Bundan neredeyse iki bucuk sene kadar once bir Mayıs sabahı sancılandım. Heyecanla beklediğim bir sancı olduğundan ozellikle ilk dakikalarda kendisini cok sevdim! Eşim erkenden işe gittiğinden evde yalnızdım, ama olsundu, bu sahneyi kafamda defalarca canlandırmıştım, panik yapmaya gerek yoktu- en azından şimdilik...

Az bir zaman sonra suyum geldiğinde artık eşimi ve doktorumu arama zamanıdır diyerek telefonu cevirdim. Dunyanın en şahane doktoru her zamanki sakinliğiyle yavaştan gelsen iyi olur dedi. O sırada gelen annem ve babam ile gunler oncesinden hazır olan cantamı da alarak yola koyulduğumuzda sancılarımda giderek sıklaşmaya başlamıştı. Hastaneye vardığımızda doktorumun asistanı orada hazır ve nazır bir bicimde bizi bekliyordu. Ters trafiğe takılmış eşim ise o sıralarda kopruyu gecmekle meşguldu! Muayene edip tam 5 cm acılma olduğunu soylediğinde adeta sevincte havalara uctum. 5'i gitmiş 5'i kalmıştı ve ben o giden beşi gayet gule oynaya gondermiştim, kısaca yaşasındı!!!

Kalan beş santimin acılması da epidural eşliğinde gule oynaya gercekleşti aslına bakarsanız. Kendimi ıkın, ıkııınnnnn diye bağıran doktorumun karşısında bulana dek pek bir şey anlamadım ben bu doğum işinden. Tabi bu kadar guzellik aksiliksiz kalmadı. Benim canım oğlum kordona takıldığından ben ıkındıkca iki kere gelir gibi olup ne yazık ki beceremedi. Apar topar sezeryana alındım ve ne yazık ki o cok istediğim doğum anını kacırdım- hem de bu kadar yaklaşmışken! Şimdi bana her sorana nasıl doğum yaptın diye, cevabım 2 normal, 1 sezeryan oluyor haliyle

herkese sevgiler...