Turkiye ’den Berlin ’e donduğunde nasıl bir hayata başladın? Bir sure, uzun bir sure kendimi dinledim. Zaten hamileydim. Evdeydim, bisiklete bindim, arkadaşlarımla buluştum. Normal şeyler.
Dinledim derken, kendini mi dinledin? Hayatınla ilgili sorular mı sordun? Kendime cok sorular sormadım aslında. Evde oturdum ve duşundum. Hay Allah, bir suru olay ust uste geldi... Hepsini kabul ettim. Ve bunları kabul ettiğim icin de cok duşunemedim. Sadece her gun uyandım ve kendime “Bugun sana ne iyi gelecek?” diye sordum. Yuruyuş yaptım. Arada arkadaşlarımla buluştum. Aylarca suren hamilelik doneminde cok kendimle kaldım.
Bazı insanlar icin unlu olmak cok onemlidir. Unlu olmak icin cabalar. Bu insanlar icin unlu olmak neden onemli, onu bilmek lazım. Mesela bir gun Bebek ’te bir kafede otururken, bir cocuk geldi yanıma ve oyuncu olmak istediğini soyledi. Ve benim kadar unlu olabilmek icin ne yapabileceğini oğrenmek istedi.
Ben de “Oyuncu mu, unlu mu olmak istiyorsun?” diye sordum. Cevabı “Ben unlu olmak istiyorum” oldu. “Bunun icin sana bir yol gosteremem” dedim. Cunku ben sadece oyuncu olmak istemiştim. Unlu olmak değil. Benim icin unlu olmak onemli değil. Neredeyse bir senedir Berlin ’de yaşıyorum. Kimse benimle ilgilenmiyor. Bazen Turk bir taksiciye denk gelirsem beni tanıyor. Fotoğraf cektirmek istiyor. O kadar.