Fezanın sırlarını tek tek cozmek, aydan dunyamıza bakabilmek, oradan sekerek diğer gezegenlere ve yıldız sistemlerine varabilmek, insanoğlunun ebede uzanan isteklerinin, arzularının sadece kucuk bir kısmıdır. Ta ilk insanlı feza ucuşundan yaklaşık yuzyıl once bazı yazarlar bu mevzuda kalem oynatmaya başlamışlardı. Bu eserlerde, aya gitmek, orada koloniler kurarak yeni bir medeniyetin temellerini atmaktan bahsedilmekteydi. Fezaya "İlk gitme", feza boşluğunda "ilk yurume", aya "ilk ayak basabilme" tutkusu bu asrın başlarında super devletleri onu alınmaz bir yarışa sokmuştu. 1969 yılında ise insanoğlu "Apollo 11" adlı feza gemisiyle aya ayak basarak bu hedefine ulaşmış oluyordu. Fakat bu sadece başlangıctı ve fezaya acılabilme sevdasında olan insanlık icin merdivenin ilk basamağıydı.
Gunumuz insanının hayatında her an fezayla ilgili birşeyler bulabiliriz. Zaten icinde yaşadığımız yuzyıla da "feza cağı" denilmekte.. Kitaplar, gazeteler, televizyon gibi yayın organları, gercek yanı cok az da olsa sıkca feza ile ilgili mevzulara temas etmektedirler. Bu izleri insanların yaptığı evlerde, arabalarda hatta giydikleri elbiselerde dahi gormek mumkundur.
Fezaya acılma, orada yeni yerleşme bolgeleri keşfetme bir zamanlar insanlığın tutkusu idi, fakat bazıları insanlığın geleceği İcin bunu tek alternatif olarak gormektedirler: Yaşlı arzımız artan nufusun ihtiyaclarına daha ne kadar zaman kifayet edecektir? Aniden başlayan bir nukleer savaş sonrası insan nesli nasıl idame ettirilecektir?
Bu mevzuu uzerinde calışan ilim adamları icin bir alternatif de Lagrange noktalarıdır. Bunlar icinde en uygun olanı da, daha şimdiden uzerinde bir feza kolonisi kurmak İcin kulis faaliyetleri yapılan Lagrange 5 (L5) noktasıdır. Oraya koyulan herhangi bir cismin pozisyonu kıyamete kadar aynı kalır. Bu daimi sabitlik L5'i ilk feza kolonisi icin cazip hale getirdi.
Gok mekÂniğinin en muhim meselelerinden biri uc cisim problemidir. Guneş'in arzımıza yapmış olduğu gravitasyon tesir iki cisim problemidir. Fakat, ay uzerine guneşin ve dunyanın yapmış olduğu gravitasyon tesirini duşunursek bu bir uc cisim problemidir. İki cisim problemine cozum getirmek, uc cisim problemine nazaran daha kolaydır. İki cisme bir ucuncu cismin ilÂvesi kurevi bir ucgen meydana getirmekte ve problemi cozulmez hale sokmaktadır. Fezada iki noktayı birbirine birleştiren en yakın yol, bir doğru değil eğridir. Bundan dolayı gunluk hayatımızda doğrularla ifade etmeye alıştığımız ucgen, feza hÂdiselerinde kullanıldığında uc kenarı da eğri vaziyetini alır. Buna kurevi ucgen denir. Bahsettiğimiz uc cisim problemi uzerinde bir cok matematikci yıllarca calışmış fakat bir netice elde edilememiştir.
Bununla beraber bu problem yaklaştırma metoduyla kesin netice vermese de kısmen cozulebilir. Bu meseleye ilk hÂl caresi getiren Fransız astronom Joseph Lagrange'dir. Lagrange 1772'de beş istisna kabul ederek beş hususi hal caresi bulmuştur. Fakat bu hÂl, ucuncu cismin kutlesinin diğer iki cisme nazaran onemsiz olduğu durumlarda gecerlidir.
Dunya-ay gravitasyon sisteminde beş Lagrange noktası mevcuttur. L1, L2 ve L3 noktalan herhangi


Gelecekte uzerinde kolonilerin kurulması duşunulen, ayın yorungesindeki L4 ve L5 noktaları
biri ayın arkasında, diğeri ortada, oteki ise dunyanın arkasında olmak uzere dunya ile ayı birleştiren bir doğru uzerinde bulunurlar. Bu muvazene noktaları karasız dengeye sahiptirler ve bu denge kolaylıkla bozulabilir.
Diğer yandan L4 ve L5 noktaları kararlı dengeye sahiptirler. Buraya konulan bir cisim (mesel bir feza kolonisi) kıyamete kadar orada kalır. Resimde gorulduğu gibi, bu noktalar ayın yorungesine yerleştirilmiştir. Biri ayın 60 acı derecesi onunde, diğeri ise aynı miktar arkasındadır.


Kurulacak koloniler icin hazırlanmış “İkaz silindirler” projesi. Herbir silindir 6,4 km yarıcapında ve 32 km. uzunluğunda olup yaklaşık 200.000 insanı barındırabilir. Dunya benzeri gravitenin sağlanabilmesi icin her silindir iki dakikada bir doner.
Diğer gravitasyon sistemleri de Lagrange noktalarına sahiptir. Guneş-Jupiter gravitasyon sistemi de buna en guzel misaldir. Bu durumda L4 ve L5 noktaları Jupiterin, guneş etrafındaki yorungesinde, gezegenin yaklaşık 60 acı derecesi onunde ve arkasında bulunurlar.
Dunya, aklımızın almayacağı buyuklukteki kÂinatta insanoğlunun yaşaması icin secilmiş ve en guzel bir şekilde beşerin istifadesine sunulmuştur. Fakat, kendini her zaman mağrur goren insan, menfaati uğruna kendisinin bir parcası olduğu muhteşem sisteme halifelik yapacağına, onu yıkmaya, yok etmeye uğraşmıştır. Cunku, henuz cağımızın insanı kendini tanıyamamıştır. Bir gun dunyamızın yaşanamayacak hÂle geleceğini duşunerek fezada koloniler kurmak isteyenler, dunyamızın başına gelecek akıbetin kuracakları kolonilerin başına gelmeyeceğini zannetmektedirler. Fezada koloniler kurmak insanlığın en tabii hakkıdır. Gerekirse bunlar da kurulacaktır. Fakat, insanoğlu kolonilerden once kendisini yeniden inşaa etmenin yollarını araştırmalıdır.