, denedim. Oldu mu, olmadı (guluyor). Huyumdur, ben elimi her zaman ateşe sokarım. Aslında yarışmanın tarzına ben uygun değildim.
- İrem Sak: Denemek, olmadı yola devam etmek lazım. George Clooney, “Batman” galasında “kariyerim bitti” diye ağlamış.

-ALINTIDIR-