NASIH İLMİ
Nesh: Lugat manası: İzale, bertaraf, ibtal ve yok etme; izale edilen şeyin yerine başka birinin konulması veya konulmaması, nakletme, kaldırma, hukumsuz kılma, istinsah etme, değiştirme, tahvil etmedir. Nesehe fiilinin mastarıdır. Nesh kelimesinin bu manalardan hangisinde hakikat, hangilerinde mecaz olduğu konusu ihtilaflıdır. Bazı ilim adamları “izale ve iptal etme” manasında hakikat, diğerlerinde mecaz olduğunu soylemektedirler. Şer’i manası: Bir nassın hukmunun ya yerine bir nass gelerek veya hicbir nass gelmediği halde belli bir zaman sonra kaldırılmasıdır. Bu onceki farzla amel etme muddetini, bu farzla amelin ne zaman bittiğini ve sonrakiyle amelin ne zaman başladığını belirtir. Onun ne zaman biteceği Allah katında bilinir, fakat biz onun hukmunun surekli olacağını duşunuruz. Onu nesheden ayet gelince onun hukmunun bittiğini anlarız. Bu da bizim ilmimizde bir değişmedir. Fakat Allah katında bir değişme yoktur. Mukaddes bir metnin ilgası manasında da kullanılır. Bu şekilde kendinden onceki hukmu kaldırılan delile nasih, hukmu kaldırılan delile de mensuh denilir.
Keza gunluk konuşmalarımızda da, guneş golgeyi izale etti, ihtiyarlık gencliği giderdi, asırlar ve zamanlar birbirlerini neshetti gibi lafızları kullanmaktayız. Ruhların bir bedenden diğerine intikaline inananların kullandığı tenasuh kelimesi de, intikal manasını ifade etmektedir. Bir kitabı istinsah etmek te nakilden başka bir şey değildir. İşte nesh kelimesi, şu yukarıda verdiğimiz manalardan her biri yerinde kullanılabilir. Bazıları, onun bu ceşitli manalarda kullanılışının mecazi olduğunu soylemişlerdir.
Nasih ve Mensuh İlminin Onemi:
İcaz kitabının yazarı şoyle dedi: Sahih senedle rivayet edilmiştir ki Ali (r.a.) mescitte insanlara İslam’ı anlatan bir adam gordu. Ali ona: “Sen nasih ve mensuhu biliyor musun?” diye sordu. Adam: “Hayır, bilmiyorum.” dedi. Ali ona: “Sen helak oldun ve insanları helake surukluyorsun.” dedi. Ondan sonra adamı mescitten cıkarttı ve ona bir daha insanlara İslamı anlatmayı yasakladı. Bu rivayetin benzeri Abdullah İbn Abbas hakkında rivayet edildi. İbn Abbas hakındaki rivayette ise, Adam nasih ve mensuhu bilmediğini soyleyince İbn Abbas onu tekmeledi ve ona: “Helake uğradın ve insanları helake surukluyorsun.” dedi.
“Kime hikmet verilirse ona cok hayır verilmiştir.” (Bakara: 2/269) ayeti hakkında İbn Abbas şoyle dedi: Ayetteki hikmet’ten kasıt, Kur’an’ı, nasih ve mensuhu, muhkemi-muteşabihi, mucmeli-mufassalı, daha once nazil olanı-daha sonra nazil olanı, haramı-helali ve Kur’an’da verilen misalleri bilmektir.
Huzeyfe İbn Yeman (r.a.) şoyle dedi: “İnsanlara fetva veren kişiler uc turludur.
1) Kur’an’ın nasihini ve mensuhunu bilen kişi.
2) Kadı olarak tayin edilmiş ve başka caresi olmayan kişi.
3) Fetva makamına layık olmayan fakat fetva veren kişi. Ben birinci ve ikinci kişilerden değilim. Ucuncu kişi olmaktan da Allah’a sığınırım.”
Şeyh Hibetullah İbnu Selame Nasih ve’l-Mensuh kitabında şoyle dedi: Selef alimlerinden şoyle bir soz nakledilmiştir: “Kitap ilmini oğrenen fakat nasih ve mensuhu bilmeyen kişinin ameli eksiktir. Cunku boyle bir kişi yasaklananla emredileni, mubah olan ile haram olan şeyleri karıştırır.”
nasıh ilmi
Astroloji0 Mesaj
●32 Görüntüleme