Gezi sırasında, kafasına gaz fişeği yiyen Lobna Allami, komadan ve uc beyin ameliyatından sonra yeniden karşımızda
Telefonda Fatin Allami
Lobna, sana roportaj vermek istiyor!
Şok geciriyorum
Lobna??? Konuşmak istiyor!!!
Nasıl yani? diyorum, Lobna iyileşti mi? Konuşabiliyor mu? Roportaj verecek duruma geldi mi? Sağ tarafındaki felc ne oldu? Ya ucuncu beyin ameliyatı?
Hepsini anlatacak sana diyor, Uc ay once ağzından kelime bile cıkmıyordu. Şimdi, kucuk kucuk konuşabiliyor. Cunku konuşma terapisine gidiyor. Evet, hÂl buyuk zorluklar yaşıyor. Yanında erkek arkadaşı Barış olacak, Lobnanın tıkandığı yerde, o devreye girecek. Seni aramamı Lobna istedi
Tamam diyorum, İstediği yere gelirim
OLUMUN KIYISINDAN DONDU
Lobna Allami
31 Mayısta kafasına gaz fişeği isabet etti
Orada, Taksimde, meydanda, en masum haliyle otururken hayatı kaydı
Hepimizin başına gelebilirdi, Lobnanın geldi.
Ve hicbirimizin zihninden o fotoğraf silinmedi
Onun sedyede hastaneye goturulurkenki hali
Kafa bir yana duşmuş, gozler kaymış, gencecik bir kadın
Hayatta kalacak mı, kalmayacak mı o bile soru işareti
Taksim İlk Yardımda hemen ameliyata alındı.
25 gun komada kaldı.
Sonra aylarca yoğun bakım.
Ardından bir beyin ameliyatı daha
Sonra bir daha
Olumun kıyısından dondu.
Tek sucu da, o parkın, park olarak kalmasını istemekti!
Ben oykusunu, o olum kalım savaşı verirken, kız kardeşi Fatin Allamiden aktarmıştım sizlere.
Taksim İlk Yardımın karşısında bir kafede konuşmuştuk
NEYDİ O KELİME? NEYDİ O KELİME?
Yine Taksim İlk Yardımın yakınlarında bir pastanedeyiz.
Ve Lobna karşımda
25 gun komada kalan, kafasının yarısı yok olan, uc kere ust uste beyin ameliyatı geciren Lobna
Gozleri, insanın icine işliyor.
Tanıştığım en zeki bakışlı insanlardan biri.
Ben tedirginim, konuşabilecek mi, sorularıma yanıt verebilecek mi?
Endişe etmeme gerek yokmuş
Konuşuyor, hem de cok şeker konuşuyor, biraz yavaş, duşunerek, bazı kelimeleri bulamayarak
Sanki bir yabancının yeni Turkce oğrenmiş hali gibi
Ama kendini iyi ifade ediyor.
Bazen, Neydi o kelime, neydi, neydi? diyor.
Ya buluyor ya biz soyluyoruz.
Once, Aman Allahım, sen bir mucizesin! diyorum, nasıl mutlu oluyorum anlatamam, olmemiş, zekÂsında da bir sorun yok, canavar gibi, sadece konuşma zorluğu yaşıyor.
Ama bir sure sonra, durumun benim dışarıdan gorduğum gibi olmadığını anlıyorum.
Evet, Allaha şukur hayatta
Ama artık okuyamıyor, yazamıyor, bilgisayar kullanamıyor ve en onemlisi beyninin icinde kalan bilgileri dışa vuramıyor, kendini eskisi kadar iyi ifade edemiyor
Hepsi alınmış ondan!
Onları geri kazanması gerekiyor!
Yani 35 yaşındaki kadın, 5 yaşına donmuş!
Ama zek olarak değil, bazı yetenekleri gitmiş
Başa donmuş
Bu da muthiş bir sıkışma yaratıyor icinde.
Roportajın ortasında, neyin ne olduğu dank etti bana.
Ve cok fena oldum.
Fakat inanılmaz guclu, onun elinden hicbir şey kurtulmaz, ne yapıp edip eski Lobna olacaktır.
Ama bu yıllar alabilir
DESTEĞİ FAZLASIYLA HAK EDİYOR
Lobna ve Barış cok zor şeyler yaşıyorlar.
Bizim anlayamayacağımız kadar zor. Hissedemeyeceğimiz kadar, cunku onların yerinde değiliz.
Ve lanet olası bir şey var hayatta: Para. Butun bu konuşma terapileri, fizik tedavileri para...
Bizim, onlara yardımcı olmamız gerekiyor.
Buraya kadar kendi başlarına gelebildiler ama son iki aydır arkadaşları sayesinde ayakta durabiliyorlar.
Peki sonra ne olacak?
Barış, İndiegogo diye uluslararası bir siteye Lobnanın videosunu koydu ve bir kampanya başlattı. İki senelik tedavi masrafı icin 70 bin dolara ihtiyacları var.
Şu ana kadar 39 bin dolarını bulmuşlar.
Oraya giriyorsunuz
Sing Lobna, Sing .. | Indiegogo
videoyu seyrediyorsunuz ve eğer kalbiniz de Tamam diyorsa, icinizden geldiği miktarda onlara destek oluyorsunuz.
Bugune kadar bir kişi 10 bin dolar vermiş, bir kişi 3 bin dolar, 3-4 kişi 500 dolar, coğunluk 100 dolar ve aşağısı
Elbette butcesi uygun olmayanlar icin bir şey diyemem ama
Ama ya olanlar?
Lobna, bu desteği fazlasıyla hak ediyor!
Başına gelenler, o kadar uzucu, o kadar fena ki
Bu roportajı okuyun ve sonra o siteye girin, videoyu izleyin
Ya da bana ulaşın
Lobnanın biraz olsun hayatını kolaylaştıralım
Mucadelesinde ona yardımcı olalım!
Kendini nasıl hissediyorsun? Yeniden doğmuş gibi mi?
LOBNA: Bilmiyorum. Aslında iyi miyim, kotu muyum onu bile bilmiyorum. Hayatta olduğum icin mutluyum ama cok ağlıyorum. Hep ağlıyorum. Cunku bir suru şeyim, yeteneğim, bilgim
Artık yok! Cope gitti. Okuyamıyorum
Yazamıyorum
En kotusu de istediğim gibi konuşamıyorum! Kucuk insan gibi konuşabiliyorum
Boyle, yavaş yavaş
Kelimeleri duşunerek, bulmaya calışarak
Kelimeler, aklımda ama ağzımdan cıkamıyor! Bazen de yanlış kelimeler cıkıyor... Domates demek istiyorum, cilek diyorum
İLETİM AFAZİSİ
Bunun sebebi ne?
LOBNA: Kapsul, kafamdaki konuşma merkezine isabet etmiş
Barış sen anlatır mısın?
BARIŞ: Beynimizde, konuşmayla ilgili iki yer varmış. Biri, kafamızın on tarafındaki konuşma ve uretme merkezi (Brocca). Diğeri, arka taraftaki bellek (Wernicke.) Bellekte, tum kelimeler, cumleler, resimler, yani demek istediğimiz şeyler saklıymış. Oradan, on tarafa yollanıyor. Bu iki merkezin arasında da bağlantıyı kuran bir kopru varmış. İşte Lobnada, gaz fişeği, o kopruye isabet etmiş. Wernicke merkezi, artık Brocca bolgesine iletim yapamıyor. Bu başına gelen şeyin tıbbi adı, iletim afazisi. (Conduction Aphasia).
İNANILMAZ SAVAŞCI
Peki o merkezlerde hasar mı var?
BARIŞ: Hayır, sadece bağlantılarda var. Yani Lobna, soyleneni anlıyor, soylemek istediği cumleyi kafasında kuruyor ama bir şekilde onu konuşma ve uretim merkezine iletemiyor. Kopukluk olduğu icin de ağzından bazen yanlış kelime cıkıyor. Uzun sure kendini frenleyip hicbir şey soylemedi, sustu. Fakat inanılmaz savaşcı. Konuşma terapisine devam etti. O bağlantıları bir şekilde calışarak, yeniden iletişim kurmaya uğraşıyor. Şimdi, adlandırma, tekrarlama ve cumle kurmayı yeniden oğreniyor. İşlevsel noronlar, gaz fişeğinin tahribatı sonucunda olmuşler. Ama o, konuşma terapisiyle, diğer noronları bir şekilde kodlamaya cabalıyor. Olenlerin gorevini onlar ustlensin diye. Bu da uzun bir surec. Konuşma terapisi yıllarca surecek. Yine de, birkac ay icinde bu hale gelmesi, kendini ifade edebilmesi cok cok iyi bir şey.
LOBNA: Ama her zaman olmuyor
Elma, armut, patlıcan hangisi? Bazen karışıyor. Ama sen beni anlıyorsun???
Elbette anlıyorum! Bence mukemmelsin! Bir gun seninle roportaj yapabileceğim aklıma bile gelmezdi
BARIŞ: Bu hali bizi de sevindiriyor. Ama şoyle de bir gercek var: Lobna, o eski halini ozluyor. Her konuda fikri olan, konuşkan Lobnayı...
İcinde yaşayan kadın aynı kadın mı? İcerik aynı mı onu anlamaya calışıyorum
LOBNA: (Guluyor) Evet, kafa aynı! Aptal olmadım
Kafa calışıyor. Ama
Değiştim
Her gun değişiyorum
Artık burasını istemiyorum
Burasını derken?
LOBNA: Turkiyeyi istemiyorum
Ben 35 yaşındayım, 5 yaşıma dondum! Sadece o park yıkılmasın diye, o gun oraya gittiğim icin. Ben kotu bir şey yapmadım ama bak halime
Şimdi her şeyi yeniden oğrenmem gerekiyor. Yapacağım. Ama artık her şeyi, kucuk yapabiliyorum
Kucuk kadın oldum. Kucuk hedeflerim var. Bugun bunları yapacağım diyorum. Daha buyuk duşunursem deliririm!
KUCUK KADIN OLDUM!
Nedir o kucuk hedefler peki?
LOBNA: Orgu
Solo test
Ve paint yapıyorum. Barış neydi onun adı? Neydi o kelime?
Boyama
LOBNA: Evet
Uc dil biliyordum. Arapca, Turkce, İngilizce. Şimdi konuşurken bazen hepsi karışıyor
BARIŞ: Her bildiğimiz dil icin, farklı bir merkez yokmuş. Hepsi bir merkezden cıkıyormuş. Herkeste farklı reaksiyonlar olurmuş. Bazıları, en son oğren-diği dili unuturmuş. Bazıları da o en son oğrendiği dili konuşurmuş. Ama Lobna ne Arapcayı ne İngilizceyi ne de Turkceyi unuttu. Hepsini biliyor. Ama bazen karıştırıyor.
Butun bunlar olduğunda, yaşamla olum arasında bir istasyonda mı hissettin kendini? Ya da Ben neredeyim, bana ne oldu? dedin mi?
LOBNA: Uzun sure koma
25 gun
Sonra uyandım. Ama hicbir şey hatırlamıyordum. Kimseyi tanımıyordum. Bir tek annemi
Kardeşim Fatini, Barışı ıh ıh
Haftalar sonra bir gun beni Barış, hastanenin arka tarafına goturdu. Birden bir şey gordum. Barış neydi o? Neydi o?
BARIŞ: Sen, Galata Kulesini gordun
LOBNA: Evet. İşte o zaman birden hatırladım, Burası İstanbul
BARIŞ: Lobna, komadan uyandığında, artık komada bir ruya mı gordu nedir, kendini Kıbrısta sanıyormuş. Ama Kıbrısa bugune kadar hic gitmedi, alakası da yok Kıbrısla. Uyandıktan haftalar sonra destekle yurumeye başladı. Birlikte yuruduk ve hastanenin arka tarafına gittik. Kafasını kaldırdı ve Galata Kulesini gordu. O zaman anladı nerede olduğunu. Ve sonra her şey, kucuk, kucuk, yavaş yavaş yerine oturmaya başladı
Lobnaya hep inandım
Başına gelenlerin ne zaman farkına vardı?
BARIŞ: Epey bir sure sakladık. Kendi fotoğraflarını filan da... Fakat yoğun bakımdan cıktıktan sonra tabletini bize gosteriyordu, cunku Googlea adını yazmamızı istiyordu. O zaman haberlerin bir kısmını gordu. Sormaya başladı, Nasıl oldu? Ne oldu? Şimdi ne oluyor? O esnada hastaneye gaz atılmaya devam ediliyordu. 6ncı kattaydık. İki, uc kez gaz girdi odaya. Lobna direnişin hÂl devam ettiğini, polislerin gaz bombası attığını, insanların kacıştığını anladı. Hastaneden cıkmadan once her şeyi oğrenmişti
O gune dair ne hatırlıyorsun?
LOBNA: Taksim Meydanında oturuyordum, herkesle birlikte. Bak bu fotoğraf (cep telefonundaki fotoğrafı gosteriyor.) Sonra bir gaz kokusu
Ortalık karıştı
Kacışmalar
O kadar
Sonrası karanlık!
Allah kahretsin, olsem daha iyiydi dediğin oldu mu?
LOBNA: Dedim
Cok dedim. Aynada kafamı goruyorum, hatırlıyorum, ağlıyorum
Her şey zor. Kolumdaki felc iyileşiyor ama hÂl var, zor hareket ettirebiliyorum.
BARIŞ: Geceleri 3-4 kere uyanıyor. Sağ kolundaki ve omzundaki ağrılar yuzunden. Gun icinde cok yorulunca, darbe aldığı tarafta baş ağrısı başlıyor. Ve zaman zaman ağlama nobetleri geliyor, 15 dakikadan bir saate kadar surebiliyor
GİTTİ GERİ GELDİ
Seni arayıp uzgun olduğunu soyleyen oldu mu?
LOBNA: Aramaktan fazlası
Hastaneye geldiler. Yuzlerce insan, hic tanımadığım insanlar
Cok mutlu oldum. Ama hukumet yetkililerinden arayan olmadı.
BARIŞ: Lobna olum kalım savaşı verdi, gitti geri geldi. Dolayısıyla uzgun olduklarını soylemişler, ozur dilemişler, kimin umurunda? Şu an bile hÂl konuşmakta, kendini ifade etmekte zorlanıyor. Eli ve sağ kolu gucsuz, eskisi gibi kullanamıyor. Biz beklentiye girebilirdik. Ama manzara ortada. Kimi aradılar ki? Zaten o kadar derin bir acı yaşıyorduk ki, odağımız sadece Lobnaydı
Sen de artık burada kalmanın bir manası yok gibi mi hissediyorsun?
BARIŞ: Ben zaten Danimarkada doğdum ve buyudum. Bir senedir İstanbuldayım. Biz Lobna ile Berline yerleşmiştik. Orada hayatımıza başlamıştık. Gecen şubat. Lobna, buraya vizeye başvurmak icin geldi ve beşinci gun bu olay oldu
LOBNA: Ben cok yazan bir kadındım. Kucukluğumden beri. Blogum vardı ama şu an hicbir şey yazamıyorum. Kitapları, dergileri, gazeteleri saklıyorum. Bir gun okuyacağım ama ne zaman? İki universite bitirdim, ODTUde master. Ama yok şimdi
Gitti... İnsan kabul edemiyor.
Seni anlıyorum, zor otesi şeyler yaşıyorsun
Ama olebilirdin, komadan cıkamayabilirdin
BARIŞ: Yoğun bakımda kaldığı o 25 gunde, doktorlar, Her şeye hazırlıklı olun dedi zaten. Olebilir, hayatı boyunca yatalak kalabilir, boğazından hortumla beslenebilir, oylece tavana bakabilir. Ama eski haline cok yakın bir noktaya da gelebilir, tabii yıllar sonra
Onlar da bilmiyordu. Bizi en kotusune hazırladılar. 25 gun sonra yoğun bakımdan cıkınca, Kefeni yırttı galiba! dedik.
LOBNA: Evet ama en başa dondum!
BARIŞ: Dışarıdan bakınca her şey, iyi, guzel gorunuyor. Lobnayı aylar sonra gorenler şaşırıyor. Arkadaşları da oyle. Ya sen iki ay once, bir deri bir kemiktin, ağzından uc kelime laf cıkmıyordu! Şu an cok iyisin diyorlar. Evet ama insanlar her gun Lobnanın yanında olmadıkları icin neler cektiğini bilmiyorlar. Bu seviyeye gelene kadar cok buyuk bir savaş verdi. Eski Lobna olmasının cok uzun sureceğini o da biliyor. Her şeyin farkında yani. Ben boyle şey ne gordum, ne işittim. Her gun psikolojik olarak bir cukura duşuyor ve yeniden kalkıp yuruyor
Onun sorumluluğu kimde? En cok kim ilgileniyor?
BARIŞ: Hastanedeyken annesi, kardeşi Fatin ve ben baktık. Sonra Ankarada Fatinin evinde kaldık. Fatin işe başladı. Son 5-6 aydır ben ilgileniyorum...
BAĞIŞTA BULUNUN
Seni de tebrik ediyorum. Bir suru erkek, karısı, sevgilisi hastalanınca, kacacak delik arar. Bakamaz, bu işin duygusal yukunu kaldıramaz, tuyer gider
BARIŞ: Hastanede doktorlar, Lobna, belki hayatı boyunca yatalak kalacak ve tavana bakacak! dediklerinde tabii ki sarsıldım. Ama Lobnaya hep inandığım ve onun ne kadar guclu olduğunu bildiğim icin bir şekilde yırtacağından, iyi olacağından emindim. HÂl eminim. Yuzde yuz olmasa bile iyi olacak. Ve onu boyle bir durumda yalnız bırakmam soz konusu bile olmazdı. Bu zorlukların altından tek başına kalkabilmesi mumkun değil, hicbirimizin değil
Peki senin hayatına ne oluyor?
BARIŞ: Her şeyi dondurdum, durdurdum. Onun bana ihtiyacı var, benim kendimi duşunme zamanım değil. Ben bu doneme, Bu surecten de oğreniyorum diye bakıyorum, oğreniyorum da gercekten
İkiniz de calışmıyorsunuz. Para işini nasıl hallettiniz? Bunca tedavi, masraf
BARIŞ: Kardeşi Fatinde kaldık uzun bir sure. Sağ olsun onun cok yardımı oldu. Lobnanın Berlinde kazandığı uc beş bir şeyler, benim da bu olaylar olmadan onceki birikimlerim vardı. Onları harcadık. Son bir iki aydır da acıkcası, arkadaşların yardımıyla ve iki uc hafta once başlattığımız kampanyayla hayatımızı surduruyoruz
Nedir o kampanya?
BARIŞ: Ankarada cok yalnız gunler gecirdik. Ne olacak? Ne yapacağız? Duşunuyorsun tabii. Sonra hem Turkce hem İngilizce hem de Danca uc metin hazırladım. Lobna icin bir video yaptım Indiegogo diye bir internet platformu var, oraya her ceşit projeni ya da talebini koyuyorsun ve destek istiyorsun. İnsanlar da katkıda bulunuyor
Yani sen, Lobna icin bir video hazırladın ve insanlara cağrı yaptın
- Evet. Olayı anlattım. Ne oldu, nasıl oldu, durum ne? Bild gazetesinin benimle yaptığı roportajı ve Zaman Todayin haberini koydum. Senin Fatinle yaptığın roportajı da
Sonra Lobnanın durumuyla ilgili metin yazdım. HÂl resimlerle bilgileri guncelliyorum ve insanlar bağışta bulunuyorlar. 70 bin dolar gibi bir para toplamamız gerekiyordu, 39 bin dolarını topladık. İnsanlar, kredi kartıyla destek olabiliyorlar. Cunku sonucta, uzun bir sure calışamayacak Lobna ve eline para gecmeyecek. Onun gunluk masraflarını, kirasını, telefonunu, en temel tedavisi ve ilaclarını karşılayacak bir rakam bu. İki sene boyunca Lobnayı goturebilecek bir miktar
Buzdolabından cıkardığımız kemiği
KAFAMA TAKTILAR!
Bu son yapılan beyin ameliyatının sebebi neydi?
LOBNA: Cokuk olan bolge kemikle kapatıldı. Burası cokuktu
Şimdi değil
Bak bu kemik benim
Bana ait!
Anlamadım
BARIŞ: Kafasına gaz fişeği gelince, kafatasındaki kemiğin bir bolumunu aldılar, cunku balon gibi şişti. O kemiği steril bir poşette sakladılar. Taburcu olunca da Bunu soğuk bir yerde saklayın dediler.
Kemiği eve mi goturdunuz?
LOBNA: Evet. Beş ay boyunca kız kardeşimin buzluğunda durdu! Sonra kafama geri taktılar. Guzel oldu!
Olmuş gercekten! Kendinde, eskiden olmayan ne fark ediyorsun?
LOBNA: Her şeyim değişti. Ama bir şeyim aynı kaldı
Nedir o?
LOBNA: Yaşam sevincim!
İNSANA UMUT VEREN AŞK
Kac yıldır berabersiniz?
BARIŞ: Bir yıldan biraz daha fazla
Sizin ilişkiniz insana umut veriyor. Cunku artık boyle gercek ilişkiler yaşanmıyor...
BARIŞ: İkimiz de boyle bir tecrube yaşamadık. Yaşayanla da karşılaşmadık. Tek bildiğimiz, birbirimize destek olmamız gerektiği
Sen depresyon yaşamadın mı?
BARIŞ: Depresyon değilse de sıkıntılı gunlerim oldu...
Ortak bir geleceğe mi bakıyorsunuz?
BARIŞ: Evet. Ama geleceğe dair buyuk planlar yapacak halde değiliz. En buyuk hedefimiz, Lobnanın konuşması, yazması. Bunlara ulaştığı zaman, kitabını yazacak. Ben de bıraktığım yerden, okuluma devam etmeyi duşunuyorum. Danimarkada konservatuvarda master yapıyordum. Bir şekilde eğitimime geri donup, ensturmanlarımı elime alıp, muzik yapacağım. Hayata, yine birlikte, bıraktığımız yerden devam edeceğiz
Kaynak: 35tim, 5 yaşıma dondum artık Turkiyeyi istemiyorum - Hurriyet GUNDEM
35tim, 5 yaşıma dondum artık Turkiyeyi istemiyorum
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- 35tim, 5 yaşıma dondum artık Turkiyeyi istemiyorum